- Haberler
- Konya Haber
- Konya'da bu festivalde el emeği göz nuru var! Makrome'den Panç'a kadar...
Konya'da bu festivalde el emeği göz nuru var! Makrome'den Panç'a kadar...
Konya'nın köklü sanat mirasını geleceğe taşıyan 17.Altın Dokunuşlar El Sanatları Festivali, bu yıl 'İpek Yolu' temasıyla Selçuklu Kongre Merkezi'nde ziyaretçilerine kapılarını açtı.
Konya’nın köklü sanat mirasını geleceğe taşıyan 17. Altın Dokunuşlar El Sanatları Festivali, bu yıl “İpek Yolu” temasıyla Selçuklu Kongre Merkezi’nde ziyaretçilerine kapılarını açtı. Ebru, hat, tel kırma, ahşap boyama, makrome, keçe, deri işleme, iğne oyası ve daha birçok geleneksel sanat dalında hazırlanan 2 bin 25 eser, 11 gün boyunca ücretsiz olarak sanatseverlerle buluşacak.
Canlı atölyeler, çocuk etkinlikleri, konserler ve söyleşilerle zenginleşen festival, hem yerli hem yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
“Düğümlerin sanatı”: Makromenin yükselişi
Altın Dokunuşlar Festivaline katılan Makrome eğitmeni Naciye Talaşlı, hem hobi hem terapi amaçlı tercih edilen bu sanatın son yıllarda yeniden yükselişe geçtiğini söyledi. Talaşlı, “Makrome tamamen el ile yapılan, ip ve düğümlerden oluşan bir teknik. Makine ve özel bir araç gerektirmez. Bir elbise dört ayda bitiyor ama bir günde tamamlanabilen ürünler de var.
Öğrencilerimiz arasında bu işi ticarete dökenler de mevcut. Sosyal medyada çok hızlı yayıldı. Altın Dokunuşlar’da sergilenen eserler kursiyerlerimizin yıllarca verdiği emeğin bir yansıması.” diye aktardı. Aynı zamanda LÖSEV’de kurslar verdiğini belirten Talaşlı, “LÖSEV için üretilen tüm ürünler bağışlandığı için sergiye çıkmıyor ama orada da çok güçlü bir üretim var” dedi.
Panç sanatıyla renkli dokunuşlar
Panç kursiyeri Şerife Özcan bu yıl ilk kez festivalde yer aldıklarını belirterek, “Panç aslında çoğu kişinin gördüğü ama adını bilmediği bir teknik. Kasnak ve özel bir iğneyle işleniyor. Tavus kuşu, lotus çiçeği, kilim desenleri derken birçok kültürel öğeyi harmanladık. Sadece panç değil, makrome, keçe ve takı gibi farklı dalları birleştirerek ürünler ortaya çıkarıyoruz. Konya el işçiliğini en çok yaşatan şehirlerden biri bence.” ifadelerine yer verdi.
“Bilmeyen için zor, bilen için tutku”
Festivalin dikkat çeken alanlarından biri de ahşap boyama. Selçuk Üniversitesi El Sanatları Öğretmenliği mezunu Selman Sarı, 2017’den bu yana sürdürdüğü eğitimcilik yolculuğunu şöyle anlatıyor: “Ahşap boyama bilmeyen için zor gibi görünür ama öğrendikten sonra büyük bir tutkuya dönüşüyor.
Bırakamayan öğrencilerimiz var; 10 yıldır devam edenler bile mevcut. Festivalde kursiyerlerimizin el emeği, göz nuru ürünlerini sergiliyoruz.
Sehpalar, fiskos masaları, çok amaçlı kutular, tepsiler… Hepsi geri dönüşüm mantığıyla ortaya çıkan özel çalışmalar.” Kurslara yoğun ilgi olduğunu belirten Sarı, kayıtların açıldığı ilk dakikalarda kontenjanların dolduğunu söyledi.
Orta Asya’dan Konya’ya uzanan bir nakış: Suzeni’nin akışı
KOMEK El Sanatları Eğitmeni Hilal İşlek, bu yıl da festivalin gözdesi olan “Suzeni’nin akışı” bölümünde ziyaretçileri ağırlıyor. Orta Asya Türk nakış sanatlarından olan bu teknik, özellikle Özbekistan ve Türkmenistan’da yaygın olarak biliniyor. Hilal İşlek, “Suzeni’nin akışı iğneyle değil tığla işlenen bir teknik. 2022’de sergiye ilk kez taşıdığımda çok büyük beğeni toplamıştı.
Bu yıl da ilgi yoğun. Bitkisel motifler ağırlıklı çalışıyoruz; kültürümüzde hayvansal motifler pek yer almadığından desenlerimizi bu doğrultuda oluşturuyoruz,” diye konuştu. İşlek, kursiyer sayısının her geçen yıl arttığını vurguluyor.
Aynı zamanda Konya’nın klasik el işi sembollerinden olan iğne oyasının da artık sadece yazma ve havluyla sınırlı kalmadığını belirten İşlek, “Artık iğne oyası dekorasyonda büyük yer edindi. Perdeden ayakkabı süslemesine kadar çok geniş bir kullanım alanı var" şeklinde anlattı.
Deriye hayat veren ustalık: “Eskiden ihtiyaçtı, bugün estetik”
Deri aksesuar tasarım eğitmeni Nurcan Kalaycı, bu yıl festivalde deri çantalar, aynalar ve tablolarla modern bir sunum hazırladıklarını ifade etti. Kalaycı, “Deri aslında çok eski bir malzeme. Eskiden giyinmek için kullanılan bu materyali artık sanatsal ve dekoratif bir forma dönüştürdük. İnsanlar gördüklerinde ‘Bu gerçekten deriden mi yapılıyor?’ diye şaşırıyor. Festival, bu sanatın tanıtımı için çok önemli bir fırsat oldu.” dedi. 15 yıldır Konya Büyükşehir Belediyesi ve KOMEK’te keçe eğitmenliği yapan Betül Uğurlu, keçenin tamamen insan gücüyle yapılan bir el sanatı olduğunu vurguladı. Uğurlu, “Keçe çok eski bir sanat. Eskiden daha çok çadır, kepenek, kilim gibi ürünlerde kullanılırdı. Biz bugün çanta, şal, yelek, terlik, decor ürünleri gibi modern tasarımlarla keçeyi günümüze uyarlıyoruz. İpek Yolu temasıyla hazırladığımız eserler büyük ilgi gördü” dedi.
Konya’nın sanat hafızası yeniden canlanıyor
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın katılımıyla açılan festival, Şeb-i Arus haftasıyla birleşince bu yıl çok daha geniş bir kitleye ulaştı. El sanatlarının yalnızca geçmişten kalan bir hatıra olmadığını, bugün de hem ekonomik hem kültürel bir değer yarattığını gösteren festival, Konya’nın bu alandaki güçlü hafızasını bir kez daha ortaya koydu.
Sanatseverler, İpek Yolu’nun ruhunu taşıyan eserlerle dolu 17. Altın Dokunuşlar Festivali’ni 11 gün boyunca ücretsiz ziyaret edebilecek.
Bakmadan Geçme

