3. Uluslararası Aile Sempozyumunda 'Din ve Aile' oturumu düzenlendi
Demokrasi ve Özgürlükler Adası'nda düzenlenen program kapsamında, "Din ve Aile" başlıklı oturum emekli akademisyen Prof. Dr. Recep Kaymakcan'ın moderatörlüğünde gerçekleştirildi.
Ordu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akdoğan, oturumdaki "Modern Dünyada Bir Sığınak Olarak Aile ve Dinin Fonksiyonelliği" başlıklı konuşmasında, insanın en önemli can damarı olan ailenin, huzur, mutluluk ve güven sağladığını söyledi.
Aileyi korumanın eş, çocuk, toplum ve devlet açısından son derece önemli olduğunu belirten Akdoğan, "Evrenin en temel varlığı insandır. İnsanı sırça saraylara da koymuş olsanız, insan eğer ruh dünyasında, iç dünyasında ve gönül dünyasında huzur, güven ve mutluluk hissini duyamıyorsa, inanın o insan bütün dünyanın maddi imkanlarını önüne serseniz bile mutlu olmaz. Onun için temel gaye insanın huzur, güven ve mutluluğunu sağlamaktır." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Akdoğan, insanın iç ve dış olmak üzere iki boyutunun olduğunu vurgulayarak, "Dışa yönelik boyut dışarıya çıkarken giyindiğimiz, dışarıda yiyip içtiğimiz boyuttur. İnsanın bir de manevi, kalbi ve moral dünyası var. Kendimiz ve çocuğumuz için daha çok yatırımı dış dünyaya yapıyoruz. Çocuklarımızın toplumda kabul gören bir takım dış faktörlere yönlendiriyoruz. Biz buna dünyevileşme ve maddileşme diyoruz. Bu da bizi materyalist bir dünya görüşüne götürüyor." diye konuştu.
Maddi konularda insanın dünyevileşmeden kendisini koruması gerektiğine dikkati çeken Akdoğan, modern dünyanın insanı, milli ve manevi değerlerden uzaklaştırdığını belirtti.
Akdoğan, Avrupa orijinli bu dünya görüşünün değerlerden uzaklaşmaya yol açtığını dile getirerek, "Kendi değerlerimizden uzaklaşınca kendimizi ve mana dünyamızı ihmal ederken ailemizi, anne ve babamızı da ihmal ettik. Müslüman bir toplumda huzurevleri olmaz. Bu bizim değerler dünyamızda örtüşmeyen bir yaşam biçimidir. Dolayısıyla mutlu ve huzurlu yuvaların gittikçe azaldığını, parçalanmış ailelere doğru bir gidişat olduğunu görüyoruz. Türkiye'de 2022 yılının verilerine göre, ortalama 550 bin nikah kıyılmış, bunların 190 bin civarına ise mahkemelerde boşanma kararı verildi." şeklinde konuştu.
"AİLE, İNSANI YETİŞTİREN EN TEMEL MÜESSESEDİR"
Emekli sosyolog Prof. Dr. Sami Şener de ailenin toplumsal değişime uğradığını ve birçok değerin zaman içinde kaybedildiğini ifade etti.
Aile kavramının yeniden mercek altına alınması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Şener, "Öncelikle bir defa ailenin yeniden yapılanmasına, yeniden hayatımızda bir anlam kazanmasına hazır olmalıyız. Buna bir defa inanmalıyız çünkü hadiseler içerisinde her şey değişiyor. Biz zaman içerisinde birçok özelliklerimizi kaybediyoruz ve doğru bildiğimiz bazı durumlar yanlış bir noktaya gelebiliyor. Önem verdiğimiz hususlar önemsiz hale geliyor. " dedi.
Şener, kadın ve erkeğin ailedeki rollerinin net bir şekilde ayrılması gerektiğini ve yaşanan rol karmaşasının zaman içinde aile yapısına zarar verdiğini belirtti.
Avrupa'daki Rönesans, Reform ve Aydınlanma dönemlerinin aile yapısındaki zararlarını aktaran Şener, şunları kaydetti:
"Avrupa birdenbire Batı'ya ve Roma'ya döndü. Bu dünyada aile, ahlak gibi değerler ortadan kalkmıştı. Samimiyet, sadakat, merhamet, adalet gibi birçok anlayış önemini kaybetti. Batı'nın kurumlarını aldık, düşüncesini aldık, giyim şeklini aldık ve Batılı olarak, Batılılaşarak çok daha iyi bir medeniyet ortaya koyacağımızı zannettik. Ama geçen zaman gösterdi ki, bir kültürü kopya etmekle bir toplum gelişemiyor. Dolayısıyla bizim bu kültür değişiminde ailemizin de rolleri değişti. Aslında aile, insanı yetiştiren en temel müessesedir. Biz aslında aileye yeniden kimlik kazandırmak zorundayız. Öyle ki bu kimlik, bu kültür, bu yaşayış tarzı ailenin rolünü arka plana atmayacak çünkü aile insan yetiştiriyor. Aile, insanların davranışlarını düzenleyen bir eğitim veriyor. Dolayısıyla bu davranış düzenlemesi sosyal hayatın, iktisadi hayatın ve siyasi hayatın baskısı altında kalmamalı. Bizzat iktisadi hayat, siyasi hayat ve eğitim hayatı ailenin değerleri üzerinde yükselmesi gerekiyor."
Kaynak:Anadolu Ajansı