Terledikçe kaybediyoruz! Bu hatalara sakın düşmeyin

Yaz mevsiminin gelmesiyle kendini göstermeye başlayan hava sıcaklıkları, vücudun sıvı ve mineral dengesini doğrudan etkiliyor. Aşırı terleme ile birlikte yaşanan sıvı ve elektrolit kayıpları, başta tansiyon düşüklüğü ve mide bulantısı olmak üzere kalp hastalıkları, kalp yetmezliği ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Bu dönemde günlük su tüketimi hayati önem taşıyor. Susamayı beklemeden, günde en az 2 ila 2.5 litre su içilmesi gerekiyor. Özellikle sıcak hava koşullarında tuzlu yiyeceklerin su kaybını artırdığına dikkat çekilirken, tuz tüketiminin azaltılması gerektiği vurgulanıyor. Yazın dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da gıda zehirlenmeleri olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü yaz aylarında gıda zehirlenmeleri artıyor. Potansiyel riskli dediğimiz besinler et, tavuk, balık, yumurta, konserve ürünler gibi gıda zehirlenmesinde en sık karşılaştığımız besin grupları olarak anlatılıyor. Bu besinleri çözdürme ve pişirme esnasında gereken dikkati göstermemiz gerekiyor.
SU TÜKETMEK SAĞLIKLI OLMANIN EN KRİTİK YOLU
Konuyla ilgili tavsiyelerde bulunan Diyetisyen Fatma Nur Bozdağ, yaz aylarında artan hava sıcaklarıyla birlikte terleme arttığı için sıvı ve mineral kayıplarının da arttığını belirterek bunun vücudun sıvı-elektrolit dengesini bozabildiğini aktardı. Bu süreçte özellikle tansiyon düşmesi, mide bulantısı gibi şikayetlerin yanı sıra kalp hastalıkları, kalp yetmezliği, yüksek tansiyon gibi hastalıklarda artış gözlemlendiğini açıklayan Bozdağ, “Su başlı başına bir besin mucizesidir. Sıcaklarla birlikte vücudumuzun suya olan ihtiyacı arttığı için susamayı beklemeden günlük en az 2-2.5 litre su tüketmeliyiz. Su tüketimi kişiden kişiye göre değişiklik gösterebilir. Suyun yanında gıdalardan aldığımız tuz vücuttaki su kaybını daha çok arttıracağından günlük tuz miktarını azaltmak gerekebilir” diye anlattı.
BU BESİNLERDEN UZAK DURUN!
Sıcak havalarda beslenmede özellikle çok yağlı yiyecekler, şekerli yiyecekler, hamur işleri, kavurmalar, kızartmalar, tuzlu yiyecekler, turşu, salamura gibi besinlerden mümkün olduğunca uzak durulması gerektiğini vurgulayan Diyetisyen Bozdağ, “Az yağ ile pişirilmiş zeytinyağlı sebzeler, bol miktarda meyve, öğünlerimize salata eklemek, yoğurt veya ayran da öğünlerimizi desteklemek için önerilir. Ancak mutlaka kaliteli protein kaynaklı et, tavuk, balıktan da yararlanmamız gerekir. Ama bunların pişirilme yöntemleri çok önemlidir. Eğer yağsız kendi yağıyla pişiriliyorsa, fırınlanıyorsa, ızgara yapılıyorsa günün mutlaka bir öğününde de bu besinlerden yararlanmak lazım” şeklinde konuştu.
Yaz aylarında en çok yapılan şeylerden bir tanesinin de şekerli içecek tüketiminin arttırılması olduğunu söyleyen Bozdağ, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Şekerli içecekler soğukluğundan dolayı başlangıçta bizi iyi hissettirse de hararetimizi gidermiş gibi gelse de aslında uzun vadede daha çok susatan, acıktıran besinlerdir. O nedenle bunların ya az şekerli ya da light olanları tercih edilmelidir. Yazın yine tüketilebilecek aslında en yararlı içeceklerden bir tanesi ayrandır ikincisi ise maden suyudur. Belki ayranla maden suyunu karıştırarak bir içecek yapılabilir. Diğer seçenek olarak ev yapımı ve az şekerli limonatalar veya taze meyve suları miktarlarına dikkat edilerek yine tüketilebilir. Yazın dikkat etmemiz gereken bir diğer husus da gıda zehirlenmeleridir. Çünkü yaz aylarında gıda zehirlenmeleri artar. Potansiyel riskli dediğimiz besinler olan et, tavuk, balık, yumurta, konserve ürünler gıda zehirlenmesinde en sık karşılaştığımız besin gruplarıdır. Bu besinleri çözdürme ve pişirme esnasında gereken dikkati göstermemiz gerekir.” -Tuba KAYA