Evlilik mi, Eşleşme mi? Mahremiyet Dijitale Taşındı!

Evlilik mi, Eşleşme mi? Mahremiyet Dijitale Taşındı!
 İnternet Editörü
Dijitalleşmenin etkisiyle hızla yayılan "İslami evlilik siteleri", mahremiyet, aile yapısı ve geleneksel değerler açısından ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor

Son yıllarda hızla artan dijital evlilik platformları arasında "İslami evlilik siteleri" adı altında faaliyet gösteren mecraların dikkat çekici bir şekilde çoğaldığı görülüyor. Bu siteler, dindar bireylerin İslami değerlere uygun eş arayışına hizmet etmeyi vadetse de, birçok açıdan ciddi tartışmaları beraberinde getiriyor. Her şeyden önce, evlilik gibi son derece ciddi ve mahrem bir kurumun dijital ortama taşınması, özellikle İslam ve toplum açısından önemli bir sorgulamayı gerektiriyor. Geleneksel İslami anlayışta evlilik; ailelerin onayı, toplumun bilgisi ve mahremiyet esasına dayanırken, bu tür platformlar çoğu zaman bireysel inisiyatif ve sanal iletişim üzerine kuruluyor. Bu durum, evlilik sürecini bireyselleştirerek aile ve toplumun denetim mekanizmasını zayıflatırken, evliliği adeta bir "profil eşleştirme" sürecine indirgiyor. İlahiyatçı-yazar Mehmet Emin Parlaktürk, "İslami evlilik siteleri" üzerine yaptığı değerlendirmede, günümüzde sosyal, ekonomik ve kültürel değerlerde yaşanan erozyonun yanı sıra dijital dünyanın, internetin ve sosyal medyanın da evlilik kurumunu olumsuz etkilediğini dile getirdi.

"İNTERNET SOSYAL HAYATI DEĞİŞTİRDİ"

Konuyla ilgili değerlendirmesinde Parlaktürk; sanal alemde Müslümanların aldatmalara maruz kalmaması, kurulan tuzaklara düşmemesi ve mağduriyet yaşamaması için, öncelikle İslami bilince sahip olunması gerektiğini vurgulayarak insanların hayatına girdiği günden itibaren internetin, her şeyde olduğu gibi sosyal hayatı da değiştirdiğini söyledi. Parlaktürk, sosyal bir ihtiyaç olan evlilik kurumunun da bundan nasibini aldığını belirterek internetin zararlarından korunup bu sosyal değişimi lehe çevirerek olumlu yönleriyle internetten faydalanılması gerekildiğini aktardı. Parlaktürk, “Önceleri sadece ‘Evlilik Sitesi’ adıyla karşımıza çıkan mecralar, şimdi dinimizin de adı kullanılarak “İslami Evlilik Sitesi” adıyla görülüyor. Bir kısmının belki iyi niyetle kurulduğunu düşünsek de pek çoğunun “İslam” adını istismar ederek saf Müslümanları kandırmak amaçlı kurulduğunu ve hatta bu yolla nice masum gençleri tuzağa düşürdüğünü üzülerek görmekteyiz. Adı üstünde bunlar sanal platformlardır, sonuçları da çoğu kez sanal olur, bu konuda dikkatli olmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

1080xauto.webp

Parlaktürk, evliliğin Allah’ın emri olduğunu, Peygamber’in de bunu şiddetle tavsiye ettiğini, dolayısıyla İslam dininin çok önem verdiği ciddi bir kurum konumunda yer aldığını dile getirdi. Parlaktürk, “İslam dini bekar veya dul kalmayı hoş karşılamıyor, evlenmeyi, yuva kurmayı, aile ve çocuk sahibi olmayı öğütlüyor. Kur’an’da Yüce Allah: ‘İçinizden bekar olanları evlendirin’(Nur,32) buyururken, Peygamberimiz de: ‘Nikâh benim sünnetimdir. Benim sünnetimden yüz çeviren benden değildir. Evleniniz, çünkü ben diğer toplumlara karşı sizin çokluğunuzla iftihar ederim’ buyurarak Müslümanları hem evlenmeye hem de çocuk sahibi olmaya teşvik etmiştir. Bu açıdan evlenmek, aynı zamanda bir ibadet sayılır. Ayrıca, evlenerek yuva kurmanın ve sağlam aile olmanın, toplumun huzuru ve geleceği açısından da önemli bir rolü vardır. Sağlam temeller üzerine bina edilen evlilikler, sağlam ve güçlü toplumu oluşturur. Türk milletinin diğer milletlerle kıyasladığımızda, toplumsal dayanışma, yardımlaşma ve birliktelik açısından önde olmasının nedeni, evliliğe ve aile kurumuna verdiği değer ve önemdir” diye aktardı.

"ALIŞVERİŞLERDE OLDUĞU GİBİ EVLİLİKLER DE ARTIK İNTERNET ÜZERİNDEN YAPILIR HALE GELDİ"

Son yıllarda sosyal, ekonomik ve kültürel bozulmanın yanı sıra, internet, sanal alem, sosyal medya veya dijital dünyanın da etkisiyle nikah ve evlilik kurumunun yara aldığından yakınan Parlaktürk, İslam dini açısından yukarıda söylenen kadar kutsal olan evliliklerin derin bir yozlaşma sürecine girdiğini belirtti. Alışverişlerde olduğu gibi evliliklerin de artık internet üzerinden yapılır hale geldiğini belirten Parlaktürk, şunları ifade etti: “Ne var ki, alışverişlere getirilen yasal düzenleme ve korumalar, buradaki sanal evliliklere getirilmediği için pek çok mağduriyetlere, aldatma, kandırma ve yolsuzluklara sebep oluyor. Nitekim, bu siteler sebebiyle mağdur olan pek çok insanın şikayetlerinden bu anlaşılıyor. Maalesef bunlara yasal bir yaptırım da uygulanmıyor. En acı tarafı da, bazı sitelerin İslam adını kullanarak dini istismar etmeleri insanların dinden soğumasına, bazı sitelerin de gayrı-meşru ilişkilere çanak tutması ahlaksızlığın yayılmasına neden oluyor ki, bu durum toplumda güven bunalımını ve ahlaki çöküntüyü hızlandırıyor.”

"GÖRÜNTÜYE DEĞİL, YAPILAN İŞE BAKMALIYIZ"

Parlaktürk, bu evlilik sitelerinin pek çoğunun genellikle ticaret ve ideolojik amaçlı olup bunların içinde toplumu ifsat etmeye yönelik belli merkezlerden idare edilen kötü niyetli olanların bulunduğuna dikkat çekti. Parlaktürk, “Her şeyin istismarı ve sahtesi olduğu gibi bunun da var. O yüzden sanal resimlere, kılık kıyafetlere ve sahte görüntülere aldanmamak gerekir. Peygamberimiz bu konuda bizi şöyle uyarır. ‘Yüce Allah sizin sûretlerinize ve mallarınıza bakmaz, kalplerinize ve davranışlarınıza bakar.’ Demek ki, insanların kılık-kıyafeti, malı-mülkü bizi aldatmamalıdır. Kötü amaçlı kişi ve kuruluşlar Müslüman kadınları, çarşaflı ve tesettürlü kıyafetlerle kandırdıkları gibi, yine aynı çevreler Müslüman erkekleri de sarık ve cübbe giydirdiği kişilerle kandırıyorlar. Bizler görüntüye değil, yapılan işe bakmalıyız” dedi.

1.jpeg

Müslümanların bu tür aldatmalara maruz kalmaması, kurulan tuzaklara düşmemesi ve mağduriyet yaşamaması için, öncelikle İslami bilince sahip olması gerektiğini söyleyen Parlaktürk, “Bu bilince sahip olmak, dinimizi sağlam kaynaklardan iyi öğrenmekle, Kur’an’ı anlamak amaçlı okumakla, helali haramı bilmekle ancak mümkündür. Mesleğimizi öğrendiğimiz kadar ve yaptığımız işimizin gereklerini bildiğimiz ölçüde, dinimizi de öğrenir ve inancımızın gereklerini yerine getirirsek o zaman bilinçlenmiş ve yanlışlara düşmemiş oluruz. Dünya değişiyor, dönüşüyor. Bilim ve teknoloji gelişiyor. Elbette toplumlar da biz de bundan doğal olarak etkileniyoruz, kaçış yok. Önemli olan bu etkilenmeyi lehimize çevirip faydalanmaktır. Bu etkilenmenin olumsuzluklarından sakınmak da, ancak doğru bilgiye sahip olmakla mümkün olur” diyerek sözlerine son verdi. -Tuba KAYA

a2415d9f-65bb-481e-8dd4-4c9ec746fcf4.jpg