İş Dünyasında Sessiz Ama Güçlü Dönüşüm: 2025'in Kazananları!

Kızıltaş, sahada birebir temas kurdukları çok sayıda işletmenin yıl boyunca önemli bir dönüşüm sürecine girdiğini ifade ederek, “2025’in en belirgin özelliği, iş dünyasının kendini yeniden keşfetmesi oldu. Firmalar artık eski iş modelleriyle ilerlenemeyeceğini fark etti ve üretimden maliyet yönetimine kadar pek çok alanı yeniden tanımladı” dedi.

Kızıltaş’a göre 2025, özellikle orta ölçekli işletmeler açısından bir kırılma noktası niteliği taşıdı. Birçok firmanın üretim bantlarını yeniden düzenlediğini, verimlilik yazılımlarını devreye aldığını, stok yönetimini yapay zekâ teknolojileriyle optimize ettiğini ve tedarik zincirini günlük analiz edilen bir başlık haline getirdiğini aktardı.

Bu dönemin en dikkat çekici gelişmesinin, işletmelerin “zorunlu dijitalleşme” sürecinden “stratejik dijitalleşme”ye geçişi olduğunu vurgulayan Kızıltaş, üretim planlamasından kalite kontrolüne, talep tahmininden maliyet hesaplamalarına kadar dijital araçların artık bir seçenek değil, zorunlu bir bileşen olarak kabul edildiğini söyledi.

Kızıltaş, “Türk iş dünyasının en büyük gücü krizden kaçmak değil, krizi yönetip onu fırsata çevirebilmesidir. 2025 bu gerçeği bir kez daha ortaya koydu” diye konuştu.

Finansmana Erişimde Zorluklar Şirketleri Yeni Stratejilere Yöneltti

Kredi maliyetlerinin yükselmesi ve finansman kanallarının daralması nedeniyle işletmelerin bu yıl borçlanmak yerine özkaynaklarını güçlendirmeye yöneldiğini ifade eden Kızıltaş, bunun bazı yatırımları yavaşlatmasına rağmen şirketlerin orta vadede finansal dayanıklılığını artırdığını belirtti. Görüştükleri firmaların büyük bölümünün “kontrollü yatırım ve güçlü nakit akışı” prensibini öncelik haline getirdiğini söyleyen Kızıltaş, bu yaklaşımın 2026 için önemli bir hazırlık niteliği taşıdığını dile getirdi.

İhracatta Yeni Coğrafyalar Öne Çıktı

2025’te Avrupa pazarındaki daralmanın ihracatçıları yeni bölgelere yönlendirdiğini kaydeden Kızıltaş, yılın ikinci yarısından itibaren Afrika ülkeleri, Körfez bölgesi ve Türk Cumhuriyetlerinin çok daha güçlü hedef pazarlara dönüştüğünü söyledi. Kızıltaş, Asriad’ın iş geliştirme faaliyetleri kapsamında bu bölgelerdeki iş insanlarıyla kurulan temasların hem yeni ticari fırsatlar oluşturduğunu hem de Türkiye’nin bölgesel etkisini artırdığını belirtti. 2025’in bir diğer önemli başlığının iş birliği kültürünün güçlenmesi olduğunu vurgulayan Kızıltaş, sektör içi dayanışmanın, ortak satın alma ve ortak lojistik uygulamalarının, bölgesel üretim kümelerinin rekabet avantajı yaratan en etkili mekanizmalardan biri hâline geldiğini söyledi. Bu yapının yalnızca şirketleri güçlendirmekle kalmadığını, yerel ekonomilerin gelişimine de önemli katkı sunduğunu ifade etti.

Kızıltaş, yılın en büyük mesajının “Dayanıklılık artık krizden çıkmak değil; kriz devam ederken üretmeye, yenilik yapmaya ve büyümeye devam edebilme kapasitesidir” sözüyle özetlendiğini belirtti. Türk firmalarının bu kapasiteyi fazlasıyla gösterdiğini söyleyen Kızıltaş, üreten, yenilik yapan ve stratejik hareket eden işletmelerin 2025’in gerçek kazananları olduğunu vurguladı.

2026 İçin Ana Başlıklar Belli Oldu

Yeni yılın iş dünyası için öngörülebilirlik, finansal istikrar, dijitalleşme yatırımlarının sürmesi, alternatif pazarlara yönelim ve güçlü iş birlikleri gibi kritik başlıklar taşıdığını belirten Kızıltaş, Asriad’ın bu süreçte Türk iş dünyasının üretim gücünü desteklemeye ve uluslararası bağlantıları geliştirmeye devam edeceğini ifade etti. Son olarak Kızıltaş, “2025 zorluklarla dolu bir yıl oldu; ancak aynı zamanda iş dünyasının sessiz ama güçlü bir dönüşüm yaşadığı, yeni bir iş modeline geçtiği ve geleceğe çok daha hazırlıklı girdiği bir dönem olarak tarihe geçti. Bu nedenle 2025 yalnızca bir yıl değil, yeni bir dönemin başlangıcıdır” dedi.