Uzmanı Uyardı: Ceza Psikolojisi Ölüme Kadar Götürüyor!
Son dönemde özellikle gençler arasında artan beden kaygısı ve yeme bozukluklarına dikkat çeken Diyetisyen Berna Kalfa, kilo verme sürecinde bireylerin kendilerine ceza vermemeleri gerektiğini vurguladı. Kalfa, aksi halde Anoreksiya Nervoza ve Bulimia gibi ciddi psikolojik hastalıkların gelişebileceğini ifade etti.
SAĞLIKLI KİLO VERME PSİKOLOJİK DESTEĞİ DE İÇERMELİ
Kalfa, şok diyetler ve kısıtlayıcı listeler yerine, kişiye özel ve psikolojik sağlığı da destekleyen programların tercih edilmesinin önemine değindi. "Kilo verme süreci sadece fiziksel değil aynı zamanda psikolojik bir süreçtir. Bu nedenle bireyler kendilerini suçlamamalı yeme davranışlarından sonra pişmanlık duymamalı" diyen Kalfa, sağlıklı alışkanlıklar kazanmanın uzun vadede başarı getirdiğini söyledi.
YALNIZCA ZAYIFLAMA DEĞİL, BİR ALGI BOZUKLUĞU
Gençler arasında giderek yaygınlaşan Anoreksiya Nervoza hakkında bilgi veren Kalfa, bu hastalığın kişinin beden algısının bozulmasıyla ortaya çıktığını belirtti. Kalfa, “Kişi aynaya baktığında gerçek kilosunu değil, zihnindeki çarpık algıyı görür. Bu algı, yeme davranışlarını olumsuz etkiler. Yemekten korkma, aşırı zayıflama isteği, hatta yemek yemeyi tamamen reddetme gibi davranışlar gelişir” dedi.
SOSYAL MEDYA VE AKRAN BASKISI ETKİLİ
Kalfa, sosyal medya etkisi ve akran zorbalığının gençler üzerindeki baskısını da vurguladı. Kalfa, “Özellikle genç kızlar arasında ince beden takıntısı çok yaygın. Bu baskı, çocukluk döneminde başlıyor ve zamanla büyüyor. Oysa çocuklara küçük yaşta beden farkındalığı ve saygı öğretilmeli” cümlelerine yer verdi.
YASAKLAR DEĞİL, DENGELİ BESLENME VE PORSİYON KONTROLÜ
Beslenmede yasaklardan çok denge ve porsiyon kontrolüne önem verilmesi gerektiğini belirten Kalfa, "Tüm besin gruplarından tüketilebilir ama ölçülü olmak şartıyla. Kaçamaklar olabilir, önemli olan sonrasında kendini cezalandırmadan sürece devam etmektir. Pişmanlık duygusu yeme bozukluklarına zemin hazırlar" diye konuştu.
ANOREKSİYA VE BULİMİA ARASINDAKİ FARKLAR
Toplumda sıklıkla karıştırılan yeme bozukluklarından Anoreksiya ve Bulimia arasındaki farklara da değinen Kalfa, “Anoreksiya’da kişi aşırı kilolu olduğunu düşünerek yemekten kaçınır. Bulimia’da ise kişi tıkınırcasına yemek yer, ardından pişmanlıkla kusmaya çalışır. Her iki durum da ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Özellikle Bulimia’da mide asidi yemek borusuna zarar verir” açıklamasında bulundu.
‘KENDİNİZE CEZA VERMEYİN’
Kalfa, kilo vermek isteyen herkese “Kendinize ceza vermeyin” mesajını yineledi: “Kilo takıntısı olan birçok kişi aslında çok fazla kilolu değil. Ama sürekli pişmanlık hissiyle kendilerini cezalandırıyorlar. Diyetisyenler olarak sadece liste değil, danışanlarımızın psikolojik durumunu da dikkate almalıyız. Her birey farklıdır cezalandırıcı yaklaşımlar bazı kişilerde olumsuz etki yaratabilir” dedi.
TOPLUM İÇİN UYARI OLMALI
Geçtiğimiz günlerde Anoreksiya Nervoza teşhisiyle hayatını kaybeden sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın durumuna da değinen Kalfa, bu tür trajik olayların toplum için bir uyarı niteliği taşıması gerektiğini söyledi. Kalfa, “Çevresel faktörler, medya baskısı, yanlış diyet algıları insanları ölüme kadar götürebilir. Bu gerçekleri göz ardı etmemek gerekiyor” ifadelerini kullandı.
