Tarımın Kalbi Bu Kongrede Attı: Hububatın Geleceği Masaya Yatırıldı!
Ulusal Hububat Konseyi 2025 Hasat Öncesi Hububat Kongresi, geniş katılımla Mardin’de gerçekleşti. Hububat sektörünün güçlendirilmesi, üreticilere sağlanan destekler ve piyasa istikrarının korunması gibi kritik konuların konuşulduğu kongrede bir kez daha gıda güvenliği açısından hububatın stratejik önemine dikkat çekildi.
Türkiye’de hububat sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Ulusal Hububat Konseyi’nin 2025 Hasat Öncesi Hububat Kongresi, bu yıl geniş bir katılımla 25-27 Nisan tarihleri arasında Mardin’de gerçekleşti.
Ulusal Hububat Konseyi (UHK) tarafından organize edilen kongre Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Toprak Mahsulleri Ofisi, Kızıltepe Ticaret Borsası, Mardin Ticaret ve Sanayi Odası, Mardin Organize Sanayi Bölgesi, Nusaybin Ticaret Borsası ve Dicle Un Sanayicileri Derneği'nin katkılarıyla gerçekleştirildi.
Kongreye Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, AK Parti Mardin Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Faruk Kılıç, AK Parti Mardin Milletvekili Muhammed Adak, TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal, TOBB Ticaret Borsaları Konsey Başkanı Hüseyin Çevik ile sektör temsilcileri, akademisyenler, kamu yetkilileri, üreticiler, sanayiciler ve yatırımcılar katıldı.
Kongrede küresel hububat piyasaları, Türkiye'de mısır ve makarnalık buğday üretimi, hububat piyasaları ve finansmanı, depolama ve ticaret stratejileri, sektörel değerlendirmeler ve yenilikçi yaklaşımlar gibi konular ele alındı.
BAŞKAN TAŞPINAR: HUBUBAT, BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİMİN OMURGASI
Kongrenin açılış konuşmasını yapan Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar, Mardin’de düzenlenen 2025 Hasat Öncesi Hububat Kongresi’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin tarımda kendine yeten ve dış ticaret fazlası veren bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’nin 41 ilinde toplantı ve kongreler düzenlediklerini, bu yıl Mezopotamya’nın verimli topraklarıyla bilinen Mardin’de buluştuklarını ifade eden Taşpınar, Hububatın Türkiye ekonomisi ve sosyal yapısı açısından stratejik öneme sahip olduğunu, üretim ve ticaret politikalarının bu doğrultuda şekillendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Tarım arazilerinin %75’inin hububat üretimine ayrıldığını söyleyen Taşpınar, “Bu ürün grubunun bitkisel ve hayvansal üretimin de temelini oluşturmakta. Bu açıdan hububat üretimiyle ilgili yaşanan sorunların çözümü, tarım sektöründeki birçok yapısal problemin de çözülmesi anlamına gelir” dedi.
2025 yılına dair rekolte tahminlerinde de bulunan Taşpınar, yılın başında yaşanan kuraklık ve don olaylarının bazı bölgelerde hasara yol açtığını söyledi. Taşpınar, şunları kaydetti: “Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu gibi bölgelerde kuraklığın etkisi daha belirgin. Buna karşın bazı bölgelerde üretim arttı. Yağışların devam etmesi halinde uzun yıllar ortalamasına yakın bir rekoltenin elde edilebileceğini öngörüyoruz.”
Son yıllarda yaşanan pandemi, kuraklık ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi gelişmelere rağmen Türkiye’nin tarımsal üretimde büyük bir aksama yaşamadığını belirten Taşpınar, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) süreci başarıyla yönettiğini söyledi.
Tarım sektöründe son yıllarda önemli yapısal değişikliklerin yaşandığını belirten Taşpınar, “Üretim planlaması ilk kez yasal zemine oturtuldu ve bu çerçevede atıl arazilerin tarıma kazandırılmasıyla birlikte üretim daha sağlıklı bir yapıya kavuşturuldu. Ayrıca su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması da bu politikaların önemli bir parçası. Türkiye, tarımda net ihracatçı konumunda. 2024 yılında 32,6 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatı gerçekleştirildi ve 5,4 milyar dolarlık dış ticaret fazlası verildi. Aynı yıl içinde 4,5 milyon ton buğday ithalatına karşılık, 8,5 milyon ton buğday eşdeğeri mamul madde ihraç edildi, ihracatı 4,2 milyar dolara ulaştı. Dünyanın en fazla un ve bulgur üreten ve ihraç eden ülkesiyiz. Bu başarı üretici, tüccar ve sanayicinin ortak katkısı. Türkiye, üreten kuzey ülkeleriyle tüketen güney ülkeleri arasında stratejik bir konumda. Bölgedeki 1,6 trilyon dolarlık tarım ve gıda ürünleri ticaret hacminden daha fazla pay alınabilir. Bu payın artması, üreticiden tüketiciye kadar tüm zinciri olumlu yönde etkileyecektir” dedi.
BAKAN YUMAKLI: SON 20 YILDA HUBUBAT ÜRETİMİ YÜZDE 14 ARTTI
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da kongrede yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarım sektöründeki gücünü artırmak için tarımsal üretimin stratejik önemine vurgu yaptı. Son dönemde yaşanan zirai don olayları ve iklim değişikliğinin tarıma etkilerine dikkat çeken Yumaklı, tarım sigortası TARSİM'in önemini vurgulayarak üreticileri sigorta yaptırmaya davet etti. Bakan Yumaklı, “Dünyada tahıl üretimi 2025-2026 pazarlama yılında yeni bir zirve yapacak. Bir önceki yıla göre 70 milyon ton artışla 2,4 milyar tona ulaşacağı tahmin ediliyor. Türkiye de hububat üretim potansiyeli en yüksek ülkelerden biri. En fazla ekim alanlarına sahip olan ürün grubu hububat. Son 20 yılda hububat üretimimizin yüzde 14, son 3 yıllık dönemde ise yüzde 22 oranında artarak 39 milyon tona ulaştı. Hububat içerisinde önemli bir yere sahip buğday. Son 10 yıllık üretimimiz 17 milyon tonla 22 milyon ton arasında değişik miktarlarda, rakamlarda rekolteye sahip oldu. Tabi ki bu rakam yeterli değil. Dolayısıyla kurak alanlarda yapılan tarımın özellikle hububat ekiminin sulak alanların oluşturulması ile beraber bu rakamın çok daha yukarılara çıkacağını biliyoruz. Özellikle GAP bu konuda son derece önemli. Buradaki yatırımları hızlıca bitirmek bizlerin de arzusu" dedi.
Verimli ve kaliteli üretimin öncelikleri olduğunu, bu üretimi risklere karşı dayanıklı haline getirmek için son dönemde çok önemli uygulamaları yürürlüğe koyduklarını vurgulayan Bakan Yumaklı, “Planlı üretim, sözleşmeli üretim, tarım arazilerinin etkin kullanımı, üretim yapılan tüm alanların kayıt altına alınması bu anlamda önemli düzenlemeler. Düzenlemeler sayesinde tarımsal hasılanın önemli ölçüde artmasının önünü açtık, çalışmalara yeni destekleme modelini de entegre ettik. Üretim planlamasına uyulduğu takdirde buğday ve arpada bir önceki destek modeline kıyasla buğday ve arpada yüzde 243, mısırda yüzde 254 daha fazla destek alınacak. Geçen yıl 1 Eylül itibarıyla üretim planlamasını uygulamaya başlattık. Bu yıl bunun ilk sonuçları gelmiş olacak. Üretim planlamasının Türkiye'deki bütün ürün gruplarında, bütün üreticiler tarafından benimsenmesi, sahiplenmesi, gururunu buradan sizlere ifade etmek istiyorum. Bütün üreticilerimize teşekkür ediyorum. "2025 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) kayıtlı alanlarımız 3,4 milyon dekar arttı, bunun 1,9 milyon dekarı tarımsal üretim planlaması ürünleri. Hububat alanlarında ÇKS kayıtlarına göre, bir önceki yıla kıyasla 2,7 milyon dekar artış ve tüm tarım alanlarında 4 milyon dekar artışı tahmin ediyoruz. Üç yıllık açıkladık üretim planlamasını. Hedefimiz, bu planlama dönemi sonucunda, hububat üretiminde yüzde 13'lük bir artış. Eğer önümüzdeki ay iklimle ilgili beklenmedik gelişmeler olmaz ise hububatta hasat sezonuna başlayacağız. Sektördeki fiyat istikrarını sağlamak için dünya ve ülke piyasalarını takip ederek, en doğru enstrümanlarla, en doğru zamanda piyasa refleksini analiz ederek çalışmalarımızı yapıyoruz. "
Tarımsal üretimin açık alanlarda yapılmasının pek çok riski barındırdığını ifade eden Yumaklı, "Maalesef eksi 6 derecenin çok daha altındaki sıcaklıklarda mevcuttaki metotlar ve teknolojiler yeterli olmadı. Tabi bunun sonucunda Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman olduğu gibi bu çok önemli sektör için de yakın takibini bizlere verdiği talimatla bütünleştirdi ve bizler de özellikle bu don hadisesinin yaşandığı iller başta olmak üzere genelini ifade eden hususlarda açıklamalarımızı yaptık. Tarım sigortasının önemi bu son yaşanan olayda çok daha yakından anlaşıldı. Tarım sigortası TARSİM'in yüzde 70'e varan oranda poliçe bedeli devlet tarafından karşılandı. Bir senelik emeğin garanti altına alınması son derece önemli, üreticileri TARSİM sigortası yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.
TMO GENEL MÜDÜRÜ AHMET GÜLDAL: PİYASA İSTİKRARI İÇİN ÖNEMLİ ADIMLAR ATTIK
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal da, tarım ve gıda sektörünün artık yalnızca bir ekonomik faaliyet alanı değil küresel stratejilerin merkezinde yer alan bir güvenlik meselesi hâline geldiğini belirtti. 2024 yılı için açıklanan alım fiyatları ve üreticilere sağlanan ek destekler hakkında da bilgi veren Güldal, "TMO olarak üreticilerimizin her zaman yanındayız. Geçen yıl alım fiyatlarında ek destek ödemeleriyle üreticilerimize 41,7 milyar TL ödeme gerçekleştirdik. Bu yıl da stok yönetimi ve depolama konusunda ilave tedbirler alındı. 2025 yılına güçlü bir stokla girildi. Bu yıl, alım fiyatlarımızı açıkladığımız gibi, hasatla birlikte piyasa fiyatlarında yaşanan gerilemeleri bertaraf etmek amacıyla bazı dış ticaret tedbirleri almak durumunda kaldık. Bu tedbirler sayesinde talep yurt içine yöneldi ve yurt içi fiyatlarda üretici lehine önemli bir toparlanma sağlandı. Piyasadaki olumsuzlukları ve spekülasyonları bertaraf etmek için aldığımız tedbirler sayesinde ham maddeye erişimde hiçbir sıkıntı yaşanmadı. TMO olarak tarım sektörünün gelişimini destekleyen politikalar üretmeye ve ulusal gıda güvenliğini sağlamaya kararlıyız. Bu hedef doğrultusunda sektörün gelişimine destek olmayı, çiftçinin emeğini korumayı ve tüketicilerin uygun fiyatla gıdaya erişimini sağlamayı sürdüreceğiz” dedi.
Güldal, 2025 yılına dair beklentilerini de paylaştı. Ülke genelinde mart ayının son günleri ile nisan ayının başında gerçekleşen kar yağışları ve yağmurun kurak geçen mart ayına rağmen hububatın gelişimi açısından oldukça olumlu katkı sağladığını belirtti. Nisan ve mayıs aylarında alınan yağışların hububatın gelişim seyri, verim ve kalite açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Güneydoğu Anadolu Bölgesi hariç, nisan ayı yağışlarının genel olarak olumlu seyrettiği bilgisini verdi.
Günün anısına Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’ya Ulusal Hububat Konseyi Başkanı Özkan Taşpınar ve Kızıltepe Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Şahin hediye takdiminde bulundu.
Kaynak:Haber Merkezi