- Haberler
- Konya Haber
- Konya'da Türk Çoban Bulmak Samanlıkta İğne Aramaya Döndü!
Konya'da Türk Çoban Bulmak Samanlıkta İğne Aramaya Döndü!
Konya'nın hem tarım ve sanayi hem de hayvancılık şehri olduğunu hatırlatan Kavuneker, Türkiye'de işsizlik rakamlarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.'Biz STK'lar olarak Türkiye'de işsizlik olduğuna inanmıyoruz.
Konya’nın hem tarım ve sanayi hem de hayvancılık şehri olduğunu hatırlatan Kavuneker, Türkiye’de işsizlik rakamlarının gerçeği yansıtmadığını söyledi.
“Biz STK’lar olarak Türkiye’de işsizlik olduğuna inanmıyoruz. İş beğenmemezlik var. Konya’da çalışmak isteyene iş her zaman var. Ama herkes masa başı iş istiyor”
diyen Kavuneker, sistemin yanlış işlediğine dikkat çekti.
“Eğitim sistemini kökten değiştirmemiz gerekiyor”
Kavuneker, çoban krizinin ve iş gücü eksikliğinin temelinde eğitim sistemindeki yanlış yönlendirmelerin yattığını ifade etti.
“Artık herkes çocuğunu üniversiteye göndermeye çalışıyor. Peki herkes memur olursa bu ülkenin işini kim yapacak?” diye soran Kavuneker, şu ifadeleri kullandı: “Eğitim sisteminde sıkıntı var. Üniversiteler dolu ama o bölümlerden mezun olanlara iş alanı yok. Çocuklarımızı üretimden koparıyoruz. İlkokuldan itibaren tarım ve hayvancılığa yönlendirilmiş bir eğitim modeli kurmamız lazım. Yoksa hem tarımı hem hayvancılığı bitiririz.”
“Afgan çobanlar altın değerinde: Aylık maaşları 60 bin lirayı aşıyor!”
Kavuneker, Türkiye’de yerli çoban kalmadığı için sektörün tamamen yabancı işçilere bağımlı hale geldiğini belirterek, “Bugün bir Afgan çoban 45 ila 60 bin lira arasında maaş alıyor. Bunun yanı sıra tüm ihtiyaçlarını da biz karşılıyoruz. Elbisesinden ayakkabısına, telefonundan sigarasına kadar her şeyi işveren temin ediyor. Bu da yılda 1 milyon liraya yakın maliyet oluşturuyor” dedi.
Devletin çobanlara verdiği aylık 5 bin liralık desteğin yetersiz olduğunu vurgulayan Kavuneker, “Devlet destek veriyor ama bu destek ne çobanın maaşına yetişiyor ne de çiftçinin yükünü hafifletiyor” diye konuştu.
“Afgan çoban sayısı azaldı, maaşlar uçtu”
Afganistan’dan gelen işçi sayısının azalmasıyla birlikte, çoban ücretlerinin hızla yükseldiğini belirten Kavuneker, Göç İdaresi’nin kayıt altına alma uygulamasını olumlu ama yetersiz buldu. “Afgan çobanlar artık kıymete bindi. Çoban sayıları azaldı, ücretler de katlandı. Kayıt altına alınmaları doğru ama bu işin sadece il bazında değil, ilçelerde çözümlenmesi lazım. Çünkü her ay imza isteniyor, kontrol yapılıyor. 150 kilometre uzaktaki köyden Konya merkeze imza atmaya gelmek mümkün değil” diyen Kavuneker, çobanların kazançlarının yurt dışına çıkmasının Türkiye ekonomisine zarar verdiğini belirterek şu öneride bulundu: “Afgan çobanların maaşlarına bir sınır getirilmeli. Maaşlar devlet bankaları aracılığıyla ödenmeli ve para Türkiye’de kalmalı. Şu anda paranın büyük kısmı Afganistan’a gidiyor, bu da milli ekonomiye zarar veriyor. Eskiden Libya’da, Suudi Arabistan’da çalışan Türk işçilerin gelirlerinin bir kısmını orada harcaması zorunluydu. Aynı sistem burada da uygulanmalı.”
“Tarımda yaş ortalaması 60’a dayandı, genç kalmadı”
Tarımda çalışanların yaş ortalamasının 55-65 bandına çıktığını söyleyen Kavuneker, “Artık gençler köye dönmüyor. Çocuk ilkokulu bitirdikten sonra şehirde kalıyor. Ayağı bir kez asfalta değdi mi, bir daha köye dönmüyor” dedi.
Bu durumun tarım ve hayvancılığın sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini vurgulayan Kavuneker, “Tarım meslek liseleri ve hayvancılık teknik liseleri 3-5 köyün ortasına yeniden kurulmalı. Eğitimli, sahada yetişmiş çiftçiler ve çobanlar yetiştirmeliyiz” önerisinde bulundu.
“Tarım tekelleşirse gıda lüks hale gelir”
Kavuneker, küçük üreticinin sahadan çekilmesiyle tarımın büyük sermaye sahiplerinin eline geçeceği uyarısında bulundu. Başkan Kavuneker, “Ben öldüğümde çocuklarım bu işi devam ettirmeyecek. Ya kiraya verecek ya da satacak. Böyle giderse topraklar büyük sermayenin eline geçecek. Tarım tekelleşirse et, süt, peynir, tereyağı lüks hale gelir. Çünkü o zaman üretici değil, tüccar piyasayı belirler” dedi.
Kavuneker, son yıllarda ürün fiyatlarındaki oynaklığın da bu tehlikeyi doğruladığını belirterek, “Çiftçi ürününü satar satmaz elinden çıkarıyor. Çünkü borcu var. Ama büyük tüccar malı depoya koyup bekletiyor. Fiyat yükselince piyasaya sürüyor. Bu tam bir tekelleşme örneğidir” diye konuştu.
“Tarım masa başında değil, sahada çözülür”
Tarım ve hayvancılık politikalarının masa başında değil, sahada üretilmesi gerektiğini vurgulayan Kavuneker, “Bu işi masa başında çözemezsiniz. Tarım sahada yapılır. Tarımsal STK’larla birlikte çalışarak çözümler üretmeliyiz” dedi.
Kavuneker, küçükbaş hayvancılığın artık cazibesini kaybettiğini ve birçok üreticinin işi bıraktığını belirterek, “Afgan çobanlar sigortalı olacak ama bu maliyetleri artırıyor. Orta ölçekli üretici bu yükü kaldıramıyor. Bu nedenle hayvancılığı bir bir terk ediyorlar” ifadelerini kullandı.
“Müslüman çoban şart”
Kavuneker, hayvancılığın dini hassasiyetler açısından da özel bir alan olduğuna dikkat çekerek, “Tarımda kimin çalıştığı çok önemli değil ama hayvancılıkta Müslüman çoban olmalı. Çünkü hayvan hastalanırsa veya ölürse helal kesim gerekiyor. Bu nedenle hayvancılıkta Müslüman çoban çalışması şart” dedi.
“Zaman daralıyor: Her gün kayıp veriyoruz!”
Kavuneker, tarım ve hayvancılıktaki krizin her geçen gün büyüdüğünü belirterek, sözlerini şu uyarıyla tamamladı: “Bu işi hemen çözmezsek, her gün bir çiftlik el değiştiriyor, bir sürü hayvan kesime gidiyor. Bu ülke için büyük kayıp. Çözüm masa başında değil, sahada; üreticinin yanında aranmalı.”
Konya’nın Sesi Haber Sitesi Konya haber ve konya son dakika haberleri bulabileceğiniz, Konya ve Konyaspor haberlerini yakından takip edebileceğiniz güncel internet sitesidir.
Bakmadan Geçme


