Konya'da Bu Aylarda Tehlike Artıyor! En Çok Da O İlçe...

Konya'da kış aylarında artış gösteren hava kirliliği hem ısınma hem de sanayi kaynaklı yoğun yakıt kullanımıyla artıyor.Bu artışta en belirleyici faktör ise kentsel dönüşüm sürecinin tamamlanmadığı ve doğal gaz altyapısının yetersiz olduğu bölgelerde hala

Konya’da kış aylarında artış gösteren hava kirliliği hem ısınma hem de sanayi kaynaklı yoğun yakıt kullanımıyla artıyor. Bu artışta en belirleyici faktör ise kentsel dönüşüm sürecinin tamamlanmadığı ve doğal gaz altyapısının yetersiz olduğu bölgelerde hala yaygın olan kömür ile atık yakma alışkanlıkları olarak öne çıkıyor.

Konuyla ilgili özel açıklamalarda bulunan Çevre Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı İlker İrioğlu, kış aylarının gelmesiyle birlikte artan hava kirliliği ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. Konya’nın coğrafi yapısı, kentsel dönüşüm süreci ve sanayi bölgelerindeki tercihlerin hava kalitesini doğrudan etkilediğini belirten İrioğlu, özellikle atık yağ ve lastik yakılması gibi tehlikeli alışkanlıklara karşı uyardı. İrioğlu hava kirliliğinin sadece Konya’ya özgü olmadığını, kış aylarında ısınma kaynaklı yakıt tüketiminin artmasıyla Türkiye genelinde bir sorun haline geldiğini belirtti. Başkan İrioğlu, Konya’da ilçeler arasındaki farklılıklara ve coğrafi dezavantajlara da dikkat çekti.

Haber

KARATAY VE SELÇUKLU ARASINDAKİ FARKIN NEDENİ DOĞAL GAZ

Konya’ da hava kirliliğinin ilçelere göre değişiklik gösterdiğini vurgulayan İrioğlu, kentsel dönüşümün hava kalitesi üzerindeki etkisini şu sözlerle açıkladı. “Konya’da hava kirliliğinin özellikle Karatay ilçesinde daha yoğun hissedilmesinin temel nedeni, bu bölgede kentsel dönüşüm ve doğal gaz altyapısının yeterince yaygınlaşmamış olmasıdır. Tek katlı ve eski yapıların bulunduğu mahallelerde soba kullanımı devam etmekte. Buna karşılık kentsel dönüşümünü büyük oranda tamamlayan ve doğal gaz kullanımının yaygın olduğu Selçuklu ilçesinde hava kirliliği çok daha düşük seviyelerde seyrediyor.”

Haber

SANAYİ BÖLGELERİNDE “ZEHİRLİ DUMAN” UYARISI!

Sanayi tesislerinde ve atölyelerde ısınma amaçlı yakılan maddelerin büyük tehlike saçtığını belirten İrioğlu, denetimlere rağmen bazı eski alışkanlıkların sürdüğünü ifade etti. İrioğlu, “Üretimde çıkan atıkların, lastiklerin, ambalaj atıklarının ya da atık motor yağlarının yakılması son derece tehlikeli ve zehirli gazların atmosfere yayılmasına neden oluyor. Bu durum hem çevreye hem de doğrudan insan sağlığına büyük zarar veriyor.” şeklinde anlattı. Şehrin topografik yapısının kirliliği artıran bir faktör olduğunu belirten İrioğlu, Konya’nın bir havza içinde yer alması nedeniyle rüzgâr ve hava sirkülasyonunun sınırlı kaldığını ifade etti. İrioğlu, “Sisli ve durgun havalarda kirli hava şehir üzerinde asılı kalıyor. Yağışlar bu yüzden azalıyor. Geniş yüzölçümüne bağlı uzun ulaşım mesafeleri de kirliliği etkiliyor.” diye aktardı.

“30 YIL ÖNCESİNE GÖRE ÇOK DAHA İYİ DURUMDAYIZ ”

Mevcut sorunlara rağmen geçmişe kıyasla büyük bir iyileşme olduğunu da sözlerine ekleyen İrioğlu, şu ifadeleri kullandı: “30-35 yıl önce Konya’da hava kirliliği nedeniyle okulların tatil edildiği dönemler yaşanırdı. Kaliteli kömür zorunluluğu ve doğal gazın yaygınlaşmasıyla o günlerden çok uzağız. Çevre mevzuatımız 1990’lardan sonra ciddi şekilde gelişti ve caydırıcı cezalar arttı.”

​“SADECE CEZA YETMEZ OTOKONTROL ŞART”

​Çevreyi korumada sadece cezaların yeterli olmayacağını vurgulayan İlker İrioğlu, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı: “Asıl önemli olan işletmelerin ve vatandaşların otokontrol mekanizmasını geliştirmesidir. Çevre yatırımları sanayicinin düşündüğü kadar maliyetli değildir. Konya’da hava kirliliğinin azalması için doğal gaz dönüşümünün hızlanması, kaçak yakıt kullanımının son bulması ve toplum genelinde çevre bilincinin güçlenmesi büyük önem taşımaktadır.”

Bakmadan Geçme