Konya tarihinin en büyük hırsızlığı!

Konya'da, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin doktoru ve aynı zamanda dönemin önemli hekimlerinden biri olan Ekmeleddin (Beyhekim) tarafından tam 775 yıl önce inşa ettirilen tarihi caminin paha biçilmez çinileri, bugün Almanya'nın başkenti Berlin'deki Pergamon

Konya'da, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin doktoru ve aynı zamanda dönemin önemli hekimlerinden biri olan Ekmeleddin (Beyhekim) tarafından tam 775 yıl önce inşa ettirilen tarihi caminin paha biçilmez çinileri, bugün Almanya'nın başkenti Berlin'deki Pergamon Müzesi'nde sergileniyor. Eserlerin Türkiye'ye iadesi için yapılan girişimler ise, dönemin Almanya İmparatorluğu tarafından "ben buldum, benimdir" gerekçesiyle reddedilmişti. Mevlana döneminde yaşamış, onun yakın çevresinden ve hekimi olan Beyhekim, 1248 yılında Konya'nın Zafer bölgesine anıtsal bir cami inşa ettirdi.

Beyhekim Mescidi

, hem mimarisi hem de döneminin en seçkin örnekleriyle bezenmiş çinileriyle büyük bir öneme sahipti. Beyhekim, bu eseriyle sadece bir hekim olarak değil, aynı zamanda bir hayırsever olarak da tarihe geçti.

1900'lü Yılların Başında Almanya Büyükelçisi Devreye Girdi

Yaklaşık 650 yıl boyunca ibadete ve zamana meydan okuyan cami, 1900'lü yılların başında büyük bir tahribatla karşı karşıya kaldı. Dönemin Almanya İmparatorluğu'nun Konya'daki Büyükelçisi, caminin bakımsız ve harap halde olduğunu, duvarlarındaki eşsiz çinilerin döküldüğünü gördü. Alman yetkililer, Osmanlı İmparatorluğu'ndan aldıkları izinle, caminin restorasyonu gerekçesiyle yapıyı baştan aşağı sökmeye başladı. Alman ekipler, caminin en değerli parçaları olan mihrabını, minberini ve duvarlarındaki nadide çinileri titizlikle sökerek kutuladı ve Almanya'ya götürdü. Bu işlem, o dönemde "koruma" amacıyla yapılmış gibi görünse de, sonuçları itibarıyla Anadolu'nun hafızasının bir parçasının koparılması anlamına geliyordu.

Haber

Padişah'tan İade Talebi, Almanya'dan "Ben Buldum Benimdir" Cevabı

Osmanlı Padişahı, tarihi eserlerin yurt dışına götürüldüğünü öğrenince, Almanya İmparatorluğu'na resmi bir heyet göndererek bu eserlerin derhal iadesini talep etti. Ancak Alman yetkililerden gelen cevap, tarihe geçecek nitelikteydi. Almanya, Osmanlı İmparatorluğu'na, "Ben buldum, benimdir" mantığıyla yaklaşarak iade talebini reddetti. Sökülen eşsiz çiniler ve mimari parçalar, bugün Berlin'deki dünyaca ünlü Pergamon Müzesi'nin en önemli koleksiyonlarından birini oluşturuyor. Müze, "İslam Sanatları" bölümünde sergilenen bu eserleri, dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilere sunuyor. Türk vatandaşlarının ise bu eserleri görmek için vize alarak Almanya'ya gitmesi gerekiyor. Kaynaklara göre ise, bu olay "Konya tarihinin en büyük hırsızlığı" olarak kayıtlara geçti.

Haber

Kültürel Mirasın İadesi Tartışmaları Sürüyor

Bu olay, sömürgecilik dönemi ve sonrasında batılı ülkelerin, Osmanlı coğrafyası da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanından "izinli" veya "izinsiz" olarak götürdüğü kültürel varlıkların iadesi tartışmalarının en çarpıcı örneklerinden biri olmayı sürdürüyor. Konya'dan giden 775 yıllık çiniler, hem tarihi bir kaybın hem de uluslararası kültür politikalarındaki adaletsizliğin sembolü olarak Berlin'deki müze vitrinlerinde ışıldıyor.

KAYNAK: Visiting Konya

Bakmadan Geçme