ESKİNİN ÂDÂB-I MUÂŞERETİ ŞİMDİNİN GÖRGÜ KURALLARI
Adâb-ı muâşeret sözlük anlamı olarak içtimai yaşayış bilgisi yani toplum içinde yaşayan insanın, birlikte bulunduğu diğer insanlarla uyum içerisinde yaşamasını sağlayacak davranış usul ve şekilleri olarak tanımlanmaktadır.
Adâb kelimesi Arapçada bir isim olan "edep" sözcüğünün çoğuludur.Muâşeret kelimesi ise "iyi geçinme" anlamına gelen işret kökünden türetilmiştir.
Türk-İslam geleneğinde âdâb-ı muâşeret toplum içerisinde insanların daha nezih bir şekilde yaşamalarına imkân sunan, kişiyi toplum içerisinde yüksek ve saygın bir seviyeye ulaştıran ve nerede nasıl davranması gerektiğini öğreten kurallar bütünüdür.
İslam'da âdâbı muâşeret kaidelerinin temelini kur'an-ı Kerim ve sünnet oluşturur. Kur'an-ı Kerim'in öğrettiği âdâp ve ahlak bütün zamanları kapsar.Adâb-ı muâşeret kavramı Osmanlı zamanında en çok batılılaşma döneminde kullanılmıştır.Modern dünya ile birlikte bu kavram rafa kalkmış yerini görgü kuralları adını almıştır.
Görgü kuralları, toplum içindeki bireyler arasındaki ilişkilerin düzenlenmesine yardımcı olan, saygı, nezaket, hoşgörü ve anlayış gibi değerleri temsil eden kurallar bütünüdür.Zamanımızda teknolojininde hayatımıza girmesi ile birlikte bu kurallar daha bir önem kazanmış ve farklı kültürlerin bir arada bulunma sıklığı nedeni ilede kapsam alanı genişlemiştir.
Modern dünyada görgü kurallarının nasıl olması gerektiği konusunda birçok farklı görüş bulunmaktadır. Ancak genel olarak kabul gören en temel prensiplerden ilki insanlar arasındaki iletişimde saygı ve nezakettir.Çünkü farklı kültürlerden, inançlardan ve yaşam tarzlarından olan insanlarla karşılaşmak günümüzde kaçınılmaz bir şekilde hayatımızda yer almaktadır.Bu nedenle, insan olarak, farklılıklara saygı duymak, hoşgörü ile yaklaşmak ve önyargılı davranmakdan kaçınmak en temel kurallar içerisindedir.
Hatta, sosyal medya platformlarında başkalarına karşı saygılı ve nazik olmak, online iletişimde doğru ve etik davranmak yeni çağın sorumluluklarındandır.
Her zaman olduğu gibi sağlıklı bir toplum için üzerimize düşen görev nedir diye sorarasak;
Öncelikle, başkalarına karşı nazik ve anlayışlı olabilir, onların duygularına önem vererek, onlara karşı daha dürüst olabiliriz.Kendimize yapılmasını istemediğimiz bir şeyi bizde başkasına yapmamayı kendimize prensip edineniliriz.