Ortadoğu'da Fırtına Kopuyor! Türkiye İçin Tehlike Kapıda Mı?
Ortadoğu’da asırlardır olduğu gibi sular durulmuyor! İsrail’in 7 Ekim 2023 tarihinden beri Filistin Gazze’de yaptığı saldırıların yerini yeni bir savaş alanı aldı. İsrail'in 13 Haziran'da İran'ın nükleer programı ve üst düzey askeri yöneticilerine yönelik saldırılarının ardından bölgede gerilim yükseldi. İsrail ordusunun, İran'ın başkenti Tahran dahil birçok kente şiddetli saldırılar düzenlediği bildirilirken, İran'ın da İsrail'e yönelik yeni füze saldırıları devam ediyor. Bu saldırılarda çok sayıda kişi yaralandı ve hayatını kaybetti.
İsrail, İran'ın 100 insansız hava aracı ve füzeyle karşılık verdiğini ama bunların büyük kısmının hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirildiğini açıkladı. İran ise, saldırılarını yeniden başlatan İsrail'e karşı hava savunma sistemleriyle karşılık veriyor. İranlı yetkililer, atılacak sonraki adımlara dair istişare edildiği mesajını verdi.13 Haziran akşam saatlerinde ise İran, İsrail'e balistik füzelerle misilleme yaptı. Tel Aviv kent merkezinden, geniş bir alana yayılan dumanlar yükseldi. Saldırılar ve ölü sayısı da her geçen zaman diliminde artıyor. Uzmanlar bu sürecin Orta Doğu'da benzeri görülmemiş sonuçlara yol açabileceğini söylerken İran'a yönelik saldırıların sürmesi durumunda ise ciddi toplumsal sorunlardan rejim değişikliğine kadar birçok ihtimalin masada olduğunu vurguluyor.
İran Araştırmaları Merkezi'nden (İRAM) Oral Toğa, bu saldırıların İsrail'in İran ve vekil güçlerine yönelik stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi. Toğa, özellikle 2020-2025 arasındaki dönemde bölgede İran'a yakın rejim ve örgütlerin ağır darbe aldığını, benzer şekilde birçok üst düzey İranlı yöneticinin suikaste uğradığını ve İran'da farklı noktalarda sabotajlar gerçekleştirildiğini hatırlattı.
İRAM araştırmacısı, bu durumun İran'da güvenlik zaafiyetlerini gün yüzüne çıkardığını vurguladı. Bütün bu olaylar hava savunma sisteminin ne kadar önemli olduğunu hatırlatırken akıllara Türkiye’nin üretimine devam ettiği “Çelik Kubbe” hava savunma sistemi geliyor. Çünkü önceden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı, "İsrail'in esas hedefi Türkiye'dir, Anadolu'dur, vatan topraklarıdır" açıklaması tekrardan gündem oldu. Bizler de Konya’nın Sesi Gazetesi olarak “Çelik Kubbe”yi önceden gündeme taşımıştık.
Konuyla ilgili gazetemize önemli açıklamalarda bulunan Selçuk Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Rüştü Güntürkün, insanoğlunun var olduğundan beri kendini savunmak için çeşitli yöntemler geliştirdiğini söyledi. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle özellikle yapay zekanın savunma sanayine uygulanması sonrasında yarı otonom ve tam otonom silah sistemlerinde çok hızlı bir gelişim olduğunu aktaran Prof. Dr. Rüştü Güntürkün, “Otonom silah sistemi; barutun icadı ve nükleer silahtan sonra üçüncü devrim olarak kabul edildi. Günümüzde Güney Kore, güvenliği için Kuzey Kore sınırında 300 kilometre uzunluğunda ve 4 kilometre genişliğinde bir yarı otonom sistem kurdu. Bunun yanında ABD savaş gemilerinde tam otonom silah sistemleri kullanıyor ve Siyonist İsrail tam otonom olarak çalışan Demir Kubbe hava savunma sistemini ABD’nin yardımıyla kullanıyor. Çelik Kubbe ise, Türk hava sahasının tamamını kapsayan bir "güvenlik şemsiyesi" olarak tasarlanacak ve "çok alçak irtifalardan en yükseğe" ve "çok kısa menzilden uzun menzile" kadar değişen tehditlere ağ merkezli, yapay zeka destekli bir kalkan sağlayacak şekilde olacak” diye konuştu.
DÜŞMANIN HİÇ ŞANSI YOK!
Çelik Kubbe ile KORKUT, HİSAR-A+, GÖKDEMİR, GÖKER, GÖKBERK, HİSAR-O+ ve SİPER gibi hava savunma sistemlerinin birbirine entegre bir şekilde çalışabileceğini aktaran Güntürkün, silah sistemlerine ilaveten hedefin hassas takibini, teşhisini ve sınıflandırmasını gerçekleştiren radar ve elektro-optik sistemlerin de Çelik Kubbe içerisinde bir bütün halinde görev yapacağını kaydetti. Güntürkün, “Ülkemizin geliştirmekte olduğu Çelik Kubbe hava savunma sistemi hava ve füze saldırılarına karşı çok katmanlı bir yapıya sahip olacak, bu sistem çok alçak, alçak, orta ve çok yüksek olmak üzere dört katmandan oluşacak. Bu katmanlar arasında koordinasyonu sağlayan hava savunma erken ikaz ve kontrol sistemi (HERİKKS) var. HERİKKS hava savunma radarlarından alınan bilgileri birleştirerek gerçek zamanlı bir hava resmi oluşturuyor. Çelik Kubbe; yapay zeka tehdit değerlendirme ve silah tahsis algoritması ile en uygun hedef silah tahsisinin yapılmasını sağlıyor. Hava savunma radarı herhangi bir tehdit tespit ettiğinde silahlar arasında koordinasyon sağlayarak tüm sistemlerin birbirleriyle haberleşmesine olanak tanıyarak hedef hava unsurunun türüne, irtifasına ve menziline göre hangi sistemin müdahale edeceğine karar veriyor” diye anlattı. Çelik Kubbe’de en altta bulunan Gökberk’in bir lazer savunma sistemi olup 5 kilovat gücündeki lazer sisteminin özellikle insansız hava araçlarının fiziksel imhasını sağladığını da söyleyen Güntürkün, birinci katmanda bulunan Korkut’un ise 35 milimetrelik çift namlulu yüksek ateş gücüne sahip olduğunu ve dakikada 1100 mermi atabildiğini açıkladı. Güntürkün, “Çelik Kubbe ülkemizin bütün bölgelerine yerleştirilerek çok farklı noktalarındaki radar ağlarına entegre olacak. Sistem bununla kalmayıp aynı zamanda hem radarlarla hem de birbirleriyle haberleşerek hedefi hangisinin imha edeceğine karar verecek. Ülkemizin havadan erken ihbar uçakları, GENESİS savaş yönetimi, Barış Kartalı gibi havadan ikaz ve uyarı için kullandığı gelişmiş kabiliyetleri bulunuyor. Çelik Kubbenin amacı: bütün savunma amaçlı silah sistemlerimizi birbirlerine entegre ederek eş zamanlı çalışabilmesini sağlamaktır. Çelik Kubbe'de İHA ve SİHA'lara karşı da sistemler bulunuyor. İHA'ların tespiti için ASELSAN'ın İhtar sistemi kullanılacak. 40 milimetrelik bomba atar sisteme sahip Şahin Fiziksel İHA Sistemi de düşman İHA'larını yok edecek. ASELSAN'ın geliştirdiği Gökberk ise sahip olduğu lazer silahı ile düşman insansız hava araçlarını bertaraf edecek” ifadelerini kullandı.
ÇELİK KUBBE EN BÜYÜĞÜ OLACAK!
Çeliğin demirden güçlü olduğu gibi, Çelik Kubbe’nin de Siyonistlerin Demir Kubbesinden çok üstün olacağını ileri süren Prof. Dr. Güntürkün, Siyonistlerin kullandığı otonom olarak çalışan Demir Kubbe’nin menzilinin 70 kilometre olduğunu ve her bir önleyici füzenin maliyetinin 50 bin dolara çıktığını aktardı. Güntürkün, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Çelik Kubbe’de dron ve SİHA saldırıları için lazer silah sistemi kullanılarak maliyet çok aşağılara çekilecektir. Sonuçta savaşın da bir maliyeti olacak. Bunların yanında Çelik Kubbe’nin en dış katmanında siper füzeleri bulunuyor ve menzili 150 kilometre üzeridir. Çelik Kubbe; ASELSAN, ROKETSAN, TÜBİTAK SAGE ve Makine ve Kimya Enstitüsü tarafından yürütülüyor. Yukarıdakileri birbirlerine eklediğimiz zaman Türkiye kendi hava savunmasını başkasına muhtaç olmadan, son derece gelişmiş sistemlerle ve mümkün olan en az maliyetle yapıyor. Ülkemiz İHA, SİHA ve TİHA’da dünyanın en iyisi olduğu gibi, hava savunma sistemi olan Çelik Kubbe’de de Türk mühendislerin büyük gayreti ve başarısıyla dünyanın en iyisi yapacaktır. İçerisinde birçok hava savunma silah sistemini, radarı, elektro-optik sistemi, haberleşme modüllerini, komuta kontrol istasyonlarını ve yapay zekayı barındıran Çelik Kubbe, Türkiye’nin hava savunma alanındaki beyni olacak. Çelik Kubbe, Türk Savunma Sanayii tarafından bir “sistemler sistemi” olarak geliştiriliyor. Çelik Kubbe Katmanlı Hava Savunma Sistemi, en alttan başlayıp en uzun menzile kadar ağ merkezli ve yapay zeka destekli bir kalkan sağlayacak. Bu yapı Gök Vatanı koruyacak.” -Tuba KAYA
