Üniversite sınavına ramak kala başarının sırrını açıkladı! Meğerse çok kolaymış...

Üniversite sınavına ramak kala başarının sırrını açıkladı! Meğerse çok kolaymış...
 İnternet Editörü
Milyonların gözü kulağı 21 Haziran ile 22 Haziran 2025 tarihinde yapılacak üniversite sınavında! Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinden geçen sene birincilikle mezun olan Almina Yıldız ise başarının sırrını açıkladı!

21 Haziran ile 22 Haziran 2025 tarihinde yapılacak üniversite sınavına sayılı günler kaldı. Geçen yıl Konya Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesinden birincilikle mezun olan, şimdilerde ise okuduğu bölümde, Halka İlişkiler ve Tanıtım'da yüksek lisans yapan Sunucu-Moderatör Almina Yıldız, üniversite adaylarına, özellikle iletişim fakültesinde okumak isteyenlere bazı tavsiyelerde bulundu. Almina Yıldız, “Bu hayatta herkes anlaşılmak istiyor ama anlamak istemiyor. Oysa iyi bir şekilde anlamanın yolu karşı tarafı dinlemekten geçiyor. İyi bir iletişimci anlamalı, dinlemeli. Tabi bu noktada kendi iletişim tarzımızı da bilmek gerekiyor. Pasif agresif iletişim tarzı mı yoksa manipülatif iletişim tarzına mı sahibiz? Yoksa doğuştan lider ruhlu bir insan mıyız? Güçlü veya zayıf yanlarımız neler? Bunu öğrenmek gerekiyor. Eğer bir iletişimci bu tür sorulara cevap verebilirse iletişim kurduğu karşısındaki kişiyi de iyi anlar ve tanır. Böylelikle sağlıklı bir iletişim meydana gelir” ifadelerini kullandı.

cd642170-1442-4e8d-b471-f55191dcdb30.jpg

Milyonların kalbi 21 Haziran’da başlayacak olan üniversite sınavı için atıyor. Hem sınava girecek öğrencileri hem de aileleri heyecanlı bekleyiş şimdiden sardı. Bu noktada bazı tavsiyelerde bulunan Sunucu-Moderatör Almina Yıldız, “Üniversite sınavı yaklaşıyor ve herkes çok heyecanlı. Bu noktada üniversite adaylarına tavsiyem özellikle iletişimci olacak kişilere, kesinlikle sosyal anksiyete kavramını hiç bilmesinler ve hayatlarında bulunmasın. Çünkü iletişimci olacak bir genç tahmin bile edemediği kadar çok sosyal biri olmalı. Bu bağlamda üniversite hayatınız boyunca sürekli network oluşturmaya, referanslar biriktirmeye çalışın. Mutlaka birçok projeye girin, insanlarla tanışın, görünmeye çalışın, çalışmalarda sıkça görev alın. Bu saydıklarım sadece iletişim alanında olmak zorunda değil. Bir doktor veya mühendis de size iletişim alanında referans olabilir. Ayrıca iletişimci olacak gençler, eğitim hayatları boyunca kendileri oluşturduğu, patronu oldukları bir proje yapmalı. Katıldıkları projeye ek olarak bunu sürdürmeye ve böyle tanınmaya çalışsınlar. Keza benim iletişim fakültesi yolculuğumda bana çok büyük katkılar sağlayan “İletişim Bekçisi” adlı kanalım vardı. Bu kanalda iletişim alanında akademisyenlerle ve sektörel uzmanlarla yaptığım röportajları yayınlıyordum. Bu proje bana hem çok büyük network hem de tecrübe kazandırdı. Mesleğim Halkla İlişkilerden de çok fazla yararlandım. “İletişim Bekçisi” bana gerçekten çok büyük şeyler kattı” diye anlattı.

eeffb3eb-bc06-49bb-86a8-b46198664e5c.jpg

ÖNCE KİŞİSEL KEŞİF YAPILMALI

Bunların yanında iyi bir iletişimci olmak isteyen kişinin kendini iletişim perspektifinden tanıması gerektiğini vurgulayan Yıldız, kişisel bir keşfin yapılmasının insanın kendini çok iyi tanımasını ve karşı tarafı da bu sayede tanıyıp anlayabilmesini sağladığına dikkat çekti. Yıldız, “Bunun akabinde iyi iletişim kurulabilir. Mesela bu hayatta herkes anlaşılmak istiyor ama anlamak istemiyor. Oysa iyi bir şekilde anlamanın yolu karşı tarafı dinlemekten geçiyor. İyi bir iletişimci anlamalı, dinlemeli. Tabi bu noktada kendi iletişim tarzımızı da bilmek gerekiyor. Pasif agresif iletişim tarzı mı yoksa manipülatif iletişim tarzına mı sahibiz? Yoksa doğuştan lider ruhlu bir insan mıyız? Güçlü veya zayıf yanlarımız neler? Bunu öğrenmek gerekiyor. Eğer bir iletişimci bu tür sorulara cevap verebilirse iletişim kurduğu karşısındaki kişiyi de iyi anlar ve tanır. Böylelikle sağlıklı bir iletişim meydana gelir. Ayrıca iletişimciler eleştirilere her zaman açık olmalı. Çünkü sizin yaptığınız bir işi kimi insanlar çok beğenecek kimi hiç beğenmeyecek, hatta sizi aşağılayanlar olacak. Belki de aldığınız eleştiriler sayesinde eksikliklerinizi görüp tamamlama fırsatını elde edeceksiniz. Bu aslında çok kıymetli. İnsanların eleştirilerine maruz kalmaktan korkup yapacağınız işi ertelemeyin. Hatta asla yardım almaktan çekinmeyin ve gerçekten sevdiğiniz işi yapın. Bir insanın içinde olması gerekiyor. Bunların yanında sadece okuduğunuz bölümün hocalarını tanımayın. Diğer bölümdeki akademisyenlerle de sürekli iletişime geçin” şeklinde aktardı.

a2bf74fe-1213-40a1-8b6b-6f11ab388830.jpg

ZEKA DEĞİL İSTİKRAR BAŞARIYA GÖTÜRÜR!

Fakülte birincisi olmasının ve meslek hayatında başarılar kazanmasının altında yatan sebepleri açıklayan Yıldız, “Kesinlikle beni bu noktada ilerleten şeyler arasında; azimli, çalışkan, istikrarlı, disiplinli ve özellikle işime tutkuyla bağlı olmak, istemek var. Hayallerimden bir an olsun vazgeçmedim. Bunların yanında genellikle okul birincilerine çok zeki gözüyle bakarlar. Zekalarıyla ön plana çıktıklarını zannederler ama bence en önemli sır sadece bilişsel zeka değil. Başarının asıl sırrı yukarıda saydığım gibi çalışmaya ve işini tutkuyla sevmeye, istemeye bağlı. Bu yolculukta hiçbir zaman kendime bir bahane uydurmadım. Çalışamayacağım ortamlarda bile kendime hep bir yol buldum. Tabi hemen istediğimiz yerde çalışamayabiliriz veya her şey hayallerimizdeki gibi olmayabilir. Bunlar çok normal. Herkes zor yollardan geçiyor. Önemli olan hiçbir zaman istikrarlı bir şekilde çalışmaktan vazgeçmemek” diyerek sözlerine son verdi. -Tuba KAYA

a2415d9f-65bb-481e-8dd4-4c9ec746fcf4-003.jpg