Ümmühan Tünen

Neyi Kaybettik!

Ümmühan Tünen

Her geçen gün daha da hızlanan, karmaşıklaşan ve dijitalleşen dünyamızda, sık sık büyüklerimizin "Nerede o eski günler..." diye başlayan cümlelerine kulak misafiri oluruz. Bu sözler, sadece bir nostalji fısıltısı mı, yoksa modern hayatın telaşında yitirdiğimiz gerçek bir lezzetin, bir huzurun ifadesi mi? Sanırım ikincisi.

Büyüklerimizin dönemini değerli kılan şey, yalnızca geçmiş zamanın masumiyeti değil, aynı zamanda hayatın akışındaki yavaşlık ve insan ilişkilerinin samimiyetiydi. O dönemde; Domates mis gibi kokar, salatalığın tadına doyulmazdı. Gıdalar mevsiminde yenir, tatları hafızalara kazınırdı. Komşuluk sadece aynı binada oturmak demek değildi; kapılar çalınır, yemeğin fazlası paylaşılır, acı tatlı her an beraber yaşanırdı. Apartman kapılarında tanımamazlıktan gelmek diye bir şey yoktu. Veresiye defteri sadece bir ticari kayıt değil, aynı zamanda esnaf ile mahalleli arasındaki güvenin simgesiydi. Mektupların beklenişi, o hasret kokulu satırların heyecanı; şimdiki anlık mesajlaşmaların verdiği yüzeysel tatminin çok ötesindeydi. Bayramlar bir tatil fırsatı değil, aksine büyüklerin ellerinin öpüldüğü, dargınların barıştığı, milli ve dini duyguların en coşkulu yaşandığı birlik ve beraberlik günleriydi. Çocuklar o yeni ayakkabıların heyecanıyla uyuyamazdı. Sınırlı imkanlar yaratıcılığı ve paylaşmayı tetiklerdi. Her şeyin bol olduğu bu çağda, o günkü imkansızlıkların hayatı daha yaşanılası kıldığına dair ortak bir kabul var.

Şimdi elimizde akıllı telefonlar var, dünyanın öbür ucundaki bilgiye saniyeler içinde ulaşıyoruz, ancak birbirimizden bir o kadar uzağız. Hız, konforu getirdi ama yanımızdan huzuru, sükuneti alıp götürdü. Büyüklerimiz, belki de bize şunu fısıldıyor: Hayat, tüketmekten ibaret değildir. Durun, soluklanın, yanınızdakinin elini tutun, toprağın kokusunu içinize çekin, bir radyonun başındaki sohbetin tadını çıkarın. Özlem duyduğumuz şey, yalnızca geçmiş değil; içinde sevgi, güven, samimiyet ve paylaşma olan, hayatın o eşsiz ilk tadıdır.

Yazarın Diğer Yazıları