Selçuklu'nun kadim başkenti Konya'nın tarihi yerleri!


ÇATALHÖYÜK
Dünyanın ilk yerleşmelerine ait izlerin yer aldığı Çatalhöyük, Konya turistik yerler arasındadır. Burası yalnızca Türkiye için değil tüm dünya insanları adına büyük bir öneme sahiptir. Tarımın başlangıcından hayvancılığa, toplayıcılıktan daha gelişmiş avcılık tekniklerine kadar insanlık adına kaydedilen ilerlemelerin ana vatanı Çatalhöyük olmuştur. Yapılan her Çatalhöyük kazısı sayesinde Konya’nın simgeleri ortaya çıkarılmakta ve çok önemli tarihi bulgular elde edilmektedir. Günümüzde de bu bölgeler ziyaretçiler için gezilmeye uygun hale getirilmiştir.

SİLLE
Konya gezilecek yerler konusunda Sille Köyü tarihi de mutlaka seçenekler arasına eklenmelidir. Yalnızca Konya toprakları değil, Türkiye toprakları açısından tarihi değeri anlatılamayacak derecede büyüktür. Konya merkezine 8 km uzaklıkta yer alan Sille Köyü, Roma döneminin izlerini taşıyan yapılar ile doludur. O dönemlerin Kral Yolu üzerinde bulunması açısından da değeri büyüktür. 1071 yılında Selçukluların etkisi bu topraklarda artınca, Roma hâkimiyeti de zamanla sona ermiş ve Sille Köyü artık bir Türk köyü özelliğine doğru değişime başlamıştır.
1923 yılında da elde edilen zafer sonrasında kalan tüm Rum ve Yunanlar da buradan göç etmişler. Roma, Rum ve Yunan evlerinin izlerini taşıyan bu köy, farklı medeniyetler için yuva olmuş. Tarihi evler ise hala günümüzde sağlam bir şekilde Konyalılar tarafından kullanılmaktadır. Restoranlarında ise meşhur Konya yemekleri ve tatlılarına rastlamak mümkün olacaktır.

ALÂEDDİN TEPESİ
Karatay merkezde yer alan bu tarihi yapı 20 metre yüksekliğe sahip bir tepecik görüntüsündedir. Köklü medeniyetlere ev sahipliği yaparak günümüzde Konyalıların tarihi yerleri ve turistlerin uğrak yeri haline gelmiştir. Selçuklu, Osmanlı ve günümüze kadar sağlamlığını koruyan Alâeddin Tepesi, kaliteli bir işçiliğin eseridir.
1. Alâeddin Keykubat’ın adını alan tepedeki kümbetler, doğal görüntüsü ve çiçeklendirmesiyle hoş bir park haline dönmüştür. Konya’nın simgesi haline gelerek dış köylerden ve şehirlerin yanı sıra yurtdışından da insanların ilgisini çekmiştir. Alâeddin Cami ve Selçuklu hükümdarlarının da mezarları bulunan bu tepe önemli bir tarihi değere sahiptir. Devlet tarafından da koruma altına alınarak kültürel miraslar listesine eklenmiştir. Konya turistik yerleri listenizde olması gereken bu tarihi tepe sizleri bekliyor.

İNCE MİNARE MEDRESESİ
Alaaddin Tepesi’nin batısında bulunan camiinin mimarı Keluk Bin Abdullah’tır. 1264 yılında inşa edilen caminin yapılma amacı hadis ilmini öğretmektir. Sultan 2. İzzettin Keykavus dönemine tarihlenen yapı, taştan yapılmış bir eserdir. Konya tarihi yerler arasındaki camiinin en çok dikkat çeken yeri girişteki gemoetrik ve bitkisel süslemelerdir.
İbadet için gereken ışığı ise mazgallardan, pencerelerden ve kubbedeki fenerden almaktadır. İki adet dershane odasına sahip olan camide kesme taş ve moloz taş kullanılmıştır. 1901 yılında minareye bir yıldırım düşmüş ve iki şerefeden tek şerefli olmuştur. 1936 yılındaki restorasyonlar sonucunda 1956’da Taş ve Ahşap Eserler Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Günümüzde Konya’daki müzeler nelerdir merak edenlerin sıklıkla uğradığı bir mekandır.

SİLLE ZAMAN MÜZESİ
Geçmişte 5 bin yıllık bir yolculuğa çıkmak isteyenlerin ilgi odağı olan müzede Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait zaman kavramıyla ilgili eserler yer alıyor. Ülkemizin ilk zaman müzesi olma özelliği taşımasıyla birlikte özel tasarım eşyalar bulunuyor. Masa takvimleri, özel tasarım saatler, el yazması takvimler, köstekli ve cep saatleri gibi eşyaları ziyaretiniz sırasında inceleyebilirsiniz.
Bunun yanında Türk Hava Kurumu’na ait ve Roma dönemine ait eserler dikkat çekiyor. THK’ye ait olan cetvelli takvimin görevi coğrafik ve ekonomik verileri göstermesidir. Roma döneminde ise güneş saati Konya tarihi eserler içinde yer alıyor. Konya’daki müzeler arasındaki bina 2004 yılında içi boş olan bir kiliseden dönüştürülmüştür.

AZİZİYE CAMİ
1671 yılına inşa edilen Aziziye Cami’nin inşası 1676’da tamamlanmıştır. Sultan Abdülaziz’in annesi Pertevniyal Sultan tarafından 1867’de yeniden yaptırılmıştır. Çift minareye sahip olan caminin avlusu bulunmamaktadır. Osmanlı’nın son dönemlerinde yapıldığı için Avrupa mimarisi de göze çarpmaktadır.
Tek kubbe yer alan caminin her iki tarafından kemerli dikkat çeken büyük pencereler bulunuyor. Konya tarihi yerler arasındaki camide yeni mimari tarzlar denendiği için alışık olunmayan özellikler yer almaktadır. İki yanlarda bulunan beşer giriş bunlardan biridir. Mihrapta ve minberde ise süslemeli taşların yanı sıra hoş yazılar bulunmaktadır.