Zirai donun acısı meyve fiyatlarından çıkacak!

Zirai donun acısı meyve fiyatlarından çıkacak!
 Muhabir
Geçtiğimiz aylarda Türkiye’nin hemen hemen her yerinde etkili olan zirai don hadisesi sonrasında meyve ve sebzeler zarar gördü. Meyvelerin çıkmaya başlamasıyla don olayının etkisi gün yüzüne çıktı. Bu yaz pazar fiyatları cep yakacak.

Şubat ve Mart ayında etkili olan zirai don hadisesi son olarak 9-13 Nisan tarihleri arasında Konya başta olmak üzere Türkiye’nin birçok yerinde kendini gösterdi. Türkiye'nin 34 ilinde üretilen 15 tarımsal ürüne ağır zarar verdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen görüntülerle hemen hemen her bölgede çiftçilerin don olayından büyük ölçüde etkilendiği görüldü. Çiftçilerin bir yıllık emeğinin boşa gitmesinden sonra don olayından etkilenmeyen meyve ve sebzeler hallerde yerini almaya başladı. Hallerden, pazarlara veya marketlere gelen meyvelerin fiyatları vatandaşların cebini yakmaya yetti.

whatsapp-image-2025-05-14-at-13-31-15-4-001.jpeg

“AFETLERE DOYDUK”

Yaşanılan zirai don hadisesi sonrasında meyvelerin zarar gördüğü fakat sebzelerde herhangi bir sorun olmadığını söyleyen Konya Sebze Meyve Komisyoncuları Dernek Başkanı Adnan Pirinç, “Bizim sektörümüz zaten meteoroloji ile birbirine çok bağlı maalesef. Havalar donar, sorun yaratır, havalar yanar gene sorun yaratır. Yağmur, fırtına yine sorun yaratır. Dolayısıyla hava şartları bizim için önemli. Tabii bununla ilgili aslında tarımın yönlendirilmesi lazım. Biz tarımı biraz işte kısmet ekelim bakalım, donarsa ya da donmazsa gibi daha geleneksel tarım yapıyoruz. Tarımı modernleştirmemiz ve teknolojiyi kullanmamız lazım. Bunlar ayrı bir mevzu, tartışmak lazım. Bu don olayları etkiledi mi? Evet etkiledi. Bir de özellikle şunu ifade etmek istiyorum. Hep söylüyorum, kamuoyunda bu Tarım Bakanlığı açıklamaları yani bir sebze ile meyve ile ilgili bir şey olduğu zaman hemen gündeme geliyor ama Türkiye'de hallerin şu anda pazar payı yüzde 25'lere düştü. Hallerin sebze ve meyve sektöründeki hareketindeki pazar payımız yüzde 25. Tarım Bakanlığı açıklamalarına göre meyvenin yüzde 20'si sebzenin ise yüzde 30'u hallerden geçiyor. Gerisi dışarıdaki aktörler tarafından yönetiliyor. 5.957 sayılı kanunda çıkan sonuç sonrasında böyle oldu. Her olan olayda hallerin üzerine gelmek biraz bizlere haksızlık oluyor. Onun haricinde şöyle sebze grubunda yani şu anda hala örtülü ürünler devam ediyor. Daha açık ürünlere geçilmedi. Onun için açık ürünlerde gelecekle ilgili şu an bir sorun yok. Dolu afeti, sıcaklık, yağmur gibi bir sorun yaşanmazsa bir sorun gözükmüyor. Sebze de fiyatlar oldukça makul, çok düşük. Salatalık, patates, soğan fiyatları oldukça düştü. Zaten uzun bir süre soğan ve patates marketlerde 10 liraya satıldı. Yani limon hakeza öyle ama don olayları en çok bizim temel mutfakta etkileyen sadece limon oldu diye düşünüyorum. O biraz fiyatları artırdı, dondurdu” şeklinde konuştu.

whatsapp-image-2025-05-14-at-13-31-15-5-001.jpeg

SERT ÇEKİRDEKLİ MEYVELERDE CİDDİ SIKINTI VAR

Konya’nın Akşehir ve Hadim başta olmak üzere kiraz, vişne ve kayısı gibi sert çekirdekli meyve üretimi yapılan ilçerde yaşanılan dondan sonra meyvelerde ciddi azalma olduğunu açıklayan Pirinç, “Onun haricinde sert çekirdekli dediğimiz ürünler kiraz, kayısı, nektar, şeftali gibi ürünlerde biraz sıkıntı var ama Türkiye coğrafyası çok büyük. Tek bir yer değil üretim yapılmıyor. İyi bir coğrafyada yaşadığımız için üretimimiz çok fazla oluyor. Tabi bu arz ve talebe bağlı olarak fiyatlar artabilir. Bu sene sadece bu ürünlerin biraz az olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü örneğin kayısının başkenti Malatya’da ya da Konya bölgesinde Hadim gibi yerlerde kiraz gibi ürünler gerçekten dondu. Elma grubunda daha az sıkıntı var portakal grubunda biraz daha fazla ama özellikle dediğim gibi vişne, kiraz, şeftali, erik gibi sert çekirdekli ürünlerde ciddi sıkıntı var. Meyve sıkıntısı çeker miyiz diye sorarsanız düşünmüyorum ama bu ürünlerde fiyatlar ister istemez arz ve talebe göre biraz daha yüksek seyredebilir. Diğer sebze türlerinde zaten örtü altı olduğu için sorun yok. Zaten halen Mut bölgesinde pek sorun yaşanmadığı için tüketilecek meyve bulunuyor. Bu kayısı, erik ürünler oralardan geliyor. Fiyatlar da çok yüksek değil yani makul seviyede seyrediyor. Şimdilik meteorolojinin yarattığı bu ama esas burada dikkat edilmesi gereken şu tarımda üretimi çok ağırlık vermeliyiz. Üretim yaş ortalaması Türkiye'de 59'a çıktı. Üretimi kaybedersek konuşacak hiçbir şeyimiz kalmaz. Üreticinin desteklenmesi lazım. Teknolojiden, modern tarım imkânlarından faydalandırılması, bilinçli ve mantıklı üretim yapabilmemiz lazım. Doğa olaylarından en az etkilenir hale getirilebilmesi lazım. Bunların içinde Tarım Bakanlığının ciddi anlamda sahaya inmesi gerekiyor.

whatsapp-image-2025-05-14-at-13-31-15-9-001.jpeg

Bununla birlikte pazar çok önemli, haller çok önemli. Türkiye'de hal sistemi diye bir olay yok. Haller sadece sıralı iş yerleri ama gelişmiş ülkelerde böyle değil. Ürünü değerlendiremezsiniz ne ürettiğinizin önemi yok. Ürünü pazarlayabilmeniz önemli. Bunun için de borsa niteliğini taşıyabilecek şeffaf ve donanımlı hallerin yapılması lazım. Güzel, güçlü hallerin yapılması lazım. Teknolojik imkânlarla donatılmış hallerin borsa olarak nitelendirilip tüm ürünlerin hallerden geçmesi sağlanmalı ki tüketiciye sağlıklı ürün tüketebilsin. Kaliteye göre fiyat oluşabilsin ve sözleşmeli tarım, planlı tarım oluşabilsin” şeklinde konuştu.

whatsapp-image-2025-05-14-at-13-31-15-1-001.jpeg

“İHRACAT YAPILIRSA MEYVE FİYATLARI UÇAR”

İhracat yapılmadığı için fiyatların şimdilik çok fazla artmadığını ve yeterince meyve sebze bulunduğunun altını çizen Ölmez Tarım sahibi Abdurrahman Ölmez, “Meyve sebzelerde genel olarak üretim şu an için oldukça fazla durumda. Hasar gören belki %30 - %40 olsa da dışarıya çok ihracat yapılmadığı için normal seviyede gidiyor. Yani çok aşırı yüksek değil ama ihracat yapılmış olsa bu iki katına çıkar. Bugün 100 liraya satılan 200 lira olur. 50 liraya satılan 100 lira olur. Bazı ürünler belki çok kıt olabilir. Mesela kiraz bundan biraz fazla etkilenmiş olabilir. Bazı ürünlerde ise tam tersine pahalanacağını yerde ucuzladı. Mesela sebze grubunda tamamen üşüyüp ölmese de bitki hasar gördü. Hasar görünce ürünler yani pazar değeri zayıf kötüleşti. Bundan dolayı daha ucuzladı. Mesela biber grubu olsun, salatalık gurubu olsun bunlar ucuzladı. Böyle bir aksi yönde etkileri de oldu. Sebzede sıkıntı yaşanmaz, meyvede biraz sıkıntı olur. Bu sene meyve biraz sıkıntı olabilir ama genel itibarıyla yine de meyve yok diyemeyiz, hepsinden olur bazı ürünler de belki üç dört kalemde sıkıntı yaşanır. Fazla olabilir fiyatı. Bu sene yaşanılan zirai don gelecek seneleri etkilemez. Sebze zaten kısa zamanda oluşan meyve de zaten çiçek açtı. Bu senenin çiçeği gelecek seneyi etkilemez ama farklı ürünlerde varsa onu da ben bilmiyorum. Bu sene olan bu sene sıkıntısını yaşar. Sebzeler fiyatları şu an oldukça düşük. Bir tek limonda sıkıntı yaşanabilir. Limonlar dalında üşüdüğü için tek o sıkıntılı. Birde tarladaki fiyatı ile buradaki fiyatı bir olmuyor çünkü mesela çiftçi kilosuna 10 TL diyor ama alınan limonda satılabilecek ürün içinde belki yüzde 30'u, dolayısıyla bu fiyatı 25 liralara çekiyor. Ambalajı var, işçiliği var. Fabrikaya giriyor, yıkanıyor, mumlanıyor, etiketleniyor. Bunların hepsi masraf. Nakliyesi var, nakliyesi ucuz değil. Her bölgeden değiştikçe tarladan tüccara, tüccardan halciye geliyor. Mersindekinden bir tüccar alıp buraya geliyor. Dolayısıyla tek elden değil 5 - 6 yer değiştiriyor. Her seferinde zaten 2 TL koysa 10 TL yapar. Ambalajına da, nakliyesini de 15TL tutuyor. 25 TL zaten bu işin tabanı olmuş oluyor. Bazı ürünlerde mesela salatalık 5 liraya çıkmış, 5 lira arasında Alanya'dan çıkmış. Burada da satıldığı rakam 5-6 TL oluyor” ifadelerine yer verdi.

whatsapp-image-2025-05-14-at-13-31-15-001.jpeg