Bakan Tekin: Sınavın güvenliğini riske atan bir durum söz konusu değil

Bakan Tekin: Sınavın güvenliğini riske atan bir durum söz konusu değil
Milli Eğitim Bakanı Yuauf Tekin, LGS'de soru kitapçıklarının erken yayımlandığına yönelik iddialara yanıt vererek, "Sınav güvenliğini riske atan bir durum söz konusu değil" dedi.

Bakan Tekin, TGRT Haber TV'nin canlı yayınına katılarak, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

15 Haziran'da yapılan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavla ilgili tartışmalara yönelik soruyu yanıtlayan Tekin, hassas konularda yalan haberlerin doğru haberlerden daha hızlı yayıldığını belirterek, şunları kaydetti:

"YAYINI YAPAN KİŞİYLE İLGİLİ GEREKLİ SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDUK"
"Velilerin, öğrencilerin duygularını istismar eden gasbedici insanlar var. Öğretmen arkadaşlarımızın ve okullardaki idarecilerin emeklerini gasbeden, yalan yanlış bilgiler ileri süren kişiler var. Bahsettiğiniz konu doğru. LGS sınavında soru kitapçığımız bizim arzu ettiğimiz, alenen açıklanmasını istediğimiz saatten daha önce açıklandı fakat sabah sözel kısımdaki sınav başlayıp tamamlandıktan yaklaşık bir saat sonra, saat 11.57'de sosyal medyada paylaşılıyor. Bizim istediğimiz saatten daha erken yayınlandı ama sınavın güvenliğini riske edecek hiçbir durum söz konusu değil. Buna rağmen biz o yayını yapan kişiyle ilgili gerekli suç duyurusunda bulunduk."

Tekin, MEB'in Teftiş Kurulunca konuya ilişkin araştırmaların yapıldığını ve sınavın güvenliğiyle alakalı bir sorun bulunmadığını ifade ederek, sınav iptalinin de söz konusu olmadığını dile getirdi.

2024-2025 eğitim öğretim yılının sorunsuz ve başarılı bir şekilde tamamlandığını söyleyen Tekin, gelecek yıldan itibaren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin 2'nci sınıflarla devam edeceğini, kademeli şekilde bir sonraki yıl da süreceğini ifade etti.

Müfredat değişikliği ile ne amaçlandığına ilişkin soruyu yanıtlayan Tekin, yeni müfredat ile çağın önerdiği eğitim felsefesiyle uyumlu, beceri odaklı ve dinamik bir program yapmayı hedeflediklerini, Bakanlığa bağlı çeşitli birimlerden, genel müdürlüklerden ve öğretmenlerden Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili geri dönüşler alıp programın dinamik olmasını ve belirli aralıklarla yenilenmesini sağlayacaklarını vurguladı.

TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ ÇEŞİTLİ ÜLKELERE ÖRNEK GÖSTERİLİYOR
Tekin, başlangıçta özellikle muhalefetin ve muhalif sendikaların oluşturduğu iklimin, öğretmenler tarafından tersine döndürüldüğünü belirterek, öğretmenlerin programlarla ilgili pozitif geri dönüşler yaptığını dile getirdi.

Her kararı öğretmenlerle yaptıklarının altını çizen Tekin, planlı ve plansız yüzlerce öğretmenler odası toplantısı yaptıklarını söyleyerek, "Öğretmen arkadaşlarımız bizimle birlikte hareket etmezlerse, onlarla birlikte çalışmayı içselleştiremezsek beceremezsek yapmaya çalıştığımız hiçbir şeyin karşılığı olmayacaktır." dedi.

Bakan Tekin, İstanbul'da yapılan 59. PISA Yönetim Kurulu Toplantısı'nı anımsatarak, "PISA Yönetim Kurulu Başkanı'nın Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile ilgili 'Birçok ülkeye örnek gösterilebilecek bir model, bunu farklı ülkelerde anlatmanızı istiyoruz' açıklaması oldu. Bu bizim için gerçekten çok önemli." diye konuştu.

Tekin, FETÖ ile bağlantılı yayınevi ve dershanelerin vesayet oluşturduğunu ifade ederek, "Vesayetçi yapı kırılmadığı sürece, herhangi bir alanda iktidarın, hükümetin ya da bakanlığın politikalarının hayata geçirilmesi mümkün değil. MEB bünyesinde FETÖ mücadelesi yapılmamış olsaydı, bahsettiğimiz politikaların hayata geçirilme ihtimali yoktu çünkü orada çok ciddi bir vesayet söz konusuydu." açıklamasını yaptı.

"ARTIK HER OKUL KENDİ KIYAFETİNİ TANIMLAYACAK"
Bakanlık tarafından serbest kıyafet konusunda alınan kararın sebebine ilişkin soru üzerine Tekin, bu konuda sosyoekonomik durum gibi çeşitli sebeplerle veliler, öğretmenler ve okul idarecilerinden şikayetler aldıklarını söyleyerek, şu yanıtı verdi:

"Artık her okul kendi kıyafetini tanımlayacak. Bunu yaparken herhangi bir marka ya da herhangi bir mağazaya yönlendirmek gibi bir durum söz konusu değil. Okul idarecilerimizden istediğimiz şey çocukların giyecekleri kıyafeti sadece tanımlamalarıdır. Yani diyecek ki gri tişört, lacivert pantolon ya da etek, bunun malzemesi yün ya da her neyse onunla ilgili tanımlamasını yapacak, öğrencimiz ister kendi ilinden, ister başka bir ilden o renkte o koşullara uyan kıyafetleri alıp kullanacak. Bir kararımız daha var, okul idaresinin çocuklarımızın her bir kademe için kıyafetlerini değiştirmesini istemiyoruz ki veliye ilave bir külfet ve maliyet çıkmasın. Aynı şekilde okul idarelerinin ya da okul aile birliklerinin veliyi herhangi bir satış birimine ya da mağazaya yönlendirmesini de engellemiş olduk böylece. Veli istediği yerden alışveriş yapacak."

"TESTLE, GRAMERLERİ ÖĞRENİP ÖĞRENMEDİKLERİNİ ÖLÇME MANTIĞINDAN VAZGEÇTİK"
Bakan Tekin, okullarda yabancı dil öğretimine ilişkin soru üzerine, Türkiye'de dil öğretimi ile ilgili konuyu uzun yıllardır masaya yatırdıklarını ifade etti.

Yabancı dil eğitiminde saat olarak OECD ortalamalarının iki katına yakın zaman harcandığını belirten Tekin, şöyle konuştu:

"Problemimiz, 'Çocuklarımıza doğru yaşta, doğru yoğunlukta yabancı dil eğitimi veriyor muyuz?'. Bu soruyu o zaman masaya yatırmış ve bir pilot uygulama başlatmıştık. 2017-2018 eğitim öğretim yılında ortaokul birinci sınıflarda yani yaş itibarıyla dil öğrenmeye çocukların en uygun oldukları dönemde yoğunlaştırılmış yabancı dil uygulaması başlatmıştık. Hemen hemen her ilde birer ikişer tane pilot okulda bunu başlattık. Bunu ben çok önemsiyordum. Sonra biz ayrıldık. Döndükten sonra bu pilot uygulamanın akıbetiyle ilgili olarak baktım. İlgili okullardan 3-4 tanesini ziyaret ettim. Orada öğretmen arkadaşlarla, öğrencilerle sohbet ettik ve pilot uygulamanın çok başarılı sonuçlar doğurduğunu gördüm. Onu yaygınlaştırmaya başladık şimdi. Şu anda çoklu yabancı dil programları, Türkiye genelinde 300'e yakın okulda yaygınlaştı."

Uluslararası geçerli olan yabancı dil sınavlarında yapılan dört beceri üzerinden öğrencilerin dil öğrenmelerini ölçen bir mekanizma geliştirdiklerini aktaran Tekin, bu kapsamda sınavların mantığını değiştirdiklerini söyledi.

Öğrencilerin yabancı dil ile ilgili okuma, yazma, konuşma ve dinleme üzerinden sınav olduklarının altını çizen Tekin, "Testle, gramerleri öğrenip öğrenmediklerini ölçme mantığından vazgeçtik." dedi.

"'SİSTEMİ DEĞİŞTİRMEYELİM, KALSIN' DEMEK VATANA İHANET GİBİ BİR ŞEY"
Bakan Tekin, lise ve üniversitelere girişlerde uygulanan sınavların Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin ardından değiştirilip değiştirilmeyeceğine ilişkin soru üzerine, eğitimde sistem değişikliği meselesinin uygulamada yaşanan problemlerin çözümü için atılan adımların birbirinden ayrılması gerektiğini belirtti.

Dünyada bilgiye erişim, bilginin değerlendirilmesi ve çocukların yetiştirilmesiyle ilgili her gün yeni değişikliklerin olduğuna değinen Tekin, "Dolayısıyla Türkiye'de de eğitim sistemi buna adapte olmalıdır diyorsak bu değişiklikleri yapmak durumundayız. 'Sistemi değiştirmeyelim, kalsın' demek vatana ihanet gibi bir şey. Bunu yapamazsınız. Bu çocuklarımıza yazık, ülkemizin geleceğine yazık. Bu anlamda eğitim sistemi ülkenin en dinamik yapılarından biri olmak durumunda." diye konuştu.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin her kademenin birinci sınıfında başlatıldığını anımsatan Tekin, bir değişiklik yapıldığında diğer sınıflardaki çocukların herhangi bir mağduriyet yaşamaması için gerekli tedbirleri aldıklarını vurguladı.

"YAZ AYLARINDA BU TARTIŞMALARI DEĞERLENDİRECEĞİZ"
Bakan Tekin, 4+4+4 zorunlu eğitim sistemi ile ilgili değişiklik yapılıp yapılmayacağı sorusuna da yanıt verdi.

28 Şubat sürecinin yaşandığı yıllarda Türkiye'deki okullaşma, ortalama eğitimde geçirilen süre ve okullaşma oranlarının OECD ortalamasının altında olduğunu hatırlatan Tekin, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla 12 yıllık zorunlu eğitimle Türkiye bu ortalamaların üzerine çıkartılacak tedbirler alındı. Şimdi gelinen noktada 12 yıllık zorunlu eğitimle ilgili artık ortalama okullaşma süreleri, okulda geçirilen süreler itibarıyla OECD ortalamalarının üzerine çıkmış durumdayız. Biz orada hedeflediğimiz dünya ortalamasının üstüne çıktığımıza göre, bunu tekrar tartışabilir miyiz? Sahadan, akademik camialardan, öğretmen arkadaşlarımızdan bu konuda, bu konunun riskleriyle ilgili eleştiriler geldi. Biz de Bakanlık olarak dedik ki, bunu kamuoyu tartışsın. Tartışmaların evrildiği yere göre biz de bu konuda adım atabiliriz. Çünkü zaten bu 12 yıllık zorunlu eğitim yasal düzenlemeyle çözülebilecek bir konu. Biz sadece bu konudaki görüşlerimizi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunabiliriz ama kamuoyundaki bu tartışmaları izliyoruz. Yaz aylarında da bu tartışmaları değerlendireceğiz. Nihayetinde böyle bir karar verilirse onu da yasal düzenlemeyle ilgili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinin onayına, inisiyatifine sunarız."

"MESLEKİ TEKNİK EĞİTİMİ TEŞVİK EDECEK ADIMLARI ATMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Bakan Tekin, mesleki eğitimle ilgili soru üzerine, AK Parti iktidarının mesleki ve teknik eğitimde teşvik edici uygulamalar getirdiğini ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Mesleki ve Teknik Eğitim Politika Belgesi'nin Resmi Gazete'de yayımlandığını anımsatan Tekin, "Mesleki eğitime yeniden altın çağını yaşatabileceğimiz adımlar atmak istiyoruz, atıyoruz. Bu anlamda da 2014'te yasaya koyduğumuz proje okul mantığıyla sektörle birlikte yürüttüğümüz meslek okullarımız var ve bunlardan çok başarılı sonuçlar alıyoruz." dedi.

Bu konuda sürekli politika geliştirmeye çalıştıklarını söyleyen Tekin, şöyle devam etti:

"Şu an ortalama olarak baktığımızda yaklaşık yüzde 40'a yakın bir ortaöğretim öğrencisi içerisinde mesleki teknik eğitim öğrencisi var. Bunların bir kısmı sektörde çalışıyor, bir kısmı çalışmıyor, bir kısmı üniversiteye gidiyor. Sektörden bu anlamda talepler de var. Biz o anlamda mesleki teknik eğitimi teşvik edecek adımları atacağız, atmaya devam edeceğiz."

"MÜLAKAT UYGULAMASI KALKMIŞ OLACAK"
Bakan Tekin, 15 bin öğretmen atamasındaki mülakatlarda farklı bir uygulama olup olmayacağına ilişkin soru üzerine, mülakat hususunda kamera kaydı ve jüri üyelerinin gizliliği gibi birçok tedbir aldıklarını söyledi.

Mülakatlarla ilgili mülakata karşı olanların yaptığı eleştiriler ve mülakatlarda adaletsizlik yapıldığına dair eleştiriler olmak üzere iki eleştirinin yapıldığını belirten Tekin, şunları kaydetti:

"Mülakatınızla ilgili bir itirazınız varsa, itirazınızı yapın. Bakın yazılı tutanak var. Yani sizin altına imza attığınız, 'bana şu soru soruldu, ben de şunları söyledim' dediğiniz tutanak metni var. Kamera kaydı var, itiraz edin. İtirazınıza göre değerlendirelim. Diyor ki, 'Benim sınavımla ilgili bir şey yok ama benim arkadaşım Trabzon'da girdi ona daha yüksek not verildi' diyor. Bu şimdi ispatlanabilir değil. Onun mülakat performansı iyi olabilir."

Yapılan itirazlarda mahkemenin kararına uygun davrandıklarını, uygulamanın bu yıl son kez yapılacağını belirten Tekin, "Önümüzdeki yıldan itibaren ilk örneği 10 bin arkadaşımızı Milli Eğitim Akademisi üzerinden artık istihdam edeceğiz. Dolayısıyla mülakat uygulaması da kalkmış olacak." diye konuştu.

OKULLARDAKİ HİJYEN VE GÜVENLİK KONUSU
Bakan Tekin, okullarda hijyen ve güvenlik konusunda tedbir alınıp alınmayacağı sorusu üzerine, 2015 yılına kadar okullarda hizmet alım yöntemiyle bu sorunları çözdüklerini söyledi.

Taşeronun kadroya geçirildikten sonra bu tür hizmetlerin artık mümkün olmamaya başladığı andan itibaren farklı çözümler ürettiklerini aktaran Tekin, şöyle konuştu:

"Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının yürüttüğü Toplum Yararına Çalışma Programı (TYP) kapsamında değerlendirilmiştik. Geçtiğimiz yıl Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı projeyi İUP diye revize etti. Farklı bir proje. Yani kısmi zamanlı çalışma ya da yarı zamanlı çalışma diye tanımlayacağımız bir programla revize etti. Teorik olarak kağıt üzerinde güzeldi. Uygulamada geçen yıl bazı sorunlar yaşadık. Bu yıl itibarıyla şu an Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızla da konuştuk ve ağustos ayı sonu itibarıyla okullarımızda temizlik ve güvenlik anlamında TYP kapsamında arkadaşlarımızı istihdam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın müdahalesiyle biz 2026 yılı bahar yarıyılının başı itibarıyla TYP'yi de kaldırıp farklı bir modelle okullarımızın temizlik ve güvenlik problemini kadrolu değil ama farklı bir çözüm mekanizmasıyla onu 2026 bütçesine de koymuş olacağız ve o sorunu da çözeceğiz."

"İHTİYACIMIZ OLAN OKULLARI AÇACAĞIZ"
Bakan Tekin, öğretmenlerin il dışı atamaları ve mazerete bağlı yer değiştirmeleriyle ilgili konuya da değindi.

Bu konuda öğretmenlerle yakın çalıştıkları söyleyen Tekin, "Dolayısıyla bizim bir takvimimiz var. Bu takvimimizin yetiştiği sürece bu yer değişikliği takvimini sürekli çalıştıracağız. Ama şu değil, yani biz doğal olarak ihtiyacımız olmayan bir yere öğretmen arkadaşlarımızı almak yerine, ihtiyacımız olan okulları açacağız. Öğretmen arkadaşlarımız oralara başvuruyorlarsa yer değişikliği işlemini de gerçekleştirmiş oluruz." diye konuştu.

Kaynak:Anadolu Ajansı