Otomobil Alacaklar Dikkat! ÖTV Zammı Kapıda Sürpriz Yaşamayın!

Yeni bir otomobil sahibi olma hayali kuranlar için Türkiye'deki Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) düzenlemeleri bir anda güncellenebilir. Cumhurbaşkanlığı'na verilen yetkiyle hız kazanan bu değişiklikler, özellikle yerli elektrikli otomobillerde beklenen fiyat düşüşlerini müjdelerken, benzinli ve dizel araçlarda ciddi zamların kapısını aralıyor. Otomobil piyasasında bizleri neler bekliyor?
ÖTV ZAMMI KAPIDA, FİYATLAR YÜKSELECEK!
Otomobil alımında beklenmedik yerden gelen bir fiyat artışı tüm hesaplarınızı altüst edebilir. Özellikle Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) gibi devletin doğrudan aldığı kararlar sonucu meydana gelen zamlardan etkilenmemek için araç alımının ertelenmemesi gerektiğini vurgulayan Konya Oto Galericiler Odası Başkanı Abdullah Acıbadem, “Daha önce ÖTV sınırlamalarında araçların ÖTV'siz rakamları üzerinden ÖTV tutarları sınıflandırılıyordu. Döviz kurundan dolayı araç fiyatları epey yükseldi. Burada ÖTV dengesi de bozulmuş oldu. Bununla alakalı her seferinde Meclis'ten bir karar çıkartılıyordu. Yetki tamamen Cumhurbaşkanlığına verildi. Bununla alakalı bir düzenleme yapılacak. Bazı araçlarda 3 ay öncesi, 4 ay öncesi uzun menzilli, tam donanımlı olan yerli elektrikli otomobil fiyatları 1 milyon 900 bin liralarda gezerken şu anda 2 buçuk milyona kadar çıktığını gördük. ÖTV oranının dengesinden dolayı rakamlar çok yükseldi.
Bunun gibi düzenlemelerle muhtemelen TOGG gibi araçlarda şu anki yükselen rakamın bir nebze geriye gelmesi hedefleniyor. Fakat benzinli ve dizel araçlarda bazı segmentlerdeki araç fiyatlarının yüzde 20-25'lere kadar yükseleceği gözüküyor. Mevcut rakamlarla bugün 3 milyona satılan bir arabanın direkt 3 buçuk milyon civarlarında seyredeceği gözüküyor. Bu düzenlemenin aslında daha önceden yapılması gerekiyordu. Ülkemizde enflasyonda devam ediyor. Biz düzenlemelerin Meclis'in kararından geçmesiyle ve Cumhurbaşkanımızın vereceği karar ile bir akşam Resmi Gazete'de yayımlanmasıyla bir sabah fiyatların değişeceğini öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.
SÖZLEŞMELERDEKİ GİZLİ MADDELERE DİKKAT!
Son dakikada yaşanan fiyat değişikliklerinden etkilenmemek için sözleşme maddelerini incelemek gerektiğini belirten Acıbadem, “Bu gelişmeler yaşanmadan bir gün önce bayiye gidiyorsunuz sıfır bir araç için 2 buçuk milyon üzerinden pazarlık ediyorsunuz anlaşıyorsunuz ama banka kredisi kullanacağım ya da ödemeyi yarın yapacağım diyorsunuz. Bir akşam yayımlanan vergi düzenlemesiyle aracın fiyatı ertesi gün bakmışsınız ki 3 milyon olmuş. Bu durumun ardından satıcı bayi ile alıcı arasında farklı diyaloglar oluşuyor. Vatandaş haklı olarak diyor ki ben geldim bu paraya anlaştık bayi de diyor ki devletin yaptığı vergi düzenlemesi değişti. Sonuçta bu aracın distribütörü tarafından gelen veya döviz kurundan gelen bir zam değil. Genelde bazı firmalar buna çok fazla hassasiyet gösteriyorlar anlaştığınız rakamda sözleşme imzalatıyorlar ve sözleşmenin içeriğinde de özellikle ÖTV düzenlemesinden kaynaklanan fiyat artışlarında hiçbir şekilde firmamız sorumlu değildir diye belirtiyorlar ama vatandaş bunu okumuyor. Daha sonra çalışan personel ile ya da bayi ile bu tür sorunlarla karşılaşılabiliyor. Her olasılığı göz önünde bulundurmak lazım” diye konuştu.
İKİNCİ EL PİYASASI DENGELENDİ Mİ?
Sıfır ve ikinci el araç fiyatları arasındaki makasın arz-talep dengesizliği nedeniyle daraldığını kaydeden Acıbadem, “Son bir yıldır ikinci el otomobil piyasası seyrinde gidiyordu. Çok talep gören araçlarda ufak ufak artışlar vardı ve biz bir pandemi süreci yaşadık. Türkiye tarihinde kolay kolay yaşanmayan bir geçiş dönemiydi. Üretimden kaynaklı aksamalardan dolayı ve piyasadaki arz talep dengesinin bozulmasından dolayı bayilerin elinde araç olmadığı için 3 yaşındaki bir arabanın internette yayınlanan sıfır bir araçtan daha fazla bir rakama satıldığı zamanları gördük. Otomobil pandemi sürecinde tamamen yatırım aracına dönüştü. Vatandaş döviz-altın almayı bıraktı varını yoğunu verip hatta kredi çekip otomobil aldı. Bu olay tamamen 6 ayda 6 bin kilometre düzenlemesiyle birlikte aşıldı. İnsanlar otomobile yatırımdan bu düzenlemeden sonra kaçtı, çekildi. Otomobil piyasasında denge korunmaya başlandı. Düzenleme yapılmadan önce sıfır 1 milyon liraya alacağınız bir araç yerine plakası takılmış, yeni tescili yapılmış 1-2 bin kilometredeki sıfır ayarında bir aracı internette yüzde 20 daha uyguna bulabiliyordunuz. Bu pandemiden önce piyasanın normal seyriydi. Plakası takılmış arabanın bayide ki fiyatla arasında böyle bir fark vardı ama bu rakam sıfırlara gelen zamlar ikinci ele yansımadığı için makas aralığı açıldı. Bütün arabalar için geçerli değil ama piyasada çok talep gören, istek gören arabalarda hala sıfır ile ikinci el arasında fark yok gibi satılıyor. Ama genele baktığımızda sıfır araç ile ikinci el dediğimiz aynı model yılı tescili 1-2 ay önce yapılmış bir arabanın fiyatı arasında yüzde 15, yüzde 20 fiyat farkı var” dedi.
FAİZLERİN ETKİSİ PİYASAYA YANSIDI
ÖTV zammı beklentisinin ardından piyasa satışları hakkında bilgiler veren Acıbadem, “Araç almak isteyenler ÖTV zammını duymaya başlayınca imkan nispetinde araç almaya çalışıyor. Herkes en azından ihtiyacımızı görecek aracı alalım diye uğraşıyor. Bu hareketlenme yaz ayına girmemizle de arttı. İnsanlar yaz tatili yapacak, tatil için memleketlerine, tatil bölgelerine gidecek. İmkan nispetinde herkes araç almak istiyor. Bizim otomobil piyasası son bir yıldır özellikle beyan ettiğimiz ve genel olarak iç ticaretin hareketlenmesi tamamen banka kredilerine bağlı. Vatandaşın kullanacağı banka kredilerinin faiz oranının düşmesi ve özellikle son bir yıldır faizli mevduatlara giren paranın piyasaya dökülmesi, insanlarında bu parayı gayrimenkul olur, araba olur yatırıma dönüştürmesi gündemde. İnşaat sektörü hareketlenirse piyasayı hızlandıracak. Bugün yaptığı her alışverişte de bütün meslek gruplarına hitap edecek haliyle piyasa hareketlenmiş olacak. İnsanlar şu an faizli mevduata para yatırıyor. Biz son birkaç yıl içerisinde 2 milyonluk arabasını satıp bankaya faize yatırarak 2 milyon için aylık 100 bin lira faiz alıp 50 bin lirasıyla araba kiralayanları da gördük. 3 milyonluk evini satıp bankadan aylık 200 bin lira faiz alıp aynı evde 25-30 bin liraya kiraya oturanları da gördük. Bu şekilde olunca emlakçı evi kime satsın, nasıl satsın? Bugün inşaat maliyetleri çok yüksek ama satım yok ve inşaat maliyetinin çok altında. Piyasada satılık ev çok böyle bir piyasadan geçiyoruz. İnşallah faizler düşer ama bir yandan İsrail-İran savaşı derken ekonomik olarak piyasayı etkiliyor” şeklinde konuştu.
-Büşra KÖSE