Kırım Tatarlarının dinmeyen acısı

Kırım Tatarlarının dinmeyen acısı
Sovyet yönetiminin talimatıyla 18 Mayıs 1944’te topraklarından sürgün edilen Kırım Tatarlarının yarası kanamaya devam ediyor.

Sovyetler Birliği lideri Josef Stalin'in kararıyla Kırım Tatarlarının 78 yıl önce 18 Mayıs'ta vatanlarından gece yarısı toplanarak tren vagonlarında Orta Asya'ya sürgün edilmesiyle yaşanan acılar hala yüreklerde hissediliyor. Bundan tam 78 yıl önce 1944'te, Sovyet lideri Stalin'in kararıyla vatanlarından sürgün edildiler. Kırım Tatarları, çıkarılan gizli bir kararnameyle bir gecede Orta Asya'ya sürüldüler. Çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlıların oluşturduğu Kırım Tatarları, hayvanların taşındığı tren vagonlarına bindirildi. 250 bine yakın Kırım Tatarı, 3 günde Orta Asya'nın farklı bölgelerine ve Sibirya'ya sürgün edildi. Bir kısmı zor şartlardan dolayı yolda, bir kısmı da sürgün edildikleri yerlerde hayatlarını kaybetti.

1783'te Kırım Hanlığı işgal edildi

Kırım Yarımadası, tarih boyunca Rusya'nın stratejik hedefleri arasında yer aldı. Çarlık Rusyası dönemine uzanan baskı ve imha politikasını dağılan Sovyetler Birliği ve Rusya da sürdürdü. Kırım Hanlığı, 1774'te Küçük Kaynarca anlaşması ile Osmanlı Devleti'nden ayrıldı. Rusya 1783'te Kırım Hanlığı'nı işgal etti ve Kırım Tatarlarına baskı uygulamaya başladı. Baskı politikaları sebebiyle çok sayıda Kırım Tatarı, Osmanlı topraklarına göç etti. Kırım Yarımadası, 2'nci Dünya Savaşı sırasında bir süre Nazi Almanyası'nın kontrolüne geçti, Rus kızıl ordusu tarafından geri alındı. Kırım Tatarları, Sovyet ordusunda savaşmalarına karşın bazı Rus komutanlar tarafından Almanlarla iş birliği yaptıkları iddiasıyla suçlandı. Kırım Tatarlarına yönelik baskı ve imha politikasının bahanesi olan bu iddia üzerinden "Kırım Tatarlarının vatanlarından sürülmesi" istendi.

Türk kültürü silinmeye çalışıldı

Kırım Tatarları yarımadadan sürüldükten sonra Türk kültürü ve diğer toplulukların izlerinin silinmesi için sistematik çalışmalar yapıldı. 1944’ün sonunda Sovyetler Birliği yönetimi çıkardığı kararla Kırım'daki bütün Türkçe olan yer isimlerini Rusça olarak değiştirdi. Stalin'in ölümünden sonra Ukrayna'nın Rusya'ya bağlanışının yıl dönümü nedeniyle Kırım, Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne hediye edildi. 1965'ten itibaren Kırım'dan sürgün edilen Tatarlar Kırım'a dönmek için siyasi faaliyetlere girişti. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Kırım Tatarlarının vatanı, Ukrayna'ya bağlı Kırım Özerk Cumhuriyeti oldu. Ukrayna'da Batı yanlılarının yönetimi ele geçirmesiyle, Rusya Kırım'ı 2014'te yasa dışı olarak ilhak etti. Kırım Tatarları yeniden 2. Katerina ve Stalin döneminde olduğu gibi baskı politikasının kurbanı oldu.

Potansiyel tehlike görülüyor

Kırım Tatarları arasında potansiyel tehlike görülenler takibe alındı ve hukuk dışı uydurma sebepler ile hapse atıldı. Önde gelen Kırım Tatarlarının yarımadaya girişi ise yasaklandı. Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Türklerinin iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi'nin (KTMM) Başkanı Refat Çubarov'a yarımadaya giriş yasağı konuldu. Kırım Tatar Milli Meclisi, "aşırıcı örgüt" kapsamına alınarak faaliyetleri yasaklandı. Meclis ile doğrudan bağı olan 2 bin 500 Tatar ile onlarla ilişkisi olan herkes aşırıcı örgüt üyesi durumuna düşürüldü. Rus yönetiminin baskısı nedeniyle binlerce Kırım Tatarı yarımadayı terk etmek zorunda kaldı. Yarımadada, Kırım Tatar halkının evlerine, camilere, çocuk yuvalarına yapılan baskınlar ve "terör örgütüne üye" olma iddiasıyla gözaltılar devam ediyor.