UCLG-MEWA Kongresi Konya’da Başladı! Kurum’dan Filistin Mesajı

Konya’da 2-3-4 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek olan UCLG MEWA 2025 Kongresi’ne Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Selçuklu Belediye Başkanı Ahmet Pekyatırmacı, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca başta olmak üzere bölge ülkelerinden yerel yönetim temsilcileri, uzmanlar ve paydaşlar bir araya geldi.
Programın açılışında konuşan Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, “Selçuklu’nun başkenti, Mevlana Celaleddin Rumi’nin şehri Konya’mızda Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı Ortadoğu ve Batı Asya Bölge Teşkilatı UCLG-MEWA Kongresi’ne bir kez daha ev sahipliği yapıyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Sözlerimin başında bugün bizi yalnız bırakmayan, özellikle deprem bölgesinde yapmış olduğu çalışmalarla depremin izlerini sarmak için olağanüstü gayret gösteren, şehirlerimizin dirençli hale gelmesi adına tüm belediyelerimizle Bakanlığın tüm kurumlarını birlikte çalışmasını sağlayan, özellikle Emine Erdoğan Hanımefendi’nin başkanlığında yürütülen Sıfır Atık Peojesikapsamında sadece ülkemizin değil dünyanın iklim değişikliğine hazırlanması konusunda gayretlerini gösteren değerli hemşehrimiz Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımıza da hoş geldiniz diyor, tüm katılımcılar adına şükranlarımı sunuyorum. Konya, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan 9 bin 500 yıllık Çatalhöyük Antik Kenti’nden bu yana asırlardır farklı kültürlere, inançlara, dillere ev sahipliği yapmış; “Gel, ne olursan ol yine gel” çağrısını yalnızca sözle değil, hayatın bütün katmanlarında yaşatmıştır. Burada taşın dili, toprağın nefesi, insanın yüreği hep hoşgörü ve kardeşlik hakikatini fısıldar. İşte bu yüzden Konya; gönülleri birleştiren; barışın, kardeşliğin ve sevginin şehridir. İnanıyorum ki bu güzel buluşma; her şeyden evvel kardeşlik ve dayanışmamıza önemli katkı sunacaktır” dedi.
ALTAY: “KONYA, BARIŞIN VE KARDEŞLİĞİN ŞEHRİ”
Altay, “Bizler, şehirlerin sesini yükselten, yerelden evrensele uzanan güçlü bir köprüyüz. Şehirler, uygarlığın kalbidir. İnsanın doğduğu, yaşadığı, ürettiği, öğrendiği, sevinçlerini ve acılarını paylaştığı mekânlardır. Dolayısıyla geleceği inşa etmenin yolu, şehirlerden başlar. Tam da bu noktada, UCLG çatısı altında daha adil, daha sürdürülebilir, daha güvenli ve daha kapsayıcı bir gelecek için omuz omuza veriyoruz. UCLG-MEWA, bölgemizdeki yerel yönetimlerin uluslararası alanda temsil edilmesi, işbirliğinin geliştirilmesi ve ortak sorunlara ortak çözümler üretilmesi için çok önemli bir platformdur. Bu kongreyle birlikte sadece bölgesel dayanışmamızı pekiştirmiyor, aynı zamanda dünya ölçeğinde yerel demokrasinin güçlenmesine ve yerel diplomasinin yaygınlaşmasına da katkı sağlıyoruz. Bugün ve önümüzdeki günlerde, çok değerli oturumlarda bir araya gelerek gündemimizi şekillendirecek birçok başlık üzerinde görüş alışverişinde bulunacağız. Afetlerin tarım ve gıda sistemleri üzerindeki etkilerinden barışın inşasına, çatışma sonrası toparlanma süreçlerinden yerel kalkınmaya kadar pek çok kritik meseleyi ele alacağız. Bu oturumların her birinin, bizlere yol gösterici sonuçlar üreteceğine ve geleceğe dair ortak vizyonumuzu güçlendireceğine yürekten inanıyorum. Ayrıca, bu kongrede 2025–2028 dönemi için UCLG-MEWA’nın yeni yönetim organlarını da belirleyeceğiz. Bu seçimler yalnızca bölgemizin yönetim yapısını şekillendirmekle kalmayacak, aynı zamanda 2026 yılında ana teşkilatımız UCLG’de yapılacak seçimlerde oy kullanacak konsey üyelerinin seçimini de etkileyecektir. Dolayısıyla önümüzdeki süreç, yalnızca MEWA bölgesi için değil, dünya teşkilatımız için tarihi bir önem taşımaktadır. Bu nedenle bugün üyesi olduğumuz bu küresel teşkilatı daha ileriye taşımak için katkı gösterecek tüm misafirlerimize teşekkürlerimi sunmak istiyorum” diye konuştu.
Uğur İbrahim Altay, “Hepimizin bildiği üzere, dünyada süregelen savaşlar ve çatışmalar yalnızca gündemimizi değil, inşa etmeye çalıştığımız ortak geleceğimizi de tehdit etmektedir. Özellikle bu çatışmalar soykırım boyutuna ulaştığında, tüm sözlerimiz anlamını yitirmektedir. Filistin’de iki yılı aşkın süredir çocuklar, kadınlar, masum siviller, İsrail zulmünün pençesinde can veriyor. 7 Ekim 2023’ten bu yana, Katil Netanyahu ve çetesininartan saldırıları nedeniyle 65 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetmiş, yüz binlercesi yaralanmıştır. Açlıktan ölen çocukların, bombardımanda yıkılan şehirlerin ve hukuksuz tutuklamaların haberleri her gün yüreklerimizi dağlamaktadır. Tarihin gözü önünde, egemen güçlerin eşliğinde işlenen bu katliam, insanlığın vicdanında silinmez bir kara leke olarak durmaktadır. Gazze’de bir annenin feryadı, bir çocuğun çığlığı, bir babanın çaresiz bakışı artık sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın ortak acısıdır. Yerel yönetimler olarak; insanın canını, onurunu ve yaşam hakkını korumayan hiçbir düzeni, hiçbir siyaseti kabul etmiyoruz. Bu masum çocukların kanı, dünyanın en güçlü devletlerinin sessizliğiyle birleşerek tarih önünde büyük bir utanca dönüşmektedir. Biz, UCLG çatısı altında, “adalet” kavramını bir süs değil, bir hakikatin adı olarak görüyoruz. Bu hakikati her platformda haykırmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletler kürsüsünden haykırdığı gibi bizler de buradan haykırıyor “Dünya 5’ten büyüktür” diyoruz. İnanıyoruz ki zulüm ile abad olunmaz. Gazze’de akan kan, insanlığın ortak vicdanında er ya da geç hakkını arayacaktır. İşte bizler, yerel yönetimler olarak bu adalet arayışının tarafındayız; mazlumun yanında, zalimin karşısındayız. Hayatını kaybedenler arasında Deyr el-Belah, Nusayrat, El-Magazi ve Ez-Zehra Belediye Başkanlarının bulunması, Gazze’deki saldırıların boyutunu açıkça göstermektedir. Bunun yanı sıra, UCLG-MEWA Başkanı ve El-Halil Belediye Başkanı Sayın Tayser Ebu Sneineh’in hukuksuz şekilde tutuklanması da bölgede yaşanan insanlık dramının ulaştığı vahim noktayı gözler önüne sermektedir. Dahası, kongremize katılmak üzere kayıt yaptıran Ya’bad Belediye Başkanı’nın, buraya gelmeden önce İsrail tarafından evine baskın düzenlenmesi, artık harekete geçmekte ne kadar geç kaldığımızın en somut göstergesidir. Görüldüğü üzere Gazze’de yaşanan insani kriz, modern çağın en büyük utançlarından birisidir. Yerel yönetimlerin en önemli temsilcileri olarak bizler artık daha somut adımlar atmalı ve soykırım uygulayan İsrail’i durdurmak, Gazze’nin yeniden inşasını sağlamak için harekete geçmeliyiz. Bu sorumlulukla Konya Büyükşehir Belediyesi olarak “Cities Voice for Gaza” platformunu hayata geçirdik. Amacımız, dünyanın dört bir yanındaki belediye başkanlarını tek bir çatı altında toplayarak Gazze ve Filistin için ortak bir ses oluşturmaktır. Bu platform aracılığıyla dayanışma mesajlarını, yardım projelerini, barış çağrılarını ve yeniden inşa önerilerini bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle siz değerli meslektaşlarımı platformumuza katılmaya davet ediyorum. Şehirlerimizin sesini birleştirerek daha gür bir şekilde duyuralım” ifadelerine yer verdi.
GAZZE İÇİN ÇAĞRI: “CİTİES VOİCE FOR GAZA”
Barış için artık tüm gücümüzle mücadele etmenin zamanı olduğunu söyleyen Başkan Altay, "Filistin’de umut yeniden filizlenene, çocuklar güvenle oyun oynayana ve yaralı şehirler yeniden ayağa kalkana kadar bu mücadelemiz sürecektir. Bölgemizin en önemli ülkelerinden birisi olan Filistin’e desteğimizi göstermenin tam zamanıdır. Mevlana Hazretleri Celaleddin Rumi şöyle buyurur: “Sopa, mademki savaş ve kavga âletidir; ey kör, o sopayı kır, paramparça et! Delinin elinden silahı al da adalet ve barış, senden razı olsun! Bugün burada,Mevlana’nın bu anlayışıyla, sadece Gazze ve Filistin için dayanışma mesajı vermekle kalmayacak; aynı zamanda hep birlikte, hem insanlık adına hem de yerel yönetimlerin küresel etkisini artırmak adına yol gösterici adımlar atacağımıza inanıyorum. Bizler, UCLG-MEWA toplantısını sadece bir kongre olarak değil; dayanışmayı, barışı ve sürdürülebilir yerel kalkınmayı somut adımlarla ilerletecek bir fırsat olarak değerlendiriyoruz. Konya’da başlattığımız bu süreç, önümüzdeki günlerde yapacağımız oturumlar ve tartışmalarla, şehirlerimizin sesini uluslararası platformda daha güçlü duyuracak ve geleceğe dair ortak vizyonumuzu güçlendirecektir. Hepinize bir kez daha hoş geldiniz diyerek, şehirlerimizin sesini uluslararası alanda duyurma gayretinize teşekkür ediyor ve UCLG-MEWA’nın çalışmalarına katkı sunmaya davet ediyorum” ifadelerine yer verdi.
“ŞEHİR, İNSANLA ANLAM KAZANIR”
Yeni nesil şehircilik ufkumuzu tarihin üzerine inşa ediyor ve şehirlerimizi kalkındırmak dünyaya örnek hale getirmek için gayretle çalıştıklarının altını çizen Bakan Murat Kurum, “Bugün köklü tarihin geçmişten geleceğe uzanan muhteşem medeniyeti görüyoruz. Alâeddin Camisi'yle Selçuklu'nun sadece kudretini değil, vakarını da gösterir. İnce Minare Medresesi'yle de orada ilmi sanatla buluşmuştur. Karatay Medresesi'yle Konya'nın asırlardır bilime, bilim insanlarına nasıl hizmet ettiğini gösterir. Biz de tam bu nedenle başta Konya olmak üzere şehirlerimizi Anadolu'nun kalbinde atan sarsılmaz kaleler olarak görüyoruz ve bu mirası geleceğe taşımanın önemini, kıymetini çok iyi biliyoruz. Sinop’tan Hatay'a, Edirne'den Kars'a kadar yeni nesil şehircilik ufkumuzu tarihin üzerine inşa ediyor ve şehirlerimizi kalkındırmak dünyaya örnek hale getirmek için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Bizim için şehir sadece binaların, yolların ve meydanların toplamı değildir. Bizim için şehir, binlerce yıllık Türk İslam tecrübesini insanlık âlemiyle paylaşmaktır, geleceğe taşımaktır. Şehir, geçmişi yansıtır, bugünü yaşatır, yarına da geleceğe de istikamet verir. Bu anlayışla yaptığımız her eserde bizler Selçuklu'nun inceliğini, Osmanlı'nın kudretini ve cumhuriyetimizin kararlılığını yansıtıyoruz. İşte bugün seksen bir ilimizin tamamında hayata geçirdiğimiz eserlerde ve Deprem Bölgesi'ndeki 453 bin konutumuzda, on binlerce ilçemizde sosyal ve kültürel yapılarımızın tamamında işte bu anlayışla hareket ediyoruz ve etmeye de devam edeceğiz. Biz bu ufkumuza Türkiye Yüzyılı Şehircilik Vizyonu diyoruz. Ve tüm bu çalışmalarımıza baktığımızda görüyoruz ki Türkiye'nin şehircilik vizyonu çok güçlüdür. Türkiye'nin yerel yönetim kültürü bizim geleceğimizi yansıtmaktadır. Değerli misafirler, yerel yönetimler diyoruz, biz yerel yönetimlerin insanımızın ufkunu şekillendiren etkisini çok iyi biliyoruz. Bizim öğrendiğimiz belediyeciliğin merkezinde daima insan vardır. Çünkü biliyoruz ki bir şehir sokaklarıyla, meydanlarıyla, tarihiyle ve geleceğe dair vizyonuyla ancak içinde yaşayan insanlarla anlam kazanır. Yerel yönetimler doğrudan insanların hayatına dokunur. Belediyelerde alınan her karar orada bir ailenin, bir esnafın, bir gencin yarınını şekillendirir. Bu nedenle belediyecilik her mahallede, her sokakta vatandaşın sesine kulak vermektedir. Onların huzurunu ve refahını, güvenini teminat altına almaktır. Tabii ben burada bir hususu vurgulamak istiyorum. Türkiye, eser siyaseti ve hizmet belediyeciliğinde dünyaya yol gösteriyor. Ve hiç şüphesiz bu yolculukta ilham kaynağımız 1994'ten bugüne ortaya koyduğu hizmet anlayışıyla Türkiye Yüzyılı'na yön veren mazlumların sesi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bugün ülkemizin dört bir yanında görev yapan belediye başkanlarımız bu anlayışın en güzel örneklerini şehirlerinde bir bir ortaya koymaktadır. Konya'mıza 1990'lı yıllardan bu yana eser ve hizmet siyasetinin öncüsü olmuş, bugün Konya modeli belediyecilik anlayışıyla ülkemizin her yerine örnek olmuştur. Az evvel bahsettiğim doksan dört ruhunu yeniden dirilterek Türkiye'nin belediyecilik vizyonuna yön vermiştir, yön vermektedir. Bugün geldiğimiz noktada Konyamızın ortaya koyduğu başarılı gönül belediyeciliği Türkiye sınırlarını aşmış, uluslararası ölçekte parmakla gösterilen bir noktaya gelmiştir. Bunun en son örneği, değerli misafirler, Konya Büyükşehir Belediyemizin Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler dönem başkanlığında yürüttüğü etkin çalışmalardır. Bu süreçte Konyamız medeniyetimizin köklü değerlerini küresel vizyonla birleştiren öncü bir şehir haline gelmiş ve yerelden yükselen sesimiz artık küresel bir marka haline gelmiştir. Ben bu vesileyle Konyamızı yalnızca bölgemizin değil, dünyanın da buluşma noktası haline getirdiğimiz bu sürecin mimarı olan tüm belediye başkanlarımıza, yerel yöneticilerimize ve bilhassa Uğur İbrahim Altay başkanımıza huzurlarınızda yürekten teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
“GAZZE, KONYA’DIR; GAZZE, TÜRKİYE’DİR”
Gazze'nin özgürlüğüne kavuşması için çabalamaya devam ettiklerini söyleyen Murat Kurum, “Bugün de UCLG MEVA çatısı altında bölgesel düzeyde gerçekleştirdiğimiz kongremiz, yerel yönetimlerle dayanışmayı küresel vizyona dönüştürmek için attığımız önemli bir adımdır. Bugün gündemimizde yer alan afetlere hazırlık, gıda güvenliği, çatışma sonrası toparlanma ve barışın inşası konuları bölgemizin en acil ihtiyaçlarıdır. Ve bu kapsamda afetlere hazırlık ve afet sonrası inşa konusunda Türkiye'nin ciddi bir tecrübesi, bilgi birikimi vardır. Biliyorsunuz son olarak asrın felaketini yaşadık. 11 ilimizi, 14 milyon canımızı etkileyen bu büyük afet sonrasında devletimiz ve milletimizin gücüyle yeniden ayağa kalktık ve geldiğimiz süreçte iki yıl gibi kısa bir süre içerisinde 304 bin konutu tamamladık ve bir milyondan fazla vatandaşlarımızı sağlam, huzurlu, güvenli evlerine yerleştirdik. İnşallah yılsonuna kadar yuvasına girmeyen kardeşimiz kalmayacak ve söz verdiğimiz gibi 450 bin yuvalığın anahtarlarını teslim etmiş olacağız. Tabii burada sadece konutlar yapmıyoruz. Az önce şehircilik anlayışımızı anlattım. Biz şehirlere bir bütün olarak bakıyoruz ve afet sonrası şehirlerimizi inşa ederken de bu anlayışla hareket ettik ve sosyal donatıları, orada vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu parkları, bahçeleri, okulları, camileri, tarihi ve kültürel yapıları yine şehrimizi yansıtacak, orada milletimizin bütünleşeceği meydanları, çarşılarıyla ayağa kaldırdık. Bugün on bir ilimize gittiğimizde her ilimizde bu anlayışı görürsünüz. İnanın bu kadar kısa bir zamanda böyle bir işi hayata geçirmek, neredeyse bir Avrupa ülkesi büyüklüğündeki alanı yeniden inşa etmek büyük bir azim, irade ve tecrübe gerektirir. Bu da Türkiye Cumhuriyeti'nin gücü, azmi ve kudretidir. Ben bu vesileyle asrın inşasında gece gündüz çalışan, bir vatandaşımızı bir saat daha erken yuvasına kavuşturmak için ter döken, emek veren her bir kardeşime, orada çalışan işçisinden mimarına, mühendisinden tüm teknik elemanlarına, orada emek döken tüm kardeşlerime huzurlarınızda çok çok teşekkür ediyorum. Bu toplantının bir diğer gündemi de barışın inşası. Ancak hemen şunu ifade etmek isterim ki, bugünkü toplantımızı büyük bir eksiklikle gerçekleştiriyoruz. UCLG MEVA Başkanı Filistin, El Alil Belediye Başkanı İsrail'in Gazze'de devam eden soykırımı yüzünden alıkonuldu. Bu yüzden kendisi bugün aramızda değil. Gazze'de uygulanan bu katliam, bu zulüm, Filistin meselesinin insanlık için ne kadar utanç dolu bir boyuta ulaştığını bir kez daha gözler önüne seriyor. Geçtiğimiz gün Gazze'yi bombalarla yıkıma uğratan, Gazzelileri açlığa terk eden İsrail, yükü sadece insanlık olan, oradaki insanlara yardım götüren Sumut filosuna da tahammül edemedi. Hukuk tanımazlığını tüm dünyaya bir kez daha gösterdi. Ben buradan, Selçuklu'nun başkentinden, insanlığın ortak vicdanına yapılan bu barbar saldırıyı lanetliyorum. Bu filoda bulunan küçük teknelerde dünyanın vicdanını taşıyan tüm kardeşlerimi de buradan selamlıyorum. Hepsinin bir an önce serbest bırakılmasını diliyorum. Biliyoruz ki bu yaşanılanlar ve bize bunları yaşatanlar hiçbir zaman insanlık önünde affedilmeyecek ve bu yaptıkları yanına kalmayacaktır. İnsanlık kazanacak, iyilik kazanacak. Filistin kazanacak ve işin sonunda Gazzeli kardeşlerimiz kazanacaktır. Ben bu duygularla Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni bölgemizdeki istikrar için, bölgemizin güvenliği ve barışı için, başta komşu ülkelerimiz olmak üzere orada barışı tesis etmek adına, bölgemizde huzuru getirmek adına her birimiyle mücadele edeceğini, nerede bir mazlum varsa, nerede bize ihtiyacı olan bir ülke varsa dost ve kardeş ülke olarak orada Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yardıma koşacağını hep söylüyoruz Gazze, Konya'dır. Gazze Filistin'dir. Gazze, Türkiye'dir ve inşallah Gazze özgürlüğüne kavuştuğunda eminim ki Türkiye'de yaşayan 86 milyon kardeşi Gazze'nin yeni inşası için orada hayatın yeniden canlanması için her şeyi verecektir. Biz de orada gönüllü olarak nasıl deprem bölgesinde iki yılda 500 bini aşkın konutu inşa ettiysek, her afette, her selde, yangında, depremde milletimizin yanında olduysak bundan sonra da yine Gazzeli kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Allah birbirimizi, beraberliğimizi daim eylesin diyorum ve kongremizin toplantımızın Gazze'de akan kanın durmasına vesile olmasını diliyor ve yine bölgesel barışa katkı sunmasını temenni ediyorum” ifadelerine yer verdi.