Konya Meram’da Gezilecek Yerler!

ATATÜRK EVİ MÜZESİ
Müzenin vitrinlerde Atatürk’ün şahsi eşyaları sergilenirken, panolarda Konya’nın ve Konyalının Kurtuluş Savaşımızdaki yeri fotoğraf ve belgelerle anlatılıyor.
Panolarda, Atatürk'ün Konya'ya gelişini, şehirde yaptığı ziyaretleri, bu evde tuttuğu günlük notları gösteren belgeler, fotoğraflar ve gazete kupürleri sergileniyor.
Vitrinlerde ise Atatürk'e ait bazı elbiseler ile bu evde kullandığı muhtelif eşyalar teşhir ediliyor.

SIRÇALI MEDRESE
Sırçalı Medrese, 1242 yılında Bedreddin Muslih tarafından fıkıh ilmi okutulmak üzere yaptırılmıştı. “Açık Avlulu Medrese” tipinde inşa edilen yapının ana eyvanın sağında ve solunda kubbeli birer oda bulunuyor.
Bunlar klasik kışlık dershanelerden biri olarak biliniyor. Yapının en süslü ve gösterişli yeri olan ana eyvan bugün oldukça sağlam durumda gözler önünde duruyor.

ŞEYH TAVUSBABA CAMİİ VE TÜRBESİ
Tavus Baba kimdir? Bir şeyh midir, yoksa bir kadın ermiş midir? Hâlâ bilinmiyor. Halk tarafından Tavusbaba Türbesi olarak adlandırılan mekan, bugün ziyaretçiler tarafından sürekli ziyaret ediliyor.
Fakat Tavusbaba türbesi bir kadına mı ait yoksa bir erkeğe bilinmiyor. Yüzyıllar boyu bu gizemini koruyan türbe, bazı efsanelerin de çıkış noktası olarak biliniyor.

KİLİSTRA ANTİK KENTİ
Konya tarih, kültür ve arkeoloji turlarının önemli mola noktalarından biri olan, Konya'ya 55 kilometre uzaklıkta Gökyurt Köyü sınırlarında yer alan Kilistra Antik Kenti, ilk Hristiyanlık döneminde inşa edilmiş gezilmeye değer bir tarihi hazine.
Kapadokya bölgesine görmeye alıştığımız kayalara oyulmuş kilise ve mabetlerin benzerlerini gezme şansı bulabileceğiniz antik kent, sarp kayanın içine oyulmuş yaşam odalarıyla da ilgi çekiyor.

SAHİP ATA VAKIF MÜZESİ
Anadolu Selçuklu Devleti vezirlerinden Sâhib Atâ Fahreddin Ali tarafından 1277 yılında yaptırılan külliyenin mimarı Keluk b. Abdullah’tır.
Külliye yerleşim planı olarak, kuzeyde câmi, câminin mihrap duvarına bitişik inşâ edilmiş içinde Fahreddin Ali, eşi ve çocuklarının kabirleri bulunan türbe, türbenin güney duvarı bitişiğinde hânkâh, hemen yol aşırı karşısında çifte hamam yer alıyor.
Câmi, kuzeyden bir portal girişine sahip. Portalın sağ ve solunda altlı üstlü ikişer hücre bulunmakta, alttakiler sebil vazifesi görüyor.

MERAM BAĞLARI
Dillere destan güzelliği ile Meram Bağları, yeniden hayat buldu.
Yeni Meram ve Meram Yaka Caddeleri’nin kesişiminde bulunan 18 bin metrekarelik bir alanda hayat bulan Meram Bağı'nın içerisinde üzüm bağı, meyve bahçesi, taş ev ve yazlık çay bahçesi bulunuyor.
Meram ilçesindeki Meram bağları, Konya merkezden yaklaşık 10 km uzaklıkta ve günübirlik gezilere uygun popüler bir yer. Meram Çayı boyunca kafe, restoran, yürüyüş yolları ve piknik alanları bulunuyor.

80 BİNDE DEVRİ ÂLEM PARKI
80 Binde Devr-i Alem Parkı; ülkemizde bir ilk. Türkiye’de üç bölümün bir arada bulunduğu başka bir park yok.
Birincisi; tarih öncesi yaratıkların hareketli bir şekilde bulunması, İkincisi; minyatür eserleri, Üçüncüsü ise masal kahramanlarının bulunması ile park bir ilk olma özelliği taşıyor.
Buraya gelen vatandaşlar parkın tarihi büyüsüne kapılmadan edemiyor.

ATEŞ BAZ-I VELİ TÜRBESİ
Ateşbaz Veli, Mevlana'nın çağdaşı olup, esas ismi Şemseddin Yusuf, babasının adı ise İzzeddin'dir. Ateşbaz Veli olarak ün yaptığı kaynaklara göre ifade ediliyor.
Ateşbaz Veli'nin Bahaeddin Veled ile birlikte Belh'ten veya Karaman'dan geldiği, dergahta yetiştiği rivayet ediliyor. Ateşbaz, ateşle oynayan olarak ifade ediliyor.
Onun Mevlana ve Mevleviler arasında önemli bir yeri vardır. Ateşbaz makamı bir terbiye ve eğitim makamı olarak biliniyor

ETNOGRAFYA MÜZESİ
Larende Caddesi’nde 1974 yılında hizmete açılan müzede Konya kıyafetleri, el işlemeleri, kemerler, örme keseler, bakır eşyalar, silahlar gibi kıymetli etnoğrafik eserler sergileniyor.
Müzenin halı bölümünde Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait halı ve kilimler yer alıyor.
Müze pazartesi haricinde haftanın her günü ziyarete açık.

ARKEOLOJİ MÜZESİ
Arkeoloji Müzesi ilk defa 1901 yılında Karma Ortaokulu'nun güneybatı köşesindeki yapıda açılmıştı.
1927 yılında eserler sergilenmek üzere buradan Mevlânâ Müzesi'ne, 1953 yılında da İplikçi Camii'ne taşındığı biliniyor. 1962 yılında ise bugünkü müze kurularak hizmete sunuldu.
Müzemiz Neolitik Çağdan başlamak üzere, Eski Tunç, Orta Tunç (Asur Ticaret Kolonileri), Demir (Frig, Urartu) Klasik, Hellenistik, Roma ve Bizans Devrine ait eserler sergileniyor. •Hazırlayan: Gizem Başar