Konya ayakta kaldı!

Konya denilince akla hep tarım geldi. Oysa son yıllarda şehir, bu kimliğini kaybetmeden yeni bir kimlik daha inşa ediyor: Sanayi! 
Bu dönüşüm yüksek sesle değil, büyük sloganlarla değil; atölye atölye, tesis tesis gerçekleşti. Konya sanayisinin en belirgin özelliği belki de bu: Sessiz ama istikrarlı…
Bugün Konya, Türkiye’nin en fazla ihracat yapan şehirleri arasında yer alıyor. Savunma sanayiinden makine imalatına, otomotiv yan sanayisinden tarım teknolojilerine kadar geniş bir üretim yelpazesi var. Üstelik bu üretim, sadece montajla sınırlı değil, tasarım, Ar-Ge ve yerlilik oranı giderek artan bir yapıya doğru evriliyor.
Konya sanayisinin bel kemiğini KOBİ’ler oluşturuyor. Aile işletmesi olarak başlayan pek çok firma, bugün uluslararası pazarlara ürün gönderebiliyor. Bu başarıda riskten kaçmayan ama hesapsız da davranmayan bir sanayi kültürü var. Konya’da sanayici, günü kurtarmaktan çok, yarını planlamaya çalışıyor.
Elbette sorunlar yok değil. Enerji maliyetleri, nitelikli iş gücü ihtiyacı, finansmana erişim ve küresel rekabet baskısı, Konya sanayisinin de gündeminde. Ancak şehir, bu sorunları konuşmaktan kaçmıyor. Organize sanayi bölgelerinin genişlemesi, üniversite–sanayi iş birlikleri ve mesleki eğitim projeleri, bu farkındalığın somut örnekleri. Konya sanayisi, çok sayıdaki soruna rağmen ayakta kalmayı da başarıyor!
Bir diğer dikkat çekici nokta da savunma sanayii alanındaki atılım. Konya, son dönemde bu alanda ciddi bir üretim ve tedarik merkezi olma yolunda ilerliyor. Bu durum, şehrin sanayi profilini hem teknoloji hem de katma değer açısından yukarı taşıyor.
Konya’nın sanayideki başarısı, bir gecede ortaya çıkmadı. Sabırla kurulan tesisler, ustalıktan mühendisliğe uzanan bir bilgi birikimi ve istikrarlı bir çalışma kültürüyle şekillendi.