Sokakta dilenen çocuklar için uzmanından kritik açıklama geldi: Tehlikedeler!
16 Mayıs 2025 Cuma günü, Konya’nın Karatay, Selçuklu ve Meram ilçelerinde dilencilere ve mal-hizmet satışı yaparak vatandaşları rahatsız eden kişilere yönelik denetim gerçekleştirildi. Denetimlerde toplam 19 polis ekibi ve 13 zabıta ekibi görev aldı. Saat 12.00 ile 15.00 arasında yapılan uygulamada vatandaşların yoğun olarak bulunduğu cami, cadde, kavşak, park ve bahçeler kontrol edildi. Ekipler, 60 cami, 96 cadde, 58 park ve 91 kavşağı denetledi. Toplamda 243 kişi kontrol edildi. Denetimlerde 16’sı yetişkin, 5’i çocuk olmak üzere 21 dilenci tespit edildi. 16 kişiye 5326 sayılı Kanunu’nun 33. maddesi kapsamında idari işlem yapıldı. Dilencilik yaptığı belirlenen 1 çocuk ailesiyle birlikte, 4 çocuk ise tek başına yakalandı. Gerekli işlemlerin ardından çocuklar ailelerine teslim edildi. Uygulama sonucunda toplam 22 bin 496 TL idari para cezası kesildi. Dilencilerden elde edilen 2 bin 2 TL kamuya geçirilerek zabıta ekiplerine teslim edildi. Yetkililer, benzer denetimlerin düzenli olarak sürdürüleceğini ve halkın huzurunun korunması için kararlılıkla devam edileceğini bildirdi.
EKONOMİK, SOSYOLOJİK, SAVAŞ VE GÖÇ ÖNEMLİ FAKTÖRLER
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Aile Danışmanı Filiz Akman, çocuk işçiliğinin halen devam etmesinin; ekonomik, sosyolojik, savaş ve göç gibi birçok unsura bağlandığını söyleyerek bazı ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılamak için çocuklarını çalıştırabildiklerinden yakındı. Filiz Akman, sokağa bir yetişkinin çıkmasından çok bir çocuğun mendil satmasının diğer vatandaşları duygulandırdığına dikkat çekerek, “Çünkü insanlar soğuk bir havada sırtında ceket, ayağında ayakkabı olmayan çocuk işçiden daha kolay alışveriş yapar ve ona yardım eder. Maalesef çocukları duygusal mekanizma olarak kullanıyorlar ve dilendiriyorlar. Bunun dışında kendi çalışmak istemeyen aileler çocuğunu dilendirebiliyor. Küçücük evlatlarımız keşke dilenmek ve çalışmak yerine sadece eğitim görse, oyun oynasa” diye anlattı.
"OKULDA EĞİTİM GÖRMESİ GEREKEN YAŞI ÇOK KÜÇÜK EVLATLARIMIZ DİLENDİRİLMEYE ZORLANIYOR"
Bazı ailelerin para kazanmak için toplumun merhamet ve şefkat duygusunu kullanarak çocukları öne sürdüğünü belirten Akman, bu konuda yasal düzenlemeler ve denetimlerin bulunduğunu ama vatandaşlara da sorumluluklar düştüğünü söyledi. Akman, devletin sokakta çalışan çocuklara yardım eli uzattığını ancak dilendiricilerin bir şekilde istediklerini yapmaya devam ettiğini belirterek, “Bu içler acısı bir durum. Dışarda oyun peşinde koşması ve okulda eğitim alması gereken masum çocuklar, caddede arabaların arasına satış yapmak için giriyor. Bu da onların hayatlarını tehlikeye atıyor. Okulda eğitim görmesi gereken yaşı çok küçük evlatlarımız dilendirilmeye zorlanıyor” diye konuştu.
Sokakta dilenen veya mendil gibi ürünler satanlara yardım edildiğinde toplumun şüpheci yaklaştığına dikkat çeken Akman, verilen o paranın nereye gittiğinin de merak konusu olduğunu ifade etti. Akman, “Toplumda, ‘Ben ona para verdim ama bu çocuk ihtiyacını karşılayabilecek mi veya yardımım bir başkasının eline mi geçecek? Ne yapmalıyım? Yardım etsem o çocuklara daha çok zararım dokunmaz mı?’ gibi şüpheler de oldukça yaygınlaştı. Bu çok ciddi bir sorun. Bir vatandaş olarak bu devirde yardıma muhtacı olan insanlara bile artık şüpheyle yaklaşıyoruz. Çünkü her türlü şey yaşanabiliyor” dedi.
ÇOCUKLAR İÇİN KAMPANYALAR YAPILABİLİR
Aile olma bilincini taşımayanların çok sayıda çocuk yaptıktan sonra bütün çocuklarını okutamadığını ve sokağa teşvik ettiğini söyleyen Akman, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Çocuk işçiliğindeki mesele eş seçmeye ve aile yapısını bilmeye kadar gidiyor. Her şey ailede başlıyor. Bir birey evlenmeden önce, ‘Evlenmemdeki ve çocuk sahibi olmayı istememdeki hedefim ne?’ diye sormalı. Bu da beraberinde bilinç ve şuuru getireceği için o ailede merhameti, şefkati tatmış çocuklar büyür. Çocuk işçiliğinin önündeki en büyük engel de merhamet ve sevgidir. Çocuk işçiliği konusunda bilinçli davranılmıyor. Toplum olarak her çocuğa ulaşmaya çalışsak, onların derdini dinlesek ve yardım etsek her şey değişir. Bu noktada çaba çok önemli. Bizler, Sosyal Hizmet Kurumları, Sivil Toplum Kuruluşları gibi yardım platformları aracılığıyla da sokaktaki çocuklara yardım edebiliriz. Bunun dışında çocuklar için kampanyalar başlatılabilir, billboardlar, afişler veya sosyal medyalarla onların sesi olabiliriz. Çocuk işçiliği konusunda önlem alınmalı ve denetimler sıklaştırılmalı.” •Tuba KAYA
