Her Kötü Paylaşımın Bir Bedeli Var! İşte En Çok Yapılan Yanlışlar

Günümüzde milyonlarca kişi sosyal medya platformlarını düşüncelerini ifade etmek, gündemi yorumlamak ve çeşitli içerikler paylaşmak amacıyla aktif şekilde kullanıyor. Ancak uzmanlar uyarıyor: Sosyal medya özgürlük alanı gibi görünse de, hukuki sınırların dışına çıkan paylaşımlar ciddi sonuçlar doğurabiliyor! Son yıllarda sosyal medyada yapılan yorumlar, paylaşılan içerikler ya da beğeniler nedeniyle çok sayıda kişi hakkında soruşturma başlatıldı. Hakaret, tehdit, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, kişisel verilerin izinsiz paylaşılması ve kamu görevlilerine yönelik suçlamalar, en sık karşılaşılan suçlamalar arasında yer alıyor. Hukukçular, ifade özgürlüğünün Anayasa ile güvence altına alındığını ancak bunun sınırsız olmadığını vurguluyor.
BAZI SÖYLEMLER CİDDİ CEZALAR DOĞURUR!
Konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Avukat Gülşah Ekin, günümüzde sosyal medyanın, herkesin özgürce fikirlerini paylaştığı bir alan gibi görünse de aslında hukuki sınırları olan bir mecra olduğunu söyledi. Av. Ekin, “Yani ‘internette her şey serbest’ diye düşünmek büyük bir hata olur. İnsanlar bazı paylaşımlarından dolayı dava edilebilir. Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, bir kişiye alenen hakaret etmek suçtur. Sosyal medyada yapılan küfürler, aşağılayıcı sözler, onur kırıcı ifadeler doğrudan hakaret suçu kapsamında değerlendirilir. Örneğin: Bir kişinin ismini açıkça vererek hakaret etmek, birine yönelik aşağılayıcı, küçük düşürücü kelimeler kullanmak, imalı olsa bile toplum içinde bir kişiyi alaya almak ve kötülemek. Bunlar hakaret davasına neden olabilir. Özellikle Twitter (X), Instagram, Facebook gibi açık mecralarda yapılan hakaretler “aleni” sayıldığı için ceza daha ağır olabilir. Bir kişiyi gerçekte olmayan bir suçu işlemiş gibi göstermek ya da ona yanlış ithamlarda bulunmak iftira suçunu oluşturur. Örneğin: “Bu adam dolandırıcı, hırsız!” gibi asılsız iddialar, bir kişi hakkında tamamen yalan ve karalayıcı haberler yaymak, montaj veya sahte delillerle birini kötü göstermek. Bunlar ciddi sonuçlar doğurabilir ve iftiraya uğrayan kişi sizi mahkemeye verebilir. Sosyal medyada başkalarının özel hayatını ifşa etmek de suçtur. Birinin izinsiz fotoğraflarını paylaşmak, özel mesajlarını yaymak, ilişkilerine dair mahrem bilgileri paylaşmak hukuka aykırıdır. Örneğin: Eski sevgilinizin özel mesajlarını sosyal medyada ifşa etmek, bir kişinin özel hayatına dair dedikodu yapmak, birinin ev adresi, telefon numarası gibi kişisel bilgilerini yaymak. Bunlar dava konusu olabilir ve ciddi cezalar doğurur” şeklinde anlattı.
“SANAL ALEMDE BİR KİŞİYE HAKARET ETMEK CEZAİ YAPTIRIMLARA TABİDİR”
Sosyal medyada birine tehditkâr mesajlar atmanın ya da “Bunu yapmazsan seni rezil ederim!” gibi ifadeler kullanmanın suç teşkil edebildiğini aktaran Ekin, “Seni bulur, hesabını sorarım!” gibi doğrudan tehditler, “elimde seninle ilgili belgeler var, yayarım” gibi şantaj içerikli mesajlar, biri hakkında iftira yaymakla tehdit etmek hem adli para cezasına hem de hapis cezasına neden olabilir. Bir kişinin dini inancına, etnik kimliğine, cinsiyetine veya cinsel yönelimine hakaret etmek, nefret söylemi oluşturur ve cezai yaptırımlara tabidir. Örneğin: “Bu insanlar hep böyledir, bunlardan adam olmaz!” gibi ırkçı söylemler, bir kişinin inancını aşağılayan ifadeler, cinsiyetçi ya da homofobik hakaretler hem hakaret davasına hem de nefret suçları kapsamında daha ağır cezalara neden olur” diye konuştu.
BİR AVUKATTAN DESTEK ALABİLİRSİNİZ
Sosyal medya, düşüncelerin özgürce ifade edilebildiği bir alan olsa da “özgürlüğün” kimseye hakaret etme hakkını vermediğine dikkat çeken Ekin, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Bir paylaşım yapmadan önce “Bu sözleri yüzüne karşı söyleyebilir miyim?” diye düşünmek iyi bir başlangıç olabilir. Çünkü ekranın arkasında olmak hukuki sorumluluktan kaçmayı sağlamaz. Sosyal medyada haksız bir şekilde hakarete uğradıysanız, delillerinizi (ekran görüntüleri, mesajlar) saklayarak bir avukattan destek alabilirsiniz. Hukuk size haklarınızı koruma imkânı sunar, yeter ki bilinçli hareket edin!”