Toplumun Düşmanı Cehalet…

Geçen hafta kendini eğitime adamış yetmiş dört yaşında halen bir ideal uğruna çalışmaya devam eden bir öğretmen daha ayrıldı aramızdan… Ayrıldı demek doğru değil aslında… Koparıldı hayattan İbrahim Hoca… Katledildi… Münferit bir olay olarak kayıtlara geçti olay… Tüm her şeye rağmen ertesi sabah kendilerini döven, bıçaklayan, öldüren öğrencileri, dersten kalmasın diye sessiz, sedasız derslerinin başındaydı öğretmenler… Oysa az çalışıyorlar denilen öğretmenler öldürüldükleri günün akşamında eve iş götürmeye de devam ediyorlardı… Kimi zaman okunması gereken bir yazılı kâğıdı, kimi zaman kontrol edilecek bir ödev, kimi zaman bir öğrencisinin kim bilir hangi derdiydi eve götürdükleri… Ertesi sabah hazırlanacak bir sürüsünü saymıyorum. Tüm bunlara rağmen öğrencisinin bir gülümsemesi unutturuyordu tüm yorgunluklarını, kızgınlıklarını, kırgınlıklarını…

Lakin sesimiz olması gereken bazıları sessiz kaldı, iş başa düştü ve öğretmenler yeter artık dedi…Kamu ve özel sektördeki bir buçuk milyon öğretmenin büyük bir kısmı tarihteki en büyük iş bırakma eylemlerinden birini gerçekleştirdi… Öğretmenlerin bu çığlığını duydunuz mu?

Ekonomik olarak zaten mutsuz olan öğretmenlerin sarıldığı öğrencilerinin bazıları artık hak ettikleri cezaları almalılar… Okullarda gereken, esnetilen, es geçilen, geç kalan disiplin ivedilikle uygulanmalı. Müfredatları çağa uydurmak, yenilemek, geliştirmek elbette önemli lakin şiddete yönelik yönetmelik ve kanunların bir eğitimci daha katledilmeden çıkarılması daha önemli… Sağlık çalışanlarına uygulanan şiddet sebebiyle iş bırakma hakkı en kısa sürede öğretmenlere de verilmeli… Verilmeyen bu haklarını istemek için eğitimciler asli işlerini bırakıp alanlara itilmemeli…

Elbet işini ehliyle yapan bir buçuk milyon öğretmen içinde camiaya yakışmayanlarda oluyordu ki olmaması zaten hayatın olağanlığına aykırı bir durum olurdu. Milyonda kaçtı peki? Çok muydu? Bu olumsuz durumlarda haklıca yükselen sesler öğretmenler öldürüldüklerinde neden susuyordu. Öğretmene yapılan düşmanlık toplumun kendisine yaptığı düşmanlıktır. Verilen veya verilmeyen değer kendisine verdiği veya vermediği değerdir. ‘Yol yakınken yanlıştan dönmek’ yapılan hataları kabul etmek erdemlerin en büyüklerindendir. Öğretmenlere hak ettikleri değer daha da geç kalınmadan verilmelidir. Kimi zaman öğrencisi kimi zaman velisi veya bir öğrenci yakını tarafından darp edilen yüzlerce, öldürülen onlarca eğitim neferinden sadece bir tanesiydi İbrahim Hoca… Ama artık dur denilmesi gereken bu öğretmene şiddet meselesinde atılan ilk ciddi adım, bir dönüm noktası olsun…

Birkaç gün sonra Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayacağız. Bu vatanı borçlu olduğumuz başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahraman şehit ve gazilerimizin, kendini eğitime adamış ve terör saldırılarında şehit edilmiş yüzlerce öğretmenimizin ruhları şad olsun. Bu bayramda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini bayramı armağan ettiği gençliğe hatırlatarak bitirelim. Geleceğin güvencesi sağlam temellere dayalı bir eğitime, eğitim ise öğretmene dayalıdır. Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.’

Sağlıcakla kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Halil Öz Arşivi