Serab'ın Şarabı ve Dünya'nın Vefası

ومن يرجو من الدنيا وفاء
كمن يرجو شرابا من سراب
Ve men yercû mineddünye vefêen,
kemen yercû şarâben min serâbin.
Dünya'dan vefâ beklemek Serab'dan şarab (içecek su) beklemek kadar boş ve beyhûde'dir.

Kısaca su görüntüsü diye tarif edilen serap, uzaktan su görünse de çöldeki kumdur,hayal ve
hülyâ'dır.

İşte insana parlak ve berrak bir biçimde görünen dünya da aslında göründüğü
gibi değildir, aldatıcı, oyalayıcı, vefasız olduğu,arkasını dönüp gittiğinde ensesinin çikinliğinden anlaşılır.

Konu daha iyi anlaşılsın diye şu mânidâr kıssayı arz etmekte fayda vardır.

Bir yolculuğa çıkmak isteyen Hz İsa'ya beni İsrail'den bir kişi yol arkadaşı olmak ister. Hazreti İsa bunu kabul eder,yol azığı olarak üç tane ekmekleri vardır.

İki ayrı yerde verdikleri mola'da iki ekmek yediler, üçüncü mola'da Hz İsa üçüncü ekmeği ister, arkadaşı üçüncü ekmeği görmedim der, inkar eder.

Hz. İsa arkadaşına iki mucize gösterir ve der ki: Sana bu mucizeleri gösteren Allah için doğru söyle üçüncü ekmeği ne yaptın? Arkadaşı tekrar inkâr eder.

Gecelemek için vardıkları bir mağarada Hz İsa üç yığın toprak oluşturur ve yüce Allah'a: Bunları altın eyle diye dua eder ve duası kabul olur.

Hz İsa arkadaşına döner ve: yığınlardan biri benim, biri senin, üçüncüsü de üçüncü ekmeği kim yediyse o'nun olsun değince, arkadaşı üçüncü ekmeyi senden habersiz ben yedim diye itiraf eder ve
üçüncü yığını alır.

Hz. İsa, vefasız gördüğü arkadaşını terk edip gider ve üç yığın altını ona bırakır.

Altınlara yapışıp kalan adam ne yapacağını bilemez,o kadar altını da taşımak mümkün değildir.

Mağaraya iltica etmek için iki kişi daha gelir,orada bulunan kişiyi öldürmek isterler ama, sonunda aralarında her yığın birimizin olsun diye anlaşırlar.

Bir müddet kaldılar, acıkınca kura çektiler ve en yakın köye birisini yemek getirsin diye gönderdiler.

Yemek almak için giden kişi hazırlattığı yemeğe zehir koydu, ikisinin altınları benim kalsın diye, diğer iki kişi de geleni öldürelim altınlarını bölüşelim dediler, öyle de oldu, yemek getireni önce öldürdüler, sonra da yemeği yediler öldüler.

Hz İsa bir münasebetle o mağaraya uğrayınca, o üç kişinin cansız bedenini görüyor ve şöyle diyor: İşte yakasını dünya'ya
kaptıranların,vefâ yoksunu dünyanın ve dünya'dan vefâ bekleyenlerin sonu.

Ey dünyayı ölümü ve hayatı kullarını imtihan etmek için yaratan yüce Allah! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi dünyaya ve sana gelen yolda engel olan herşeye galib eyle. Âmîn.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Özkan Arşivi