Konya İtfaiyesi Anlattı: Biz Her Türlü Manzaraya Alışmak Zorundayız!

Türkiye’nin dört bir yanındaki felaketlerde en önde mücadele veren Konya İtfaiyesi, yalnızca alevlere değil, umutsuzluğa da set çekiyor. Hızlı müdahale gücü, son teknoloji ekipmanları, eğitimli personeli ve bitmek bilmeyen azmiyle adeta Türkiye’nin görünmez kahramanı gibi çalışıyorlar!
Alevlere, yıkıntılara, sel sularına karşı Türkiye’nin dört bir yanında dimdik duran, can kurtarmak için zamanla yarışan bir kahraman var: Konya İtfaiyesi. Sadece şehirdeki yangın ve kazalarla değil, ülkenin en zorlu afet bölgelerinde de görev alarak adeta nefes olan ekipler, sıcaklığın ve rüzgârın etkisiyle artan yangın vakalarına karşı gece gündüz demeden mücadele veriyor. Günlük ortalama 40 vakaya koşan Konya’nın itfaiye erleri, olay yerine dakikalar içinde ulaşıp can ve mal kaybını en aza indirmeyi hedefliyor. Ancak bu kahramanlık yalnızca müdahaleyle sınırlı kalmıyor; yangınları önlemenin bilincini topluma aşılamak, personelini fiziksel ve zihinsel olarak güçlü tutmak için eğitimden spora, sosyal aktivitelerden kitap okumaya kadar her alanda titiz bir hazırlık yürütülüyor. Türkiye’nin neresinde bir felaket varsa, Konya İtfaiyesi’nin yüreği ve cesareti orada oluyor. Ayrıca Konya İtfaiyesi, drone, robotik itfaiye aracı gibi son teknolojileri kullanıyor. Hatta Konya ekibinde bulunan robotik itfaiye aracı gibi bir araç başka yerde bulunmuyor!
“KONYA İTFAİYESİ OLARAK TÜRKİYE’DEKİ TÜM AFETLERE GİDİYORUZ, KOŞUYORUZ”
Konuyla ilgili özel açıklamalarda bulunan Konya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı 1. Bölge Müdahale Şube Müdürü Memiş Gezer, yazın yangınların daha fazla olduğunu söyleyerek iklim değişikliğinden kaynaklı havaların aşırı sıcak seyretmesi ve rüzgarların sıkça meydana gelmesiyle birlikte daha çok yangın ihbarı aldıklarını aktardı. Memiş Gezer, “Biz sadece Konya’da çıkan yangınlara değil, ülke genelinde de çalışıyoruz. Manisa Akhisar’daki çok büyük bir alana yayılan orman yangını için de Konya İtfaiye ekibimizi gönderdik. Hatay’ın Antakya ilçesinde başlayan orman yangınlarını söndürme çalışmalarına da destek olduk.
Zaten Türkiye’nin her bölgesine duyarlı bir teşkilatız. Ayrıca daha önceki Antalya’daki Manavgat yangınlarında bir aya yakın hem koordinasyonda hem de sahada çalışma yaptık. Tam bu dönemde Marmaris Muğla’da da yangınlar vardı. O tarafa geçtik ve yaklaşık 14 gün kaldım. Ama Konya İtfaiyesi olarak 20 gün bu bölgede çalışmalarımızı sürdürdük. Bunların yanında 11 ili derinden etkileyen merkez üssü Kahramanmaraş olan depremde ise Konya olarak Hatay’a görevlendirilmiştik. O bölgede 1 aydan fazla zaman diliminde çalıştık. İlk giden ekip bizdik. Şehirde az da olsa bir sistem kuruluncaya kadar o bölgede bulunduk. Buradaki yangınlardan 186 civarında vatandaş çıkardık. Hatta biz Kastamonu’daki sel baskınına, İzmir Çeşme’deki orman yangını için bu bölgeye de ekip gönderdik. Biz Konya İtfaiyesi olarak Türkiye’deki tüm afetlere gidiyoruz, koşuyoruz, yardım için elimizden geleni yapıyoruz” şeklinde anlattı.
KONYA İTFAİYE EKİBİ ROBOTİK İTFAİYE ARACI İLE ÖNE ÇIKIYOR!
Konya’da rutin bir dönemde günlük ortalama 40 olaya gittiklerinden bahseden Gezer, ancak yaz olduğu için bu dönemde aldıkları ihbarların arttığını açıkladı. Özellikle dağlık alanlarda orman yangınları, bahçelik alan yangınları, ova kısmında da anız ve ekin yangınlarının fazlalaştığını söyleyen Gezer, “Yangını çoğaltan ve büyüten etkenlerden bir tanesi olan rüzgar Konya’da çok fazla görülüyor. Dolayısıyla Konya’da da yangınlar sıkça görülebiliyor. Biz de ekip olarak olay yerine en hızlı şekilde ulaşıp müdahale etmek için elimizden geleni yapıyoruz. Buradan ihbar aldığımız andan olay yerine varış anına kadar ortalama 6-7 dakika geçiyor. Tabi bu 2 dakika veya 8 dakika da olabiliyor. Zaman noktasında Türkiye ortalamasıyla paralel olarak ilerliyoruz.
Bunların yanında Konya İtfaiyesi olarak son teknolojileri yakından takip ediyor ve çalışmalarımızda kullanıyoruz. Drone, robotik itfaiye aracı gibi son teknolojileri kullanıyoruz. Hatta elimizde bulunan robotik itfaiye aracı gibi bir araç başka yerde yok ” diye konuştu. Yangını söndürmenin aslında önlemeyle başladığını da belirten Memiş Gezer, “Vatandaşlar yangın çıkmaması için tedbir almalı. Örneğin bir sanayici iş yerinde yangın çıkmaması için elinden gelen tüm hazırlığı yapması gerekiyor. İçerdeki malzemeleri ona göre istiflemeli, yangın güvenlik sistemleri doğru yerde bulunmalı, personel yangın konusunda eğitimli ve bilinçli olmalı ya da köydeki bir vatandaş özellikle bu dönemde bahçe temizliği yapıp yakmamalı, açık alanda piknik ateşi yakılmamalı, doğaya cam şişe bırakılmamalı, yere sigara izmariti atılmamalı, araç yangınlarına karşı ise rutin bakımlar yaptırılmalı. Dolayısıyla şu an hassas bir dönemdeyiz. Yangın için gerekli önlem ve tedbirleri almalıyız” ifadelerine yer verdi.
PERSONEL İÇİN HER ŞEY DÜŞÜNÜLDÜ
İtfaiyecilerin bir gününü de anlatan Memiş Gezer, “Biz 24 saat boyunca çalışırız. Tabi vardiya değişimi olur. Saat 9’da araç bakımlarını yapmaya başlarız. Bu süre zarfında genel bir bina, araç, ekipman kontrolü, temizliği yaparız. Kısa bir dinlenme molamızdan sonra ekip arkadaşlarımız her gün rutin olarak 1 saatlik sporlarını yaparlar. Ayrıca her gün personel arkadaşların mental anlamda sağlıklı devam edebilmeleri için eğitimler ve mesleki eğitim faaliyetlerini veriyoruz. Çünkü bir ihbar geldiğinde olay yerine gittiğimiz zaman kafası veya kolu kopmuş cesetlerle bile karşılaşabiliyoruz. O yüzden personelimizin dayanıklı olmaları için çabalıyoruz. Hatta masa tenisi, satranç gibi aktivitelerimiz bile var. Ayrıca günlük 1 saat kitap okuma zamanımız bulunuyor. Bu yaptığımız şeyler esnasında ihbar gelirse tabi her şeyi bırakıp hemen olay yerine koşuyoruz. Ardından geliriz yaptığımız şeylere devam ederiz. 24 saat boyunca böyle devam ederiz” diyerek sözlerine son verdi. -Tuba KAYA