Konya artık kendi hafızasını koruyarak geleceğini yeniden inşa eden bir şehir. Bugün Meram – Şükran Kentsel Dönüşüm Alanı’nda atılan her adım, aslında Konya’nın köklü tarihine saygı duruşu niteliğinde. Bir sokakta yürürken tarihin nefesini iliklerinize kadar hissediyorsanız, bilin ki o şehir sadece taşlarla değil, bir hafıza ile ayakta duruyor.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un Konya ziyaretinde açıkladığı yeni müjdeler, bu hafızanın yarınlara nasıl taşınacağını da gösteriyor. “Asırlık dönüşümde yeni perde” sözünü boşuna söylenmedi. Şükran Mahallesi ve çevresi yıllardır sadece bir kentsel dönüşüm projesi değil; aynı zamanda bir kimlik mücadelesiydi. Bugün bir etabın daha tamamlanması, aslında o mücadelenin zaferlerinden biri.
Ama asıl büyük adım, konut hamlesinde geliyor. “Yüzyılın Konut Projesi” kapsamında Konya’ya kazandırılacak konut sayısının 15 binden 15 bin 200’e çıkarılması belki ilk bakışta küçük bir artış gibi görülebilir; fakat şehir planlamasında her bir konut, yeni bir hayat, yeni bir umut, yeni bir başlangıç demektir. Üstelik bu artışın Konya’nın 31 ilçesine yayılan geniş bir kapsama sahip olması, kentin sadece merkezde değil, çevre ilçelerde de nefes alacağını gösteriyor.
9 bin 370 konutun yalnızca merkezde yapılacak olması bile başlı başına büyük bir dönüşüm. Akşehir’den Seydişehir’e, Beyşehir’den Karapınar’a kadar uzanan bu proje, Konya’nın sadece bugünün değil, gelecek 50 yılının şekillenmesinde rol oynayacak.
Konya büyüyor… ama rastgele değil; planlı, kontrollü, kimliğine sahip çıkarak büyüyor. İşte bu yüzden bugün açıklanan her rakam, her proje, her temel atma töreni aslında bir şehrin geleceğine atılan mühürdür.
Bir zamanlar Mevlâna’nın “Gel, ne olursan ol gel” diye çağırdığı bu topraklar, bugün de insanına, tarihine, kültürüne “Gel, birlikte büyüyelim” diyor.
