Burada Hazine Yattığı Söyleniyor! Konya'daki Mağarada Saklı Bir Efsane!

Meşe ve ardıç ağaçlarıyla kaplı Kel Dağ’ın zirvesinde yer alan bu mağara, keşfedilmeyi bekleyen sırlarla dolu bir dünya sunuyor.
Mağaraya ulaşmak oldukça zahmetli. Ziyaretçileri bekleyen zorlu yürüyüş yolunun sonunda, yıkıntıların ve incir ağaçlarının arasında gizlenmiş dar bir geçit bulunuyor. Mağaranın girişi o kadar kamufle olmuş durumda ki, onu fark etmek neredeyse imkânsız. Bu nedenle bölgeyi bilmeyenlerin rehber eşliğinde hareket etmeleri öneriliyor.
İçeri adım attığınızda, sizi mevsimden bağımsız olarak sabit kalan 15-16 derece civarındaki serin bir hava karşılıyor. Kış aylarında bile bu sıcaklık, karın mağara girişinde tutunmasına engel oluyor. Efsanelere göre mağara, savaş dönemlerinde korunma amacıyla kazılmış ve tam kırk ayrı oda barındırıyor. Rivayetlerde geçen son odada ise büyük bir hazine olduğu söyleniyor.
Mağaranın daha da dikkat çekici bir yönü, Akören çevresinde doğal olarak yetişmeyen incir ağaçlarının mağara girişinde yer alması. Bu ağaçların meyve vermesi, yöre halkı arasında anlatılan efsaneleri daha da gizemli kılıyor.
Kırk Kapı Mağarası'nın içinde ilerledikçe, her oda sizi daha da derinlere çekiyor. Geniş bir ilk odanın ardından dar geçitlerle ikinci ve üçüncü odalara ulaşılıyor. Ancak mağaranın hem yapısal zorluğu hem de tam anlamıyla keşfedilmemiş olması, ziyaretçilerin dikkatli olmalarını zorunlu kılıyor. Bu gizemli yolculuğa çıkmak isteyenler için en güvenli yol, mutlaka bir rehber eşliğinde keşfe çıkmak.