Konya'da 2 Mahallede 33 Sığınak Bulundu! İçinde Yok Yok!

Konya'nın Karapınar ilçesi sınırları içerisinde, Oymalı ve Akören Mahalleleri çevresinde keşfedilen 33 adet yeraltı şehri, bölgenin Prehistorik Dönem'den itibaren kesintisiz yerleşimine ışık tutuyor. 8. ve 10. yüzyıllar arasında bölgeye yoğun olarak yapılan Arap akınları nedeniyle ovada yaşayan halkın kendini korumak için Karacadağ vadilerine yeraltı şehirleri yaptığı düşünülüyor. Volkanik Karacadağ'ın eteklerinde, kolay oyulabilir tüf yapısı sayesinde inşa edilen devasa yapılar, Anadolu'nun tarihine dair önemli ipuçları sunuyor.

TARİHİN TANIĞI 33 YERALTI ŞEHRİ!

Konya il merkezine yaklaşık 100 km, Karapınar ve Ereğli ilçelerine ise 40 km mesafede bulunan bu tarihi alan, ilk kez 1999-2001 yıllarında Ereğli Müze Müdürlüğü'nce yürütülen kapsamlı kazı ve restorasyon çalışmalarıyla bilim dünyasının dikkatini çekti. Çalışmalar neticesinde Oymalı Mahallesi'nde 16, Akören Mahallesi'nde ise 17 olmak üzere toplam 33 adet yeraltı şehri tespit edildi. Bu şehirlerin her biri keski ve kazma gibi aletlerle ana kayaya oyularak yapılmış ve birbirleriyle doğrudan bir bağlantıları bulunmuyor.

SIĞINAKTAN YAŞAM ALANINA!

Yeraltı şehirlerinin yapımında temel amaç, özellikle MS 7. yüzyılda başlayan Arap ve Sasani akınları sırasında sığınak görevi görmeleriydi. Bizans Dönemi'nde korunma amacıyla kullanılan bu yapılar, ilerleyen Selçuklu ve Osmanlı Dönemleri'nde ise hem askeri hem de sivil amaçlarla işlev görmeye devam etti. Bölgede bulunan obsidyen yongaları da bu alanın çok daha eskilere, Prehistorik Dönem'e kadar uzanan bir geçmişi olduğunu gösteriyor.

GİZEMLİ YAPILARDA DİKKAT ÇEKEN DETAYLAR

Oymalı yeraltı şehirleri arasında öne çıkanlar, mimari ve işlevsel farklılıklarıyla dikkat çekiyor. 33 yeraltı şehri arasında 8. Yeraltı Şehri ve 11. Yeraltı Şehri Dikkat Çekiyor. 8. Yeraltı Şehrinde bir kilise, yedi oda ve yedi galeriden oluşan büyük yapının girişinde moloz taş duvarlı dar bir koridor ve kemerli bir kapı bulunuyor. Kilise içerisinde sarnıç, ocaklar, havalandırma bacası ve kaya oyma bir mezar dahi tespit edildi. 11. Yeraltı Şehri ise yaklaşık 1000 metrekarelik bir alana yayılıyor ve bölgenin en büyüğü olarak kabul ediliyor. İçerisinde bir kilise, dokuz oda ve on iki galeri barındırıyor. Diğerlerinden farklı olarak bir sarnıçtan başlayıp 8. Yeraltı Şehri'ne kadar uzanan bir su kanalı ve yük/eşya taşımak için makara sistemiyle asansör ortaya çıkarılması, dönemin mühendislik becerisini gözler önüne sererken bu asansör dünyanın ilk asansörü olma özelliğini taşıyor.

KAPADOKYA İLE BENZİYOR!

Karapınar'daki yeraltı şehirleri, Kapadokya Bölgesi'ndeki emsalleriyle yakın benzerlikler gösterse de, dönemin sanat, din ve mimari anlayışına dair özgün bilgiler sunması açısından büyük önem taşıyor. Depo, ocak, niş (ölü koymak için yontulmuş yastık başlıklı olanlar dahil) ve kandil cepleri gibi unsurların yaygınlığı, yeraltındaki yaşamın detaylarını gözler önüne seriyor. Konya'da bu keşif bölge turizmi ve arkeolojisi için büyük bir potansiyel taşıyor. Uzmanlar Konya’da yeni kazı ve araştırmalarla daha pek çok tarihi zenginliğin gün yüzüne çıkacağını öngörüyor.