- Haberler
- Konya Haber
- Konyalı Tarihçi Bile Gizemini Çözemedi! Bu Türbede Kim Yatıyor?
Konyalı Tarihçi Bile Gizemini Çözemedi! Bu Türbede Kim Yatıyor?
İç Anadolu, Roma ve Bizans'tan görkemli Selçuklu medeniyetine kadar sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış, adeta bir açık hava müzesi olarak saltanatını koruyor.Ancak bu zengin mirasın şaşırtıcı ve hüzünlü bir gerçeği var: Bölgenin dört bir yanına dağılmı
İç Anadolu, Roma ve Bizans'tan görkemli Selçuklu medeniyetine kadar sayısız uygarlığa ev sahipliği yapmış, adeta bir açık hava müzesi olarak saltanatını koruyor. Ancak bu zengin mirasın şaşırtıcı ve hüzünlü bir gerçeği var: Bölgenin dört bir yanına dağılmış sayısız medrese, kervansaray, türbe vb. eserlerin kime ait olduğu, kimin eseri olduğu veya kimin adına yapıldığı çoğu zaman sırrını koruyor.
Konya’da bulunan Kesikbaş Kümbeti’de bu eserler arasında yer alıyor. Konyalı ünlü tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı ‘Abideleri ve Kitâbeleri ile Konya Tarihi’ adlı eserinde türbenin yerini
“Medrese Mahallesi'nde Memleket Hastanesi'nin arkasında Parsana yolunun üzerindedir"
diye tarif ediyor. Konyalı, türbe hakkında yeterli bilgi bulunmadığını ise şu sözlerle ifade ediyor:
“Türbenin hiçbir yerinde yapımı, yaptıranı, yapılan tarihi içindeki yatırı ve yahut yatırları gösteren bir kitabeye rastlamadık. Konya'da idam edilenlere (KESİKBAŞ) derler. Burada bir idam edilenin yattığını kabul ediyoruz. Şimdilik hüviyetini tespit edemedik."
KELLE KOLTUKTA SAVAŞIN ANITI!
Türkülere konu olan
“Kelle koltuğunda üç gün savaşan Genç Osman”
misali, Kesikbaş Türbesi’nin hikayesi de bir efsaneye dayanıyor. Rivayete göre Kesikbaş olayı Selçuklular Dönemi'ne kadar uzanıyor. Haçlı ordularının Konya’ya geldiği yıllarda düşman orduları Konya’daki askerlerin birkaç katı kalabalık askerle Konya Kalesi'nin kapılarından birine yükleniyor.
Tam o sırada kale duvarlarından birinden gök gürültüsünü andıran bir nara yükseliyor. Neler olup bittiğini anlayamayan askerler sesin geldiği yöne baktıklarında gördükleri manzara karşısında şaşırıp kalıyor. Sesin sahibi ihtiyar bir savaşçı ve üzerinde zırhıyla düşmana meydan okuyor. Ortalık tam bir savaş alanıyken aksakallı ihtiyarın aldığı bir kılıç darbesi sonucu başı gövdesinden ayrılıyor. Ama o bu duruma aldırış etmeden kellesini sol kolunun altına alarak sağ eliyle savaşmaya devam ediyor. Bu manzara karşısında düşman askerleri şaşırıp, ürkmeye başlıyor ve geri çekilmek zorunda kalıyor. Bu sayede kale kapısı düşmandan kurtarılıyor. İhtiyar savaşçı ise kıbleye dönerek canını teslim ediyor.
Cesedi Selçuklu Sultanının emri üzerine bugün kümbetin bulunduğu yere defnediliyor.
Musalla Mezarlığına giden ara caddenin kenarında Kesikbaş Türbesi’nde adsız ve kimliksiz yatan kişinin bu ihtiyar olduğuna inanılıyor. Kümbetin hikayesi sadece bir mimari eseri değil aynı zamanda "kelle koltukta savaşma" efsanesinin canlı bir kanıtını da gözler önüne seriyor.
Bakmadan Geçme
