Konyalı uzman ekonominin panzehirini açıkladı! Şok eden detaylar...

Necmettin Erbakan Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Mehmet Öcal, altın, petrol ve döviz piyasalarındaki hareketlilik ile Türkiye ekonomisinin geleceğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"ALTINDAKİ DALGALANMALAR NORMAL"
Altının tarih boyunca ekonomik krizler, savaşlar ve belirsizlik dönemlerinde öne çıktığını belirten Prof. Dr. Öcal, son dönemdeki fiyat artışlarını küresel risklerle ilişkilendirdi. Öcal, “Altın her zaman altındır. Kriz dönemlerinde yatırımcıların ilk yöneldiği araç olur. Çin’in ABD’den olan alacaklarını altınla güvence altına alması da bu yükselişin temel nedenlerinden biridir” dedi. Öcal, altının biriktirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bireylerin de devletlerin de altına yatırım yapması, uzun vadede güvenlik sağlar. Çünkü altın, hiçbir zaman değerini tamamen kaybetmez. Ama altın kriz sever. Günümüzde İsrail'in Gazze'ye saldırısı gibi küresel ölçekte yaşanan savaşlardan altının bu şekilde etkilenmesi kaçınılmaz” ifadelerini kullandı.
"DOĞAL GAZIMIZI ÇIKARTIRIZ, KİMSE BİR ŞEY DİYEMEZ!"
Petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara da değinen Öcal, enerji politikalarının belirleyici olduğunu söyledi. “Petrol fiyatları ülkelerin üretim ve tüketim dengelerine, siyasi gelişmelere ve küresel enerji politikalarına bağlıdır. Enerjiye bağımlı ülkeler bu dalgalanmadan daha çok etkilenir. Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı ülkeler, fiyatlardaki her artışı kendi ekonomisinde hisseder” dedi. Türkiye’nin petrol ve doğal gaz arama çalışmalarını da değerlendiren Öcal, bu girişimlerin stratejik önemine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Eğer bu rezervler çıkarılır ve doğru şekilde kullanılırsa, cari açık kapanır, enerji bağımlılığı azalır. Bu da Türkiye’nin ekonomik olarak güçlenmesine katkı sağlar. Ancak bunun için teknoloji yatırımı ve üretim planlaması şart. Ayrıca çıkardığımız doğal gazdan dolayı oluşacak herhangi bir tehdit bizim bunu çıkarmamıza engel değil. Kimse bir şey diyemez!”
DÖVİZ VE TÜRK LİRASI’NIN DEĞERİ
Döviz kurlarındaki dalgalanmalara da değinen Öcal, Türk Lirası’nın değerinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal istikrara da bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Öcal, “Bir ülkenin parasının değerini, o ülkeye duyulan güven belirler. Ekonomik istikrar, siyasi güven, üretim kapasitesi ve dış ilişkiler, para birimini doğrudan etkiler. TL’nin değer kazanabilmesi için güven veren, istikrarlı bir ekonomik düzen oluşturulmalı.” diye konuştu.
VERGİ SİSTEMİ VE KAMU HARCAMALARI ELEŞTİRİSİ
Türkiye’de vergi toplama sistemine de dikkat çeken Prof. Dr. Öcal, “Halk, vergilerin doğru kullanılmadığını düşündüğü için vergi vermek istemiyor. Oysa adil ve şeffaf bir vergi sistemi kurulursa, devletin gelirleri artar, kamu yatırımları güven kazanır. Böylece hem ekonomik hem sosyal istikrar sağlanır.” diye aktardı.
ÇÖZÜM: YÜKSEK TEKNOLOJİ VE YERLİ ENERJİ
Öcal, Türkiye’nin gelecekte ekonomik olarak güçlenmesi için iki kritik alana işaret etti: Yüksek teknoloji ve yerli enerji kaynakları! Öcal, “Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak, kendi kaynaklarımızı doğru şekilde kullanmak ve sanayide yüksek teknolojiye yönelmek zorundayız. Ancak bu şekilde hem ekonomik bağımsızlık sağlanır hem de küresel rekabette güçlü bir Türkiye ortaya çıkar” diyerek sözlerine son verdi.
-TUBA KAYA