Yapay Zekâ Terapist Olabilir mi?
Son birkaç yıldır yapay zekâ hayatımızın neredeyse her alanına sızmış durumda. Bir şey soruyoruz, cevap geliyor. Karar veremiyoruz, seçenekler sıralanıyor. Bazen gecenin bir vakti aklımıza takılan bir düşünceyi yazıyoruz ve karşımıza düzenli, sakin, mantıklı cümleler çıkıyor. Tam da bu yüzden birçok kişi şu soruyu sormaya başladı: “Ben bunları bir yapay zekâya anlatabiliyorsam, terapiye gerçekten ihtiyacım var mı?”
Bu sorunun sorulması anlaşılır. Ama cevabı net: Hayır.
Çünkü terapi, anlatmakla sınırlı bir süreç değildir. Ve ruh sağlığı, algoritmalarla taşınabilecek bir alan değildir.
Terapi Nedir, Ne Değildir?
Terapi, sanıldığı gibi “akıl verme” işi değildir. “Şunu yap, bunu yapma”, “böyle düşünürsen geçer” gibi cümleler terapiye ait değildir. Hatta çoğu zaman, bu tür cümleler kişiyi daha da yalnızlaştırır. Çünkü insanın ihtiyacı çoğu zaman çözüm değil, anlaşılmaktır.
Gerçek hayatta bunu sık görüyorum. Danışanlardan biri şöyle demişti:
“Bana herkes ne yapmam gerektiğini söylüyor ama kimse neden böyle hissettiğimi sormuyor.”
İşte terapi tam olarak bu noktada başlar. Ne yapılacağından önce, neden böyle hissedildiğiyle ilgilenir. İnternette, kitaplarda, hatta yapay zekâda bolca tavsiye vardır. Ama tavsiye, dönüşüm yaratmaz. Terapi yaratır.
Terapi Aslında Ne Yapar?
Terapi; bir insanın duygu, düşünce ve davranışlarını, kendi yaşam öyküsü içinde anlamlandırmaya çalıştığı bir süreçtir. Bu süreçte terapist, yalnızca bilgi sunan biri değildir. Etik sınırları olan, duygusal olarak eşlik eden, süreci tutan bir insandır. Bir danışanım, ilk seanslarda sürekli “mantıklı açıklamalar” yapıyordu. Her şeyi çözmüş gibiydi. Ama bir noktada sustu ve şunu söyledi:
“Ben bunları biliyorum ama içimde hiçbir şey değişmiyor.”
Bu cümle şunu çok net anlatır: Bilmek, hissetmek değildir. Yapay zekâ bilgi verir. Terapi ise kişinin kendi duygusuyla temas etmesine alan açar. Bu alan, sadece insan ilişkisi içinde oluşur.
Yapay Zekâ Neyi Yapabilir, Neyi Yapamaz?
Burada dürüst olalım. Yapay zekâ tamamen işlevsiz değildir.
Bilgi verebilir.
Psikolojik kavramları açıklayabilir.
Kişinin yaşadıklarına farklı bir çerçeveden bakmasını sağlayabilir.
Ama şunları yapamaz:
• Sizi gerçekten dinleyemez
• Sesinizdeki titremeyi fark edemez
• Aynı cümleyi neden üçüncü kez tekrar ettiğinizi anlayamaz
• Sessizliğinizin ne anlama geldiğini hissedemez
Bir danışanın gözleri dolduğunda, o anın ağırlığını taşımak gerekir. Yapay zekâ bunu taşımaz. Taşıyamaz. Çünkü terapi sadece söylenenle değil, söylenemeyenle de çalışır.
Terapi İnsanla İnsan Arasında Olur
Ruh sağlığı hizmeti, bu yüzden yalnızca uzmanlar tarafından yürütülmesi gereken bir alandır. Çünkü burada söz konusu olan şey teknik değil, insani bağdır. Terapide güven oluşmadan ilerleme olmaz. Güven ise ancak iki insan arasında kurulur.
Şunu çok net söyleyebilirim:
Bir kişi terapiye geldiğinde, aslında “beni biri gerçekten anlayacak mı?” sorusuyla gelir. Yapay zekâ bu soruya cevap olamaz. Çünkü terapi, sadece cevap almak değil, birinin seninle birlikte o sorunun içinde kalabilmesidir.
Son Söz
Yapay zekâ, modern dünyanın güçlü bir aracıdır. Doğru kullanıldığında öğretici olabilir, destekleyici olabilir. Ama terapi değildir. Ve terapinin yerini tutmaz.
Çünkü terapi; hız değil, temas ister.
Çünkü terapi; bilgi değil, ilişki ister.
Çünkü terapi; insanın insana tahammül edebilme kapasitesiyle mümkündür.
Ruh sağlığı, hâlâ ve her zaman, insanla insan arasında kurulan bir yolculuktur. Ve bazı yolculuklar, yalnızca bir başkasının eşliğiyle anlam kazanır.