HAYATIMIZIN KARARI
Hayatta aldığımız önemli kararlar ve seçimler vardir.Bunlardan bir tanesi de, kisinin bir ömür yaşayacagı eşi dogru seçebilmesidir.Bu nedenle bize hayatını,örnek bir yasamla miras bırakan, peygamberimiz Hz Muhammed
es seçerken, siz ne zenginligine,ne güzelligine aldanmayin ,güzel ahlakina bakin diye hatırlatmada bulunmustur.
Günümüz modern dünyasinda,sekülerleşmenin hakim oldugu bir zaman diliminde, bu hatırlatma hayata ne kadar tasınabildi, orasi biraz düşünülesi bir konu.Çünkü ülkemiz yıl yıl giderek artan boşanma oranlarına sahip olmaya başladı.
Türkiye Istatik Kurumunun verilerine göre 2024 yılında 568 bin 395 çift evlendi.Aynı yıl içinde boşanan çiftlerin sayısı ise 187 bin 343 oldu.
Yani bir yılda 381 bin 052 evli çift boşandılar.
Toplumumuzda genel olarak geleneksel evlilik ve erkek egemen toplum olarak, ataerkil bir aile düzenine hakim.Bu nedenle evlilikler karsılıklı hak ve sorumluluk üzerine dayanıyor. Ne zaman bu hak ve sorumluluklar ihlal edildi, o zaman ilişki zedelenerek kopma eğilimi gösterebiliyor.
Baris Manço'nun bir sarkisi vardi."Bir yastikta tam 40 yil süper babaanne" diye.Bu yastık birlikteliği eskiden altmis hatta seksenlere kadar çıkabiliyordu.Simdilerde ise evliliklerin bir yıl bile gitmedigini görebiliyoruz.
Bunun bir çok sebebi var elbette.Ekonomik yetersizlik, tahammülsüzlük, sorumsuzluk, aldatma, kültürel uyumsuzluk, ailelerin evliliğe müdahalesi, şiddet, cinsel problemler, iletişimsizlik, duyguların tükenmesi gibi.
Birde tüm bu sebebleri olusturan ve görünürde olamayan alt yapısal faktörler var.
Esya, teknoloji ve yalnizligin ortaklasa paylasildigi evler..
Bu evlerde azuların hakimiyetinde, yorganın dışına çıkılarak ,kredi kartlarna esir bir yasam sekli ile her istenene ulasilabilirlik arttı.Hal böyle olunca teknolojinin nimetleri ile konfor alanından çıkmadan, sosyalleselim denirken kisisel veya ailesel bilgilerin dünya geneline yayılması ortaya çıktı. Alınan esyalar insana degil ,insan onlara hizmet etmeye basladi. Yani hersey maksadinin dışında kullanilmaya baslandı.
Oysa insan sevgi hamurundan yaratılmıştı.Ihtiyacı olan da muhabbetti.Bu açığını baska seylerle kapatmaya çalışırkende iyice bocaladi.
Sorun belli de ne yapalim biz o zaman;
Bize bırakılan örnek mirasa sahib çıkalim ki
sevgi, ask, muhabbet evleri çogalsin.Bu evlerde karsılıklı anlayıs olsun, konusarak saygı çerçevesinde sorunlarin çözümlenmesi hayat tarzı olsun .Kisiliklere özen gösterilsin.Dünyanın getirdigi yenilikler insana hizmet etsin.Hepsinden önemlisi önceliklerimizi degistirelim.Miras yedi bir toplum olma yoluna gitmeden direksiyon hakimiyetini sağlayıp, doğru yöne gidelim ki en başta güzel ahlak ağır bassın.Sonrasında zaten bir yastık da 40 yıl değil seksen yıl ömür sürülür..
