Terörsüz Türkiye Komisyonu ağustosta çalışmaya başlıyor
Çanakkale'nin Çan ilçesinde düzenlenen Kale Seramik 68. Kuruluş Yıl Dönümü ve Seramik Bayramı'na katılan Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin güçlü olmasının en önemli unsurlarından birisinin de iç birliği ve dirliği sağlamak olduğunu söyledi.
Milli menfaatler söz konusu olduğunda aynı istikamette yürümenin önemine dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Aynı hedefe yönelmemizdir. Hepimizin oklarımızı aynı istikametimize atmaktır. Bunu yapabildiğimiz takdirde inşallah Türkiye'nin önü açıktır. Türkiye, kendi iç cephesini takip ederek, yoluna çok kardeşli bir şekilde yürüyecektir. Bu çerçevede özellikle Türkiye'nin önünde yeni bir kapının açıldığını, bu kapıdan açılan bizim önümüze çıkan bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi için siyaset olarak bizim büyük bir gayretle çalışmamızdır. Bu çerçevede de toplum olarak güçlü bir destekle sürecin desteklenmesini sizlerden istirham ediyorum."
Kurtulmuş, Türkiye'de 100 yıllık Cumhuriyet tarihinin 50 yılının terör belasıyla uğraşmakla geçtiğine işaret ederek, şunları paylaştı:
"Değerli arkadaşlarım bu 50 yılda Türkiye'de on binlerce insanımız hayatını kaybetmiştir. Binlerce evladımız şehit olmuştur. Çanakkale'de sizler de nice şehit cenazesine katıldınız. Türkiye'de biz bir grup üniversite hocası arkadaşımızla 2013 yılında bu çalışmayı yapmıştık. Alternatif faaliyetleriyle birlikte terörün Türkiye'ye o zamanki maliyeti 1.3 trilyon dolardı. Şimdi bu en az 2 trilyon dolardır. Çünkü terör maliyeti diye hesap ettiğiniz şey sadece silaha harcanan, terörü önlemek için harcanan, silaha ve mühimmata yapılan yatırım, oraya harcanan para değildir. Adam terör zamanında bomba atmış Antalya'da bir yere, o senelerin bütün geçmiş eğrilerini aldık. Herhangi bir terör olayı karşısında turizm nasıl düşüyor? Herhangi bir mezrada yapılan saldırı sonucu hayvancılık nasıl düşüyor? Türkiye'nin CDS primleri nasıl yükseliyor? Bütün bunları üst üste koyduğunuzda biz 1.3 trilyon bulmuştuk 2013 yılında. Şimdi eminim ki bugün güncellendiğinde en az 2 trilyon dolar civarındadır."
"HEP BERABER TERÖRÜ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE ATACAĞIZ"
Türkiye'de terörün daha önce olmaması halinde yaşanabilecek gelişmeleri ifade eden Kurtulmuş, şunları aktardı:
"Eğer Türkiye bunu yapabilmiş olsaydı, şu burnumuzun dibindeki terör olmasaydı, vakti zamanında bu önlenebilmiş olsaydı herhalde yüzlerce Çanakkale Köprüsü yapılabilirdi. Eğer bu önlenebilmiş olsaydı Türkiye yüzlerce İstanbul, İzmir otoyolu yapmış olurdu. Maalesef terör uluslararası emperyalistler tarafından, bugünkü dünyayı bir orman kanunu olarak yönetenler tarafından Türkiye'nin ayağına bir pranga olarak vurulmuştur. Şimdi bu prangalardan kurtulma vaktidir. Artık Türkiye uzun süre bunun bütün yükünü taşıdığı terörü geride bırakacak. Birlik ve beraberlik içerisinde terör örgütü kendisini feshedecek, bunun ilanını yaptı. Terör örgütü kendisini feshettikten sonra bir daha bu ülkede terörün hiçbir şekilde gelişmesine müsaade edecek bir ortam oluşturmadan hep beraber terörü tarihin çöplüğüne atacağız."
"AĞUSTOS AYININ BAŞINDA BU ÇALIŞMALARI BAŞLATACAĞIZ"
Numan Kurtulmuş, TBMM'de kurulacak Terörsüz Türkiye Komisyonu'nun yapacağı çalışmalara değinerek, şunları kaydetti:
"Bütün siyasi partilerin katılımlarıyla millet adına terörden kurtulma sürecine ve terör örgütünün silahları bırakma sürecine vaziyet etmek üzere ve bu süreçte ortaya çıkabilecek siyasi ve hukuki düzenlemeleri gerçekleştirmek üzere, bir Terörsüz Türkiye Komisyonu kurduk ve inşallah en kısa zamanda, ağustos ayının başında bu çalışmaları başlatacağız. Kısa sürecek. Çok uzun tartışmalarla Türkiye'nin gündemini işgal edeceğimiz bir mesele değildir. Ancak, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bütün partilerin ortak kararlılığı ile ortaya çıkacak bu komisyon aynı zamanda Türkiye'nin demokratikleşmesinin yükseltilmesi bakımından da farklı fikirlerin müzakere edileceği, farklı fikirlerin karşılıklı olarak gündeme getirileceği ama sonunda mutlaka milletin ve memleketin hayrına olacak kararlarının alınacağı bir çalışma düzenini gerçekleştirecek."
"MİLLETÇE DESTEK VERECEĞİZ, MİLLETÇE OMUZ VERECEĞİZ"
Sürecin çok uzun olmayacağını ümit ettiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Bu komisyon üzerine düşen sorumluluğu yerine getirip, tekliflerini Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin gündemine taşıyacak ve Türkiye bu süreçte Allah'ın izniyle terörü artık geride bırakmış, hele hele bölgedeki bütün ülkelerin giderek daha fazla terör girdabına sokulmaya çalışıldığı bir dönemde terörü geride bırakmış bir ülke olacak. Bunun için hep beraber gayret edeceğiz. Milletçe destek vereceğiz, milletçe omuz vereceğiz." ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, 50 yıllık terör sürecinin az bir zaman olmadığına dikkati çekerek, "Eğer bu memlekette bu ülkenin insanları arasına emperyalistlerin vekalet örgütleri olarak kullandığı bu terör şebekeleri başarılı olsaydı, Türkiye çoktan bölünürdü ama bu ülkenin Türk'ünü, Kürt'ünü, bu ülkenin Alevi'sini, Sünni'sini, birbirinden ayırt etmeye kimsenin gücü yetmemiş kimsenin de gücü Allah'ın izniyle yetmeyecektir." dedi.
"Tarihimiz bir, kültürümüz bir, geçmişimiz bir, medeniyetimiz bir, düğünlerimiz bir, halaylarımız bir, taziyelerimiz bir, geleneklerimiz bir." ifadesini kullanan Kurtulmuş, "Neredeyse iç içe geçmiş olan 86 milyon vatandaşımızı hangi güç birbirinden, hangi gerekçeyle ayıracak? Sultan Alparslan'ın çocuklarıyla, Kılıç Aslan'ın çocuklarıyla, Selahattin Eyyubi'nin çocuklarını hangi güç birbirinden ayırabilecek? Eğer buna güçleri yetseydi inanın ki bugün bambaşka bir Türkiye'den konuşuyor, bugün çoktan bölünmüş parçalanmış bir Türkiye'den bahsediyorduk." diye konuştu.
Milletin desteğiyle bu süreci en kısa sürede başarıyla tamamlayacaklarını vurgulayan Kurtulmuş, şunları dile getirdi:
"Bu oyunu bozduk. Bu milletin inancı bozdu, bu milletin içinde var olan milli dayanışma ruhu bozdu, bu milletin milli birliği ve şuuru bozdu. İnşallah şimdi artık kurumsal olarak da terör örgütü tamamıyla kendisini feshedecek ve Türkiye tam manasıyla bütün terör örgütlerinden temizlenmiş güçlü bir ülke olarak yoluna devam edecek. Eğer bu anlamda Türkiye içeride dirliğini, birliğini ve terörsüz bir süreci çok başarılı bir şekilde yürütürse demin ifade ettiğim gibi önümüz açıktır. Hem bölgesel anlamda hem küresel anlamda sözü daha etkin bir Türkiye olma istikametinde yürüyüşümüz sağlamdır, güçlüdür. Ümit ediyorum, sizlerin, aziz milletimizin desteğiyle bu süreci de en kısa sürede başarıyla tamamlayacağız ve çok daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz."
"ALLAH, TÜRKİYE'NİN DÜŞMANLARINA FIRSAT VERMESİN"
Kurtulmuş, bu sürecin herhangi bir partinin tek başına yöneteceği bir süreç olmadığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Son söz olarak söylüyorum bu süreç herhangi bir partinin tek başına yöneteceği bir süreç değildir. Bu süreç herhangi bir şekilde bir siyasi süreç de değildir. Bu süreç bir kişinin, bir grubun değil 86 milyonun ortak bir şekilde sahiplenmesi gereken, ortak bir şekilde yürütmesi gereken bir varoluş mücadelesidir. Allah yardımcımız olsun. Allah, Türkiye'nin düşmanlarına fırsat vermesin. Bu ülkenin birlik ve beraberliğinde gözü olanları Cenabıallah hiçbir şekilde muvaffak etmesin. Onların muvaffak olmaması için bizim birlikte, dirlikte, kardeşlikte, gelişmede, kalkınmada başarılı olmamız lazım. "
"EN KISA SÜRE İÇERİSİNDE ORMAN YANGINLARI ÜLKEMİZDE SON BULSUN İSTİYORUZ"
Türkiye'nin farklı illerinde gerçekleşen orman yangınlarına değinen Kurtulmuş, "Maalesef bugünde devam eden başta Karabük yangını olmak üzere dün Bursa'da Kestel'de ciddi şekilde etkili olan yangın dolayısıyla zarar gören yurttaşlarımızı ve ne yazık ki Bursa'da yangına müdahale sırasında vefat eden itfaiyeci kardeşimizi hatırlamaktan geçmek mümkün olmaz. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum." ifadelerini kullandı.
Ankara'da ve yurdun birçok yerinde orman şehitlerini defnettiklerini hatırlatan Kurtulmuş, mekanlarının cennet olması temennisinde bulundu.
Kurtulmuş, dünyanın birçok ülkesinde aşırı sıcaklar nedeniyle devam eden orman yangınları olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aşırı sıcaklar dolayısıyla neredeyse bütün ormanların çıra haline gelmiş olduğu böyle bir dönemde Cenabıallah milletimizi daha fazla böylesine önemli orman yangınlarından korusun diyerek dua ediyoruz, temenni ediyoruz. Orman yangınlarına ilk andan itibaren müdahale eden bütün orman teşkilatımızı, itfaiye teşkilatlarımızı, merkezi ve yerel yönetimlerin değerli unsurlarına da Allah işlerinde kolaylık versin. En kısa süre içerisinde orman yangınları ülkemizde son bulsun istiyoruz."
Kale Grubu Şirketleri ile Kaleseramik Fabrikaları Kurucusu ve Onursal Başkanı Dr. İbrahim Bodur'un, Türkiye sanayisine önemli bir marka kazandırdığını ifade eden Kurtulmuş, konuşmasını şöyle konuştu:
"Bu değerli sanayi kuruluşunu zor şartlarda kurarak bugünlere kadar gelmesinde büyük emeği geçen Türkiye'nin öncü sanayicilerinden, Türkiye sanayinin gerçekten yıldız isimlerinden olan rahmetli İbrahim Bodur'u bir kez daha şükranla yad ediyoruz. Büyük emeklerle zor günlerde, zor şartlarda Türkiye sanayisinin önemli bir markasını çıkartmak ona nasip oldu. Başta evlatları olmak üzere Çanakkale Seramik'in değerli çalışanları da onun kurduğu bu markayı, bugün evrensel bir marka olma yolunda hızla geliştirdiler, büyüttüler."
"MEMLEKETE ÇİVİ ÇAKAN HERKESİN ELİNİ ÖPER, HERKESİN EMEĞİNE SAYGI DUYARIZ"
Kurtulmuş, markanın uzun yıllar küresel rekabet ortamında güçlü bir şekilde yer almasını temenni ederek, şu ifadeleri kullandı:
"Esasında bu tür toplantılarla sadece bir araya gelip bazı arkadaşlarımıza ödül vermemizin çok ötesinde bir konuda da hassasiyetimizi ortaya koyuyoruz. Biz bu memlekete çivi çakan herkesin elini öper, herkesin emeğine saygı duyarız. Bu memlekette yıllar içerisinde ve bundan sonra kim bu ülkeye katkıda bulunacak, kim emeğini bu ülkenin gelişmesi için ortaya koyacaksa başımızın üzerinde yeri vardır. Esasında bu çerçevede az önce Sayın Vali'mizin de ifade ettiği gibi İbrahim Bodur beyin en önemli özelliklerinden birisi hem sanayileşmeye önem vermiş olması hem de kendi topraklarına, kendi şehrine ve bölgesine önemli bir şekilde hizmet etmiş olması, destek olmuş olması. Mekanı cennet olsun diyorum."
Numan Kurtulmuş, Türkiye'de sanayinin gelişmesinde ve ekonominin bugünlere gelmesinde emeği geçen müteşebbisleri ve yatırımcıları takdirle yad ettiğini belirtti.
"KURALSIZLIĞIN EGEMEN OLDUĞU BİR DÖNEMDE YAŞIYORUZ"
Dünyadaki bütün gelişmelerin, Türkiye'nin güçlü olmasını mecburi kıldığını vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bugün dünyada her alanda, küresel siyasette, küresel ekonomide, ticarette, hukukta, uluslararası hukukta diyebiliriz ki metinlerin en güzel şekilde yazılı olduğu bütün kurum ve kuralların var olduğu ama bütün dünyada da uluslararası ticarette başta olmak üzere kuralsızlığın egemen olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Kurallar bakımından bir problem yok. Her şey yazılı olarak var. Hele hele 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan küresel sistemde 'Bir daha asla' diyerek ortaya konulan ne kadar güzel temenni varsa hepsi uluslararası hukuk metnine dönüşmüş vaziyette ama maalesef bugün geldiğimiz noktada dünya, tam manasıyla her alanda bir kuralsızlık dönemini yaşamaktadır."
"ÖLÜMLERİN DE SIRADANLAŞTIRILDIĞI BİR DÖNEMDEYİZ"
"Bir orman kanunu düzeninin hakim olduğu bir döneme geldik" ifadesini kullanan Kurtulmuş, konuşmasını şöyle sürdürdü
"Bu düzende bizim millet olarak ayakta kalmak, güçlü olmaktan başka hiçbir seçeneğimiz yoktur. Uluslararası hukuka bakıyorsunuz artık Gazze hakkında konuşmaya utanıyoruz. Her gün onlarca, yüzlerce insanın öldüğü ve maalesef bu ölümlerin de sıradanlaştırıldığı bir dönemdeyiz. Dünyanın bütün uluslararası yazılı metinleri bunu bir soykırım olarak kabul eder ve soykırım işleyenlerinin önlemesini emreder ama nasıl yapacaksınız? Kural güçlüden yanadır, orman kanunu dayıdan yanadır. Orman kanunu güçlüden yanadır. Güçlü olan arkasında birilerini de arkasına aldığı zaman insanlara 1 kilo buğday verirken bile dalga geçerek onları affedersiniz, affedersiniz Afrika'daki safarilerde yaban hayvanı öldürür gibi sniperlarla öldürmeyi marifet saymaktadır. Böyle bir kuralsızlık karşısında Birleşmiş Milletleri göreve çağırmanın ne faydası var?"
"BAŞKALARININ İNSAFINA KENDİ GELECEĞİMİZİ ASLA TEVDİ EDEMEYİZ"
Uluslararası düzende vahşi bir orman kanununun hüküm sürdüğünü ifade eden Kurtulmuş, "Bu düzeni ciddi bir şekilde değiştirmek için Türkiye gibi ilke sahibi, kural sahibi olan ülkelerin çok güçlü olması lazım. Biz bu dünyada başkalarının insafına kendi geleceğimizi asla tevdi edemeyiz. Böylesine bir dünyada uluslararası sistemin artık sözden başka, tabeladan başka hiçbir şeyi kalmamış olan kuruluşlarına karşı Türkiye'nin geleceğini emanet edemeyiz. Türkiye bu bakımdan her alanda, devletiyle, milletiyle, sanayisiyle, üniversitesiyle her alanda güçlü olmak mecburiyetindedir." diye konuştu.
Kurtulmuş, uluslararası hukuk ve uluslararası sistemin büyük bir tutarsızlığı ve kuralsızlığı ortaya koyduğuna işaret ederek, şunları aktardı:
"Söz gelimi, söz ticaretten açıldığında dünyanın hemen bütün üniversitelerinde bütün liberal ticaret betimleri hemen önünüze konulur. Uluslararası ticaretin de nasıl regüle edileceğinin kuralları yazılıdır. Ama adamın biri kalkıyor, sabah vakti diyor ki 'Ben falanca ülkeye tarifeleri şu kadar yükselttim, şundan şunu almayacağım, buna bunu satmayacağım, şunun şuna satmasını da mani olacağım.' Hani kural? Hani Dünya Ticaret Örgütü? Hani o uluslararası ticaretin herkes tarafından kabul edildiğini zannettiğimiz kuralları? Kim güçlüyse, kimin elinde imkan varsa onun sözünün, onun dayatmasının egemen olduğu bir uluslararası ticaret ortamındayız. Sizler çok daha iyi biliyorsunuz."
Böylesine bir küresel sistemin ekonomik bakımdan da devam edemeyeceğini vurgulayan Kurtulmuş, "Onun için bizim Türkiye olarak böyle bir ortamda güçlü olmak, sözümüzü daha itibarlı hale getirmek için her türlü imkanı kullanmak mecburiyetindeyiz." dedi.
Sanayide, teknolojide ve uluslararası savunma sanayisinde daha güçlü olunması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş "Elin oğlunun bir ürünü varsa bizim ondan daha üstün iki ürünümüz olacak. Elin ürünün dünyanın ticaretinde şu kadar milyar dolarlık payı varsa bizim ondan daha güçlü payımız olacak. İçeride de yine benden evvelki konuşmalarda da ifade edildiği gibi her şeyden önemli olan en güçlü insan kaynağına biz sahip olacağız." ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, yüksek teknolojilerin yanı sıra sistemlerdeki en önemli gücün insan gücü olduğunu vurgulayarak, "Çünkü sanayiyi de yapan insandır, yüksek teknolojileri üreten de insandır. Bu insan gücünün de en güçlü şekilde olabilmesi için bütün gücümüzle tabiri caizse seferberlik halinde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ben onun için Kale Grubu'nun böylesine önemli bir sanayi yatırımını yapmış olmasını, yıllardır titizlikle bu ülkeye her alanda değer üretmek için gayret göstermesini bir kez daha takdirle karşıladığımı ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Kaynak:Anadolu Ajansı