- Haberler
- Konya Haber
- Konya'nın 2030 Yol Haritasını Bir Kitaba Sığdırdı! Avukat Baran'dan Ses Getirecek Eser!
Konya'nın 2030 Yol Haritasını Bir Kitaba Sığdırdı! Avukat Baran'dan Ses Getirecek Eser!
Şehrin hukuk, siyaset ve sivil toplum alanında yakından tanıdığı isim Avukat Latif Cem Baran, şehir adına ses getirecek bir esere imza attı.
Şehrin hukuk, siyaset ve sivil toplum alanında yakından tanıdığı isim Avukat Latif Cem Baran, şehir adına ses getirecek bir esere imza attı. Konya 2030 isimli yazdığı kitapla, şehrin demokratik, teknik ve sosyolojik kalkınmasına değinen Latif Cem Baran, eserin bir övgü ve eleştiri amaçlı değil Konya’yı ortak akılla geleceğe hazırlamak amacıyla yazıldığını vurguluyor.…
“Konya 2030” fikri nasıl doğdu? Sizi bu kitabı yazmaya iten temel gerekçe neydi?
Yeni yüzyılda şehirler artık yalnızca nüfusun yaşadığı yerler değil; rekabetin, yeniliğin, fırsatların ve risklerin merkezleri. Bu değişim her coğrafyayı etkiliyor. Konya da bu değişimin dışında kalamaz. Ben bu kitabı, Konya’nın sosyal, kültürel ve ekonomik ihtiyaçlarını konuşmak; belediyecilik hizmetlerinden başlayarak şehri rekabetçi bir bakışla geleceğe hazırlamak için yazdım. Burada mesele “bugün ne oldu” değil; “yarın nasıl olacak” sorusu.
Kitabın girişinde “övgü de yok eleştiri de yok” vurgusu var. Bu yaklaşımı neden özellikle seçtiniz?
Çünkü bu çalışmayı kişilere ve partilere indirgerseniz, hedef sapar. Ben Konya’nın geleceği adına ortaya koyduğum vizyonun politikleştirilmesini istemedim. Bu kitap; kimseyi aklamak, kimseyi suçlamak için değil. Konya için doğru olduğunu düşündüğüm fikirlerin tartışılabilmesi için. Geçmişin muhasebesi elbette yapılır, ama benim ana derdim “geleceğin tartışması”.
O zaman şunu sorayım: Sizce Konya’nın 2030’a giden yolda en kritik mesele nedir?
En kritik mesele, doğru ve sürdürülebilir planlama. Plansız büyüme, şehri büyütür ama geliştirmez. Ben “Konya 2030” yaklaşımında bazı temel ilkeleri olmazsa olmaz görüyorum: demokratik katılım, şeffaflık ve hesap verebilirlik, rekabetçi bir ekonomik iklim… Güven, hem bugünü yaşamak hem yarına hazırlanmak için en temel ihtiyaçlardan biri.
Kitapta “Kararı Konyalılar verecek” diyorsunuz. Bu sadece bir temenni mi, yoksa somut bir yönetim modeli mi?
Somut bir yaklaşım. Uzmanlar elbette çalışır; bazı projeler teknik bilgi gerektirir. Ama sonuçta şehirde yaşayan, o dönüşümün iyi-kötü etkisini hissedecek olan halktır. Hangi projenin ne kadar uygulanacağı, Konya’yı nasıl etkileyeceği, şehir kültürü ve demokratik yapı gözetilerek kararlaştırılmalı. Benim bakışım şu: Konya’yı 2030’a hazırlayacaksak, halkı sürecin öznesi yapmalıyız.
“Konya 2030” sadece kentsel dönüşüm ve altyapı projeleri mi? Yoksa daha geniş bir şey mi öneriyorsunuz?
Daha geniş. Fiziki yapılanma önemli ama yeterli değil. Şehrin demografik yapısını anlamadan, insan kaynağını geliştirmeden, sosyal sermayeyi büyütmeden, kültürel kapasiteyi desteklemeden yalnızca betonla bir gelecek inşa edemezsiniz. Kitapta “halkın misyonu” başlığında da vurguladığım gibi, eğitim ve beceri artırıcı programlar, sivil toplumun tamamlayıcı rolü gibi alanlar da 2030 vizyonunun parçası.
Kitapta “kent karakteri” tartışmasına giriyorsunuz. Konya’nın karakterini nasıl tanımlıyorsunuz?
Kentler tarih boyunca ya ekonomik karakterle ya güvenlik karakteriyle öne çıkmış. Bugünse birçok şehir kimliksizleşiyor. Konya’nın karakteri netleşmeli ama bu netlik bir uçta olmamalı. Ben Konya için “sentez” diyorum: Tarım ve ticaret merkezi olacak, üretim gücü büyüyecek; ama bu büyüme güvenli, dengeli, sosyal yapıyı gözeten bir sistemle yürütülecek. Konya’nın coğrafyası ve tarihi bize bunu zorunlu kılıyor.
“Mevcut Konya” bölümünde çok sayıda sorun başlığı var. Sizce Konya’nın en acil gündemi ne?
Sorunları tek tek saymak mümkün: çarpık kentleşme, demografik baskılar, turizm potansiyelinin yeterince değerlendirilememesi, lojistik, iklim ve su yönetimi, kültürel etkinliklerin çeşitlenmesi… Ama ben “en acil” soruyu şöyle kuruyorum: Bu sorunları parça parça mı çözeceğiz, yoksa birlikte ele alan bir metotla mı? Ben ikinci yolu savunuyorum. Çünkü parça parça çözümler hem maliyet üretir hem yeni sorunlar doğurur.
Peki yönteminiz ne? “Acil eylem planı” ve “yenileme-geliştirme” diye iki aşamalı bir model öneriyorsunuz.
Evet. İlk etapta acil eylemler ve yenileme çalışmaları başlar. Ulaşım, güvenlik, afetlere hazırlık, kamu hizmetlerinin verimliliği gibi alanlarda hızlı ve sahaya dokunan adımlar atılır. Ama aynı anda dönüşümün ana omurgası kurulur: Şehrin yenilenmesi, kontrolsüz büyümenin önlenmesi, yeni yatırımların planlanması… Burada yine katılım önemli: Proje, halkın anlayacağı şekilde anlatılmalı; fikir alınmalı; şehrin ritmi birlikte yönetilmeli.
Finansman başlığı da merak ediliyor. Kitapta borçlanmaya mesafeli bir yaklaşım var. Neden?
Çünkü borçla büyümenin bedeli olur. Ben kaynak yok mazeretini de doğru bulmuyorum. Alternatif kaynaklar, yatırım modelleri, işletme karşılığı finansman gibi seçenekler değerlendirilebilir. Ama belediyecilik hizmetleri adına borç yükü oluşturmadan sürdürülebilir bir finansman dili kurmak gerekir. Bu, şehrin gelecekte hareket kabiliyetini artırır.
Kitapta tarihi doku için “kırmızı çizgi” vurgusu var. Dönüşüm ile koruma arasındaki dengeyi nasıl görüyorsunuz?
Dönüşüm, yıkmak değildir. Konya’nın tarihi mekânları bu şehrin hafızasıdır. Restorasyon konusu bu yüzden çok kıymetli: Başarılı restorasyon yapıya nefes olur; başarısız restorasyon yapının son nefesi. Konya 2030 vizyonu, tarihi ve kültürel değerleri korumayı bir sınır olarak kabul eder. Bu hem şehir kimliği hem turizm için şart.
“Konya 2030”u okuyan bir Konyalı bu kitaptan ne almalı?
Bir tartışma çağrısı almalı. “Ben bu şehrin sahibiyim ve geleceği hakkında söz söylemeliyim” duygusunu güçlendirmeli. Çünkü şehirler, halkının talebi ve katılımı kadar gelişir. Bu kitapta amaç bir kavga üretmek değil; “geleceğin tartışmasını” büyütmek.
Son olarak: 2030’a giderken Konya için tek cümlelik hedefiniz ne olur?
Konya’nın; kültürüne bağlı, güvenli, rekabetçi, şeffaf ve demokratik bir şehir olarak 2030’a girmesi. Bunu da ancak ortak akıl, planlama ve kararlılıkla başarabiliriz.
Latif Cem Baran kimdir ?
20 Aralık 1974 yılında Konya Meram'da doğdu. Eğitimine sırasıyla İhsan Özkaşıkcı İlköğretim Okulu, Gündoğdu Lisesi ve Gazi Lisesinde devam etti. Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Yüksek lisansını İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi "İnsan Kaynakları ve Yönetimi" alanında tezli olarak yaptı. Hukuk bürosu sahibi olan Latif Cem Baran, 2002 yılında avukatlığa başladı. Kendi hukuk bürosunda "Aile hukuku ve Miras Hukuku" branşlarında mesleğine devam ediyor.
22 yıllık siyasi yaşamı 1991 yılında Selçuklu Gençlik Kollarında başladı, daha sonra Refah Partisi Selçuklu İlçesi Gençlik Kolları Başkanı (1994-1995), İl Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı (1995), Refah Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı (1996-1998), Fazilet Partisi İl Gençlik Kolları Başkanı(1998-1999), Meram İlçe Başkan Yardımcısı, Yenilikçiler Hareketi dahilinde Meram İlçe Yönetim Kurulu Üyesi ve Meram İlçe Başkan Yardımcısı, AK Partinin Emniyet Müdürlüğüne kuruluş dilekçesini veren AK Parti Kurucu Üyesi, AK Parti Tanıtım ve Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcısı olarak görev aldı. AK Parti Genel Merkez Seçim İşleri Başkanlığında ve Konya İl Teşkilatında Seçim Hukuku alanında eğitim faaliyetlerinde aktif rol aldı.
Evli ve 4 çocuk babası olan Latif Cem Baran, çeşitli gazete, dergi ve internet sitelerinde köşe yazarlığı yapmıştır ve Birlikte Türkiye Hareketi adlı sivil toplum kuruluşunun genel başkanıdır.
Bakmadan Geçme

