Okullarda görünmeyen savaş! Akran zorbalığı alarm veriyor!

Okullarda her geçen yıl artan akran zorbalığı, çocukların ruh sağlığında derin yaralar açıyor. Psikolog Mehmet Aker, bu sorunun yalnızca mağdur öğrenciyi değil, zorbalığı yapan çocuğu da olumsuz etkileyen karmaşık bir süreç olduğuna dikkat çekti. Aker, “Zorbalık dediğimiz şey, bir çocuğun başka bir çocuğu fiziksel, sözel, sosyal ya da dijital yollarla tekrar eden ve kasıtlı biçimde incitmesidir. Burada en kritik unsurlar süreklilik ve güç dengesizliğidir. Zorba, karşısındakini güçsüz veya savunmasız gördüğünde harekete geçer. Mağdur ise çoğu zaman yardım isteyemeyecek kadar örselenmiş durumdadır” ifadelerini kullandı.
Aker, danışanlarından bir örnekle durumu somutlaştırdı: “12 yaşındaki bir çocuk, okulda sürekli ‘kız gibi davranmakla’ suçlanıyordu. Teneffüslerde yalnız bırakıldı, oyunlarda dışlandı. Bir süre sonra mide ağrıları başladı, geceleri uyuyamaz hale geldi, ders başarısı düştü. Bu bir fiziksel saldırı değildi ama psikolojik olarak çok yıpratıcıydı. Üstelik bu hikâye tek değil; benzer olaylar birçok okulda yaşanıyor.”
ZORBALIĞIN GÖRÜNMEYEN ETKİLERİ
Mehmet Aker’e göre zorbalık, hem mağdur hem de zorba açısından olumsuz sonuçlar doğuruyor. Araştırmalar, zorbalık yapan çocukların ilerleyen yaşlarda daha yüksek oranda suça karışma, madde kullanımı ve antisosyal davranışlar sergilediğini ortaya koyuyor. Mağdur çocuklarda ise depresyon, özgüven kaybı, okuldan kaçma ve intihar eğilimleri görülüyor. Aker, “Çoğu zorba çocuk, aslında kendi evinde şefkat yerine eleştiriyle, anlayış yerine baskıyla büyümüş oluyor. Yani görünürde güçlü ama içerde kırılgan. Kendi sınırları ihlal edilmiş, duygularını ifade edememiş bir çocuk, başkalarının sınırlarını da kolayca ihlal edebiliyor” diye konuştu.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Aker, akran zorbalığının ortaya çıkış nedenleri arasında aile içi şiddet, medyada güç ve rekabet mesajlarının yoğunluğu ile aşırı korumacılığı gösterdi. Ona göre, çocukların zorbalık karşısında güçlü durabilmeleri için hem empati hem de savunma becerilerinin geliştirilmesi şart. “Okullarda empati ve duygu farkındalığı eğitimleri yaygınlaştırılmalı, zorbalık olaylarının gizli şekilde bildirilebileceği sistemler kurulmalı, aile içi iletişim güçlendirilmelidir” diyen Aker, dijital ortamda yapılan siber zorbalığa karşı da çocuklara bilinçlendirme çalışmaları yapılması gerektiğini söyledi.
Son olarak Mehmet Aker, “Zorbalıkla mücadele, sadece okulun değil, tüm toplumun görevidir. Her çocuk duyulmak, görülmek ve anlaşılmak ister. Onlara bu zemini sunarsak, zorbalık değil dayanışma kazanır” sözleriyle mesajını tamamladı.