Dünyada 304 milyon insan bu hastalıkla yaşıyor!
Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cumhur Artuk, yaptığı açıklamada, hepatitin bulaşıcı virüsler ya da bulaşıcı olmayan etkenlerin neden olduğu bir karaciğer iltihabı olduğunu belirtti.
Hepatitin karaciğer hasarı ve kanser de dahil olmak üzere bir dizi sağlık sorununa yol açtığını vurgulayan Artuk, hepatit virüslerinin A, B, C, D ve E olmak üzere 5 ana türü bulunduğunu, bu virüslerin hepsinin karaciğer hastalığına neden olabilse de bulaşma yolları, hastalığın şiddeti, coğrafi dağılım ve korunma yöntemleri gibi önemli noktalarda farklılıklar gösterdiğini söyledi.
Doç. Dr. Artuk, hepatitin B ve C türlerinin yüz milyonlarca insanda kronik hastalığa yol açtığına, bu türlerin aynı zamanda karaciğer sirozu, karaciğer kanseri ve viral hepatit kaynaklı ölümlerin en yaygın nedeni ve önemli bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkati çekti.
Bulaşıcı hastalıklara bağlı ölüm nedenleri arasında üst sıralarda yer alan hepatitin yılda tahmini 1,8 milyon kişinin ölümüne neden olduğunu ifade eden Artuk, "Dünya çapında tahmini 304 milyon insan hepatit B veya C ile yaşamaktadır ve çoğu için test ve tedavi henüz mümkün değildir." dedi.
Artuk, hepatit virüslerinin neden olduğu hastalıklar hakkında küresel farkındalık oluşturmak amacıyla 28 Temmuz'un "Dünya Hepatit Günü" ilan edildiğini bu yılki temanın "Hepatitleri Adım Adım İnceleyelim" olarak belirlendiğini dile getirdi.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) küresel sağlık stratejisine değinen Artuk, "2022-2030 yıllarını kapsayan strateji ile 2030 yılına kadar yeni hepatit enfeksiyonlarının yıllık 520 bine, hepatit kaynaklı ölümlerin 450 bine düşürülmesi hedefleniyor. Acil ve sürdürülebilir bir eylemde bulunulmazsa, viral hepatitin 2030 yılına kadar 9,5 milyon yeni enfeksiyona, 2,1 milyon karaciğer kanseri vakasına ve 2,8 milyon ölüme neden olması bekleniyor. Hepatit B aşılamasının yaygınlaştırılması, hepatit B ve C için önleme, test ve tedaviye erişimin iyileştirilmesi ve farkındalığı artırmak ve bulaşmayı azaltmak için hedefli halk eğitimi kampanyaları yoluyla büyük ölçüde önlenebilir." diye konuştu.
"AŞI VE HİJYEN ÖNLEMLERİ HASTALIKTAN KORUNMADA ETKİLİ"
Hepatit A'nın genellikle kirlenmiş (kontamine) su ve besinlerle bulaştığını ve kötü hijyenik koşullarda salgınlara neden olabildiğini belirten Artuk, çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen hepatit A enfeksiyonunun, ileri yaşlarda daha ağır seyrettiğini ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabildiğini vurguladı.
Doç. Dr. Artuk, Türkiye'de hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı, sosyoekonomik koşullarla ilgili diğer göstergelerin iyileşmesi ve 2012 yılı sonu itibarıyla başlayan hepatit A uygulamaları sonucunda enfeksiyonun görülme sıklığının azaldığını hatırlattı.
Hepatit B ve C'nin kan yoluyla, sterilize edilmemiş tıbbi aletlerle, ortak enjektör kullanımı ve anneden bebeğe geçiş gibi yollarla bulaşabildiğini aktaran Artuk, şu bilgileri verdi:
"Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yolu aşılanmadır. Ülkemizde Hepatit B aşısı 1998 yılı itibarıyla rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. Aşılanmayla ülkemizde hastalığın görülme sıklığı azalmakla birlikte, halen mücadele edilmesi gereken bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır ancak kullanılmaya başlayan yeni ilaçlarla tedavide yüzde 95'in üzerinde iyileşme sağlanmaktadır. Aşı dışında hepatitlerden korunmanın en etkili yolu, bulaş yoluna ilişkin koruma önlemlerinin alınmasıdır."
"TÜRKİYE VİRAL HEPATİT ÖNLEME VE KONTROL PROGRAMIYLA HASTALIĞIN ERKEN TESPİTİ SAĞLANIYOR"
Artuk, hepatit D virüsünün ise hepatit B virus (HBV) enfeksiyonu olan kişilerde hastalığa yol açtığını vurgulayarak, "HBV'nin yokluğu enfeksiyon yapmaz. HDV kan ve kan ürünleri temasıyla, kas içi veya damar içi enfeksiyonlarla deri ve mukoza yoluyla bulaşabilir." ifadesini kullandı.
Hepatit E virüsünün (HEV) de fekal-oral (dışkı ile temas) yol ile bulaşabildiğini vahşi ve evcil hayvanlarda bulunduğunu, akut enfeksiyona yol açtığını dile getiren Artuk, gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığının daha ciddi seyrettiğini özellikle gebelerde son 3 aylık dönemde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabileceğini, bu virüsün de bir tedavisinin ve aşısının olmadığını anlattı.
Doç. Dr. Artuk, Sağlık Bakanlığı, Türkiye Viral Hepatit Önleme ve Kontrol Programı (2024-2030) stratejileri kapsamında viral hepatitler açısından farkındalığın artırılması, viral hepatit bulaşının önlenmesi, yeni vaka sayısının azaltılması, hastalığın erken tespiti ve hastaların tedaviye yönlendirilmesiyle siroz ve kanser gelişiminin önlenmesinin hedeflendiğini kaydetti.
Kaynak:Anadolu Ajansı