Filistin Başkanı Abbas: “İsrail’in eylemleri saldırı değil, savaş suçudur”

Abbas, Gazze’de iki yılı aşkın süredir devam eden yıkım ve insanlık dramına dikkat çekerek, İsrail’in uygulamalarını “savaş suçu ve insanlığa karşı suç” olarak niteledi.

Abbas, Gazze Şeridi’nde yaşananları şöyle özetledi: “İki yıldır soykırım, yıkım, açlık ve zorla yerinden etmeler yaşanıyor. Bu savaşta 220 binden fazla Filistinli öldü veya yaralandı; çoğu silahsız çocuk, kadın ve yaşlı. Yüz binlerce kişi yerinden edildi, insani yardımlar engellendi, 2 milyon insan aç bırakıldı. Evlerin, okulların, hastanelerin, ibadethanelerin ve altyapının büyük kısmı imha edildi. Bunlar sadece saldırı değildir; belgelenmiş ve izlenmiş savaş suçlarıdır.”

Abbas, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’teki yerleşim genişlemelerine de tepki göstererek, E1 planı gibi projelerin iki devletli çözümü zayıflatacağını söyledi. İsrail Başbakanı’nın açıkladığı “Büyük İsrail” planını kınayan Abbas, genişlemeci politikalar karşısında uluslararası müdahale gerektiğini vurguladı.

7 Ekim saldırılarını net bir dille eleştiren Abbas, aynı zamanda Hamas’ın eylemlerini de kınadıklarını ve bu eylemlerin Filistin halkını temsil etmediğini belirtti. Abbas, Filistin yönetiminin Gazze’nin bir parçası olduğunu, yönetim ve güvenlik sorumluluklarını üstlenmeye hazır olduklarını; ancak silahlı bir devlet istemediklerini, silahların Filistin Ulusal Yönetimi’ne teslim edilmesi gerektiğini söyledi.

Abbas, BM kararlarının uygulanmamasına da tepki gösterdi: “Binden fazla BM kararı alındı, ama hiçbiri uygulanmadı. Oslo Anlaşması’nda taahhütlerimizi yerine getirdik; İsrail ise anlaşmalara uymadı.” Filistin’i tanıyan ve tanıyacak ülkelere teşekkür eden Abbas, ülkesinin BM’de tam üye kabulü için destek talep etti.

BM Genel Merkezi’ndeki uluslararası barış konferansının sonuçlarını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Abbas, Gazze’de savaşın derhal sona ermesi, insani yardım akışının sağlanması, açlığın silah olarak kullanılmasına son verilmesi, tüm rehine ve tutukluların serbest bırakılması ve işgal güçlerinin çekilmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca İsrail’in Filistin’e ait vergi gelirlerini serbest bırakması ve ekonomik kuşatmayı kaldırması çağrısında bulundu.

Abbas, adalet sağlanmadan kalıcı bir barışın kurulamayacağını vurgulayarak, 1967 sınırları içinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti hedefini yineledi: “Vatanımızı terk etmeyeceğiz; halkımız zeytin ağacı gibi kök salacak, kayalar gibi sağlam duracaktır.”