• Haberler
  • Konya Haber
  • Bu Detayları Kimse Fark Etmiyor! Mevlana Türbesi'nin Üç Büyük Sırrı!

Bu Detayları Kimse Fark Etmiyor! Mevlana Türbesi'nin Üç Büyük Sırrı!

Konya'nın en çok ziyaret edilen noktası olan Mevlana Türbesi, sadece manevi atmosferiyle değil, içinde barındırdığı gizemli yapılarla da dikkat çekiyor.Her gün binlerce kişinin fark etmeden yanından geçtiği yumurta şeklindeki taş, ejderha motifli havuz ve

Konya’nın en çok ziyaret edilen noktası olan Mevlana Türbesi, sadece manevi atmosferiyle değil, içinde barındırdığı gizemli yapılarla da dikkat çekiyor. Her gün binlerce kişinin fark etmeden yanından geçtiği yumurta şeklindeki taş, ejderha motifli havuz ve selsebil çeşmesi ilk bakışta sıradan görünüyor olsa da aslında derin anlamlar ve şaşırtıcı hikâyeler barındırıyor. Bahçede duran oval taşın Hindistan’dan Pakistan’a uzanan ünü, üzerine oturunca şifa verdiğine dair rivayetlerle birleşince ziyaretçilerin ilgisini daha da artırıyor. Havuzdaki ejderha başlığı ise Türk tarihindeki en eski sembollerden birine işaret ederek Selçuklu sanatının izlerini günümüze taşıyor. Türbe içinde yer alan selsebil çeşmesinin 1-2-3-2-1 şeklindeki dizilimi ise Mevlevi düşüncesinin “birlikten çokluğa, çokluktan tekrar birliğe dönüş” anlayışını mimariye yansıtan önemli bir ayrıntı olarak öne çıkıyor. Mevlana Türbesi’ni gezenlerin çoğu bu detayları fark etmese de, her biri ayrı bir hikâyeye sahip bu unsurlar, türbenin manevi dokusunu tamamlayan eşsiz semboller olarak dikkat çekiyor. Bu üç gizemli unsur, Mevlana Müzesi’ni sadece bir ziyaret alanı olmaktan çıkarıp kültürel, tarihî ve sembolik bir yolculuğa dönüştürüyor.

YUMURTA TAŞININ GİZEMLİ YOLCULUĞU

Mevlana Türbesi’nin bahçesinde yer alan ve yumurtaya benzeyen oval taş, yıllardır hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. Rivayetlere göre bu taşın hikâyesi 1980’lerde Konyalı bir taş ustasının “Benim de buraya bir hediyem olsun” diyerek bu taşı yapıp Dervişan Kapısı önüne bırakmasıyla başlıyor. Kısa sürede taş hakkında “çocuğu olmayan kadınların üzerine oturunca şifa bulacağı” şeklinde söylentiler yayılıyor. Kadınların sıraya girmeye başlaması üzerine taş bahçeye gömülüyor.

Yıllar sonra yeniden gün yüzüne çıkan taş, Hintli ve Pakistanlı ziyaretçiler arasında da ünleniyor. Hatta bazı turistlerin taşın üzerine “çıplak oturduğu takdirde daha etkili olacağına” inanması üzerine müze yönetimi taşın yanına bir kulübe koyarak görevlendirme yapıyor.

Bir başka rivayete göre müze bahçesindeki yumurtaya benzeyen taşı Alman sanatçı Wolfgang Laib tarafından yapılmış olup 1973 yılında Müze Müdürü Vahit Mescioğlu’na başvurarak Mevlâna Müzesi’ne mermer bir heykel yapmak istediğini bildiren sanatçıya Konya’dan mermer temin ederek iki aylık bir çalışma sonucunda yumurta biçimindeki bu mermer heykeli yapmış. Müzenin dışında bir yere konan heykel zaman içerisinde ziyaretçiler tarafından gökten düştüğü ve hastalıklara iyi geldiği söylentisine yol açtığından 1983 yılında müze bahçesi içerisine kaldırılmış.

Haber

MEVLANA TÜRBESİ’NİN BAHÇESİNDE EJDERHA…

Mevlana Türbesi’nin bahçesindeki Şeb-i Arus havuzunda suyu aktığı ejderha başlığı ziyaretçilerde merak uyandırıyor. Ön bahçenin güney-batı köşesinde, Matbah-ı Şerif ile, derviş hücrelerinin kesiştiği köşenin hemen önünde yer alan, altı köşeli ve gök mermerden yapılan Şeb-i Arus havuzu iç içe iki çerçeveden meydana geliyor. Havuza su, gök mermerden yapılmış stilize ejderha motifinin ağzından akmaktadır.

Geçtiğimiz aylarda Türklerin tarihteki en önemli sembol canlıları gündeme geldi. Türk tarihinde kurt sembolünün yeri oldukça büyüktür fakat Türklerin en kutsal hayvanı aslında ejderha olduğu öne sürülüyor. Ejderha motifinin Çinlilerin olduğu düşünülse bile ejderha Selçuklu döneminden itibaren Türkler için kutsal bir sembol olmuştur.

Anadolu Selçuklu döneminde yapılan türbenin bahçesinde bulunan Şeb-i Arus havuzunda suyun ağzından akması için kullanılan ejderha motifi ejderhanın Türk toplumu için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.

Haber

SELSEBİL ÇEŞMESİNDEKİ 1-2-3-2-1 DİZİLİMİNDE SAKLI VAHDET SIRRI

Türbenin içinde ve bahçesinde bulunan selsebil çeşmeleri ise mimarisi ve sembolik anlamıyla ziyaretçileri etkiliyor. Çeşmenin aynalığındaki çanaklar 1-2-3-2-1 şeklinde sıralanmış durumda. Bu düzen Mevlevi düşüncesindeki “vahdet–kesret–vahdet”, yani birlikten çokluğa, çokluktan tekrar birliğe dönüşü temsil ediyor.

Mevlevi geleneğinde suyun bu akışı; insanın yaratılışını, hayat yolculuğunu ve yeniden tekliğe dönüşünü anlatıyor. Bir başka yoruma göre; insan tek doğar (1), evlenince iki olur (2), çocuklarıyla üçe ulaşır (3), ardından kayıplarla tekrar ikiye (2) ve sonra yeniden bire (1) döner.

Selsebiller sadece sembolik anlam taşımıyor; suyun çanakçıklardan dökülerek oluşturduğu musiki benzeri ses, Mevlevi kültürünün huzur ve tefekkür anlayışını da yansıtıyor. Ayrıca kuşların su içebilmesi için özel tasarlanmış olması, yapının hem insana hem doğaya hizmet eden yönünü ortaya koyuyor.

Haber

KONYA’NIN MANEVİ MİRASINDA SAKLI DETAYLAR

Mevlana Türbesi, sadece bir ziyaret mekânı değil; farklı kültürlerden beslenen semboller, yıllar içinde oluşan rivayetler ve derin anlamlar taşıyan yapılarla dolu bir kültür hazinesi. Yumurta taşının gizemli hikâyesi, ejderha motifli havuz ve selsebil çeşmesindeki vahdet sembolizmi, burayı ziyaret eden herkesi manevi bir yolculuğa çıkarıyor.

Bakmadan Geçme