Konya'daki bu mekan hem müze hem otel! Dünyanın 800 senelik ilk oteli

Dünyada benzeri bulunmayan bu özel mekân, misafirlerine geçmişle bugünü aynı anda yaşama fırsatı veriyor.
Konya’nın Karatay bölgesinde hayat bulan Obruk Kervansaray Müze Otel, geçmişin izlerini modern turizmle buluşturarak benzersiz bir deneyim sunuyor. 13. yüzyılın başlarında Anadolu Selçukluları tarafından yaptırılan bu tarihi kervansaray, bugün 800 yıllık taşlarının arasında lüks bir konaklama imkânı sunan bir müze otel olarak ziyaretçilerini ağırlıyor.
TARİHİN İÇİNDE LÜKS KONAKLAMA
Kızören Obruğu’nun hemen yanı başında konumlanan Obruk Han, klasik Selçuklu mimarisine sahip örnek yapılar arasında yer alıyor. Avlulu planı ve kapalı barınak yapısıyla adeta bir bozkır kalesi gibi yükseliyor. Yapı, Karatay Belediyesi tarafından Belediye Başkanı Hasan Kılca’nın öncülüğünde aslına sadık kalınarak restore edildi.
Obruk Han’ın hikâyesi 19. yüzyıl sonlarında harabe bir yapıya dönüşmesiyle yeniden şekillendi. 1996’da başlatılan kazıların ardından 2006’da ilk restorasyon süreci yaşandı. Ancak asıl kapsamlı onarım 2020’de başladı ve yapı, bugünkü görkemli haline kavuştu. Yapının yalnızca restore edilmesi değil, içine hayat katılması da hedeflendi.
RUMİ TAT VE KOKU MÜZESİ: MANEVİ VE KÜLTÜREL DERİNLİK
Müze otel bünyesinde yer alan Rumi Tat ve Koku Müzesi, Mevlâna Celaleddin Rumi’nin felsefesinden ilham alıyor. Yüzyıllık ahşap dolaplar, toprak ve cam eserler içinde sergilenen koku şişeleri, buhurdanlar, gülebdanlar ve gül suyu imbikleri; ziyaretçilere geçmişten gelen manevi bir atmosfer yaşatıyor.
Tat bölümünde ise 13. ve 15. yüzyıllara ait mutfak ve şifa kültürüne dair seramik tabaklar, bronz havanlar ve pişmiş toprak kaplar yer alıyor. Her bir eser, Selçuklu ve Beylikler döneminin izlerini taşıyor.
OBRUK’UN DOĞASINDA ZAMANDA YOLCULUK
Obruk Kervansarayı'nda konaklamak, sadece lüks bir otelde kalmak değil; aynı zamanda tarihle, doğayla ve maneviyatla bütünleşmiş bir deneyim yaşamak anlamına geliyor. Misafirler ister Obruk’un büyüleyici manzarasında huzur bulsun, ister çevredeki kadim coğrafyaları keşfe çıksın; bu deneyim unutulmaz izler bırakıyor.
TARİHİN LEZZETLE BULUŞTUĞU SOFRALAR
Müze otelde Anadolu ve Türk mutfağının geleneksel tatları çağdaş sunumlarla buluşturuluyor. Taş duvarlar, klasik dekorasyon detayları ve sıcak ambiyans; yemek saatlerini geçmişe doğru bir yolculuğa dönüştürüyor.
Burada güne zengin kahvaltı ile başlamak, adeta geleneksel bir tören gibi. Yöresel peynirler, ev yapımı reçeller, bal-kaymak ve köy yumurtalarıyla donatılmış sofralarda; menemen, sucuklu yumurta ve gözleme gibi sıcak seçenekler de sunuluyor.
ANADOLU MUTFAĞININ ZENGİNLİĞİ ÖĞLE VE AKŞAM YEMEKLERİNDE
Öğle menüsünde mercimek çorbası, piyaz gibi klasik başlangıçlar; kuzu incik ve hünkar beğendi gibi Anadolu’nun başyapıtları yer alıyor. Tatlı olarak ise sütlaç, kazandibi ve irmik helvası sofrayı tamamlıyor.
Akşam yemekleri ise tam anlamıyla bir ziyafet. Ezogelin çorbasıyla başlayan akşam yemeği, kuzu tandır ve levrek buğulama gibi ana yemeklerle devam ediyor. Finalde baklava ve aşure gibi tatlılar, konuklara Anadolu’nun tat hafızasını armağan ediyor.
Obruk Kervansaray Müze Otel, yalnızca bir otel değil; bir zaman tüneli, bir kültür durağı ve bir lezzet rotası. Her adımı tarih, her köşesi ruh taşıyan bu özel mekân, geçmişin zarafetini bugünün konforuyla buluşturarak dünyada benzeri olmayan bir deneyim sunuyor.