Ümmühan Tünen

Sessiz Çığlıkların Arasında Bir Ülke

Ümmühan Tünen

Türkiye gündemi yine hızla değişiyor. Bir gün önce konuştuğumuz sorun, ertesi günün tartışmasıyla gölgede kalıyor. Ekonomi, güvenlik, yerel yönetimler, yargı süreçleri, hayat pahalılığı… Hepsi aynı masanın etrafında, ama çoğu zaman kimse birbirini duymuyor. Sanki ülke büyük bir odada, herkes yüksek sesle konuşuyor ama kimse kimseyi işitmiyor.

Ekonomideki baskı, artık her kesimin günlük hayatının parçası. Market rafındaki etiket, kiraya yansıyan artış, faturaların her ay biraz daha ağırlaşması… İnsanların omzundaki yük büyüyor. Politik açıklamalar, yeni paketler, reform söylemleri art arda gelse de toplumun büyük bir kısmı, “Peki benim cebime gerçek anlamda ne yansıyacak?” sorusuna yanıt arıyor.

Diğer yanda güvenlik ve adalet tartışmaları. Bir gün bir uzman uyarıyor, ertesi gün bir rapor yayınlanıyor; deprem, kaçak yapılaşma, afet yönetimi hâlâ ülkenin bitmeyen sınavı. 2025’e yaklaşırken hâlâ aynı konuların aynı eksikliklerle gündeme gelmesi, toplumda hem kırgınlık hem de umutsuzluk yaratıyor.

Ama tüm bu gürültünün içinde en çok hissedilen şey şu: Sessizlik. Vatandaşın sessiz çığlığı. Bir kararsızlık, bir bıkkınlık, bir “kimse beni duymuyor” duygusu… Siyasi tartışmaların yükselen tonuna rağmen halkın kendi gündemi çoğu zaman gündeme sığmıyor.

Yine de bu ülkenin en büyük gücü, her krizde yeniden ayağa kalkabilmesi. Bu topraklarda umudun direnci çok yüksek. Bir lokantada çalışan garsonun tebessümü, sokaktaki esnafın dayanma çabası, gençlerin geleceğe tutunma isteği… Tam da bu yüzden Türkiye, bütün olumsuzluğa rağmen hâlâ umut taşıyan bir ülke.

Bugün ihtiyacımız olan şey, gürültüyü azaltıp birbirimizi duymak. Sorunları saklamadan, çözümü ertelemeden, ülkenin gerçek gündemine odaklanmak. Çünkü konuşmadığımız her mesele, yarın daha yüksek bir sesle karşımıza çıkıyor.

Yazarın Diğer Yazıları