Prof. Dr. F. Hümeyra YerlikayaAydemir

Şivlilik Abur Cubur Festivaline Dönmesin!

Prof. Dr. F. Hümeyra YerlikayaAydemir

Bir kış sabahı, hava soğuk ve karanlık, sabah saat 6 sularında uyanmışım, elimde bir poşet dışarı çıkacağım diye mücadele ediyorum. Annem ve Babam da uyanmış yarı tebessüm yarı şaşkınlık, beni durduruyorlar, “yavrum daha erken şimdi olmaz”, herkes uyuyor, ben ısrar ediyorum, bırakın çıkacağım çünkü ŞİVLİLİK toplayacağım. Evet şimdi benim için çok hoş bir anı, o sabah ben hiç uyumadım, sabah saat sekize kadar elimde poşet pencerede bekledim. 

       Üç ayların başlangıcı olan Receb ayının ilk Perşembe günü, Konya’da “Şivlilik Günü” olarak kutlanır. Şivlilik âdetinin gerek Türk dünyasında gerekse İslâm âleminde bulunmayıp sadece Konya şehir merkezine özgü olması da bir enteresan. Güzel memleketim… Şivliliğin kökenine dair yapılan araştırmalar arasında bir uzlaşı yok, ama en çok üzerinde durulan Ebubekir Muhammed Şibli’ye dayandırılan rivayettir. Hicretin 334 yılında vefat etmiş olan Ebubekir Muhammed Şibli, rüyasında Hazreti Peygamberin ana rahimine düştüğü gecenin, Recebin ilk perşembesi olduğunu görür. Rüyasında aldığı bu haberi de oturduğu şehrin bütün evlerine duyurur. Haberi duyanlar ise ona birer parça yiyecek, içecek verirler. Bu durum zamanla çocuklar tarafından sahiplenilen bir adet haline gelir. Anneciğim de aynı bu şekilde anlatırdı. Hatta şivlilik toplamaya gelen çocuklara, bugün neyi kutluyoruz diye sorardı. Bıkmadan usanmadan her kapı çaldığında bu rivayeti hikayeleştirerek anlatırdı. 

         Son yıllarda şivliliğin artık bir kent festivaline dönüştüğünü görüyoruz. Geçmiş dönemlerde şivlilik ikramı olarak kırık leblebi, leblebi şekeri, akide şekeri, peynir şekeri, kurabiye, çörek, kurutulmuş iğde, dut kurusu, üzüm, kayısı, erik gibi meyveler veya bu meyvelerin kuruları ve incecik pestiller verilmekteydi. Günümüzde rafine ürünler girdabına şivlilik ürünleri de girdi. Özellikle son yıllarda şivlilik ambalajı ile satışa sunulan ürünler bile marketlerde yerini alır oldu. Daha önce hiç görmediğim markalar, ürünler, şekerler, çikolatalar, gofretler, kekler vs…… 

 

Artık Şivlilik Aburcubur Festivaline Döndü…

           Genel olarak abur cubur olarak lanse ettiğimiz paketli ürünler ultra işlenmiş gıdalar olarak kategorize edilir. Bu ürünler hemen hemen tam gıda içermeyen ve duyusal özellikleri artıran kozmetik değişiklikler ve katkı maddeleriyle karakterize edilen endüstriyel olarak üretilmiş ürünler olarak tanımlanabilir. Ultra işlenmiş gıdaların geliştirilmiş lezzeti bedelsiz elde edilmez; bu ürünlere sodyum, ilave şeker, fruktoz ve sağlıksız yağ ve genellikle diyet lifi, protein, vitamin ve minerallerde azalma eşlik eder. Birçok çalışma, bazı ultra işlenmiş gıdaların yetersiz besin kalitesini vurgulamakta ve bunların büyük miktarlarda tüketilmesinin metabolik bozukluklar, aşırı kilo, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, böbrek hastalığı hatta depresyon gibi ruh sağlığı sorunları geliştirme olasılığının daha yüksek olduğunu belirtmektedir. 

 

Abur Cubur Tüketimi En Çok Bağırsakları Etkiliyor!

          Sağlıklı beslenme, büyümenin her aşamasında ve yaşam boyunca önemlidir; çocukluk dönemi bilişsel gelişim ve genel sağlık için önemli bir zaman dilimidir. Çocuklar bu ürünleri tükettiklerinde, daha sık soğuk algınlığı, enfeksiyon geçirebilir ve iyileşme süreleri daha uzun olabilir. Yüksek şeker ve sağlıksız yağ içeriğiyle abur cubur, enerji artışlarına ve ardından düşüşlere neden olarak odaklanma bozukluğuna, hafıza sorunlarına ve akademik performansta azalmaya yol açabilir. Ve bu ürünlerin tüketimi çocuklarda zamanla insülin direncine yol açarak tip 2 diyabet geliştirme riskini artırabilir. Ayrıca, abur cuburlar yani ultra işlenmiş gıdalar en çok da çocuklarımızın ve bizlerin bağırsaklarına zarar verir. Çocuklar mikrobiyom yada bağırsak sağlığı söz konusu olduğunda özellikle savunmasızdır. Sağlıklı beslenenlerde, sindirim, kısa zincirli yağ asiti üretimi ve bağırsak duvarının güçlendirilmesi için gerekli olan bifidobakteriler ve laktobasiller gibi faydalı bakterilerin zengin bir çeşitliliği bulunur. Öte yandan, abur cubur ürünlerin tüketimi, iltihaplanma ve obezite ile bağlantılı Firmicutes gibi zararlı mikroorganizmaların yayılmasını teşvik eder. Güçlü bir bağırsak bariyeri ve azalmış sistemik inflamasyon, besleyici gıdalar açısından zengin bir diyetle ilişkilendirilirken, abur cubur açısından zengin diyetler kronik inflamasyona ve zayıflamış bağırsak savunmasına yol açarak sistemik sağlık sorunlarına neden olabilir.

 
Çocuklarda Abur Cubur Tüketiminin Uzun Vadeli Yan Etkisi
 

Kilo Alımı ve Obezite

Zayıflamış Bağışıklık Sistemi

Zayıf Akademik Başarı

Sindirim Problemleri

Diyabet Riskinde Artış

Diş Problemleri

Ruh Hali Değişimleri ve Davranışsal Sorunlar

Erken Dönem Kalp Sağlığı Sorunları

Besin Eksiklikleri

 

         Hepimiz çocuklarımız için en iyisini isteriz. Onları sağlıklı bir geleceğe hazırlamanın en güçlü yollarından biri de erken yaşlardan itibaren sağlıklı beslenmelerini sağlamaktır. Zaten, çocuklarımızın günümüzde, çok fazla serbest şeker, doymuş yağ ve çok az lif tükettiğini biliyoruz. Şivliliğin bir kent festivaline dönüştüğü süreçte, bu festivalin hediyeleşme argümanını daha sağlıklı besinlere doğru artık kaydırmalıyız. Belki tekrar küçük poşetlerde kuruyemişler, meyve kuruları, taze meyveler, tam buğdaylı, tam tahıllı kurabiyeler, ve daha temiz içerikli paketli ürünleri verme mücadelesine girmeliyiz. Neden olmasın? 

Yazarın Diğer Yazıları