Konya'da Türkçe konuşmayı unutan adamın sırrı açıklandı!

Geçtiğimiz günlerde Konya’da yaşayan Rahmi Karademir, yaşadığı sağlık sorunu sonrası nadir rastlanan bir tıbbi vaka olarak gündeme geldi. Beynine pıhtı atan Karademir, geçirdiği operasyonun ardından anadilini unutup, hiç bilmediği bir dil olan Danca konuşmaya başladı. Bu ilginç ve şaşırtıcı durum, hem tıp dünyasında hem de kamuoyunda büyük merak uyandırdı. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde dizinden geçirdiği bir ortopedi ameliyatı sonrası, Karademir’in sağlık durumu aniden kötüleşti. Sağ kol ve bacağında güç kaybı yaşayan Karademir, acil müdahale için yeniden hastaneye kaldırıldı. Ameliyat sonrası yapılan detaylı tetkiklerde, Rahmi Karademir’in beynin sol tarafındaki büyük damarlardan birine pıhtı attığı ve damarın tıkandığı tespit edildi. Sol beyin lobu, dil ve konuşma yetilerinin yönetildiği ana bölge olduğu için, bu alanda oluşan hasar Karademir’in dil kullanımını doğrudan etkiledi. Müdahale sonrası hayatı riske girmeden kurtarılan Karademir, ancak beklenmedik bir durumla karşılaştı: Türkçe konuşmayı unuttu! Daha da ilginci, hiç öğrenmediği bir dil olan Danca ile iletişim kurmaya başladı. Tıp literatüründe çok nadir görülen bu durum, "yabancı aksan sendromu" ya da "otomatizm dil sendromu" olarak biliniyor. Kimi vakalarda kişiler, geçmişte maruz kaldıkları yabancı dillere ait ses kalıplarını bilinçsizce kullanabiliyorlar. Ancak Rahmi Karademir’in hiç Danca bilmemesine rağmen bu dili konuşmaya başlaması, doktorlar için bile açıklaması güç bir fenomen oldu. 67 yaşındaki Rahmi Karademir’in genel sağlık durumu yapılan müdahaleler sonrası stabil hale geldi. Ancak dil ve konuşma terapisi süreci devam ediyor. Uzmanlar, Karademir’in yeniden Türkçe konuşabilmesi için uzun bir rehabilitasyon sürecine ihtiyaç duyulacağını belirtiyor. “Yabancı dil sendromu”yla ilgili bilgi veren Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy ise, bu hastalığın neden ortaya çıkabileceğini tek tek açıkladı.
BİR ANDA FARKLI DİL KONUŞAN İNSANLAR VAR
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksoy, dünyada çok az rastlanılan ve “yabancı dil sendromu” denilen hastalık hakkında bilgi vererek çok sayıda bilim adamının bu rahatsızlıkla ilgili çalışmalar yaptığından bahsetti. Prof. Dr. Aksoy, “Avustralyalı Ben, ömrü boyunca İngilizce konuşuyormuş. 18 yaşındayken arabaya biniyor ve okula gitmek üzereyken kırmızı ışıkta durmayan bir kamyon Ben’e çarpıyor. Bunun sonucunda çok ciddi bir tramvayla karşı karşıya kalıyor. Kaburgaları kırılıyor, göğüs kafesinde kırılmalar oluyor, beyin travması yaşıyor ve bilinç kaybıyla hastaneye yatırılıyor. Bir hafta boyunca komada kalıyor. Sonrasında komadan çıkınca herkes çok mutlu oluyor ama bir problem ortaya çıkıyor. Ben, sadece Çince konuşuyor ve Çince anlıyor. Buna tıpta “yabancı dil sendromu” ya da “yabancı aksan sendromu” diyoruz. Düşünün ki o güne kadar İngilizce konuşan biri bir trafik kazası sonrasında Çince konuşmaya başlıyor. Bu çok entresan bir durum. Bu Avustralyalı kişi daha önce Çince dersleri aldığını ama bunun çok temel düzeyde olduğunu söylüyor. Ama komadan uyanınca gayet akıcı bir şekilde Çince konuşmaya başlıyor. Bu olaydan sonra Avustralyalı genç Çince programlarda sunuculuk bile yapmış. O güne kadar İngilizce ile hayatını devam ettiren Ben, artık Çince ile düşünüyor” diye aktardı.
ÇOK SAYIDA NEDENİ VAR
Beynin enterasan ve gizemli bir organ olduğunu ifade eden Aksoy, “Beynimizde Broca alanı denen bir bölge var. Paul Broca bu alana ismine veren kişi olarak karşımıza çıkıyor. Onun 2 tane önemli hastası var. Bunlardan biri sözcük ve cümle oluşturamıyor. Bunun üzerine hasta vefat ettikten sonra otopsi yapılıyor. Broca alanı denen bölgesinde ise bir lezyon tespit ediliyor. Paul Broca’nın diğer hastası da sadece 5 kelimeyle kendini ifade edebiliyor. Bu kişi de vefat ettiği zaman yine aynı alanda bir problem olduğu tespit ediliyor. İleri teknikle yapılan incelemeler ise bu bölgenin konuşma merkezimiz olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla beynimizin Broca alanına etki eden herhangi bir problem, düşüncemizi sözcük haline getirmemizi farklı kılabiliyor. Aslında Avustralyalı Ben’in yaşadığı ile bu durumlar farklı. Bilim insanları bu noktada, “Beynimiz çalışırken iki dili de analiz edebiliyor. Ama bir travmaya maruz kalındığı zaman analiz hızında yavaşlama olduğu için diğer dil ön plan çıkabiliyor” diye bir tespit ortaya koyuyorlar. Bu vaka sayısıyla karşımıza çıkan kişi sayısı çok az” şeklinde anlattı.
TEDAVİSİ VAR AMA KALICI OLURSA...
Yabancı dil sendromunun hiç kolay bir durum olmadığını belirten Aksoy, “Bir anda kendinize yabancılaşıyorsunuz. Ayrıca “yabancı aksan sendromu”nda ise Türkçe’yi konuşan birisi olsanız ve bu diliniz değişmese bile bir sabah uyandığınızda dilinizi bir Karadenizli gibi konuşmaya başlayabilirsiniz. Yabancı aksan sendromu çok farklı nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Örneğin bir diş girişimi, migren atağı, travma ve beyin tümörü sonrasında yabancı aksan sendromu görülebiliyor. Çok sayıda nedeni bulunuyor. Tabi ki tedavisi de var. Ama çok uzun süren yabancı aksan sendromunun hasarı kalıcı olabiliyor” diyerek sözlerine son verdi. -Tuba KAYA