Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Terörsüz Türkiye

Ne kadar güzel kim istemez… Ancak, tercih edilen yol ve yöntem 1999 yılındaki TÜRKİYE’NİN ÜÇTE BİRİ ANCA GİRER AVRUPA BİRLİĞİNE başlıklı yazımı hatırlatıyor. O zamanın şartlarında şunu ifade etmiştim; 9 yıl önce yıkılan SSCB’nin devamı olan Rusya’ya ve Humeyni sonrası İran’a karşı tedbirlerini dinamik tutmak üzere bölgede üs kuracağı yeni devletlerin oluşmasını isteyen ABD, bunun için sınırlarını zaten kabul etmediği Türkiye’yi bölme projelerini destekliyor.

*

Birinci Dünya Savaşından sonra ABD Başkanı Wilson’un, yenilen Osmanlının parçalanan vatan topraklarında kurulmasını sipariş ettiği Ermenistan ve Kürdistan uydu devletleri projesine hizmet edenler hiç de az değil aramızda, ama Terörsüz Türkiye lafı hepsinin ağzında… 2002 yılında bitmenin eşiğine gelen terör nasıl hortladı ve nasıl T.C. Devletinin muhatabı oldu zamanla?

*

Boşuna demiyoruz düşman düşmanlık etmek için vardır, düşmanı düşmanlık etti diye suçlamak ahmaklıktır. Mümin seviyesinde insan olana yakışan; düşmanın bize düşmanlık edecek cesareti ve fırsatı bizim hangi eksik yönümüzden, hangi yanlış potitikamızdan aldığını sorgulamaktır? Düşmanın nihai hedefini anlamaya çalışmaktır! Bunların milletimizi bölme ve vatanımızı parçalama niyetinde olduğunu anlamak için müneccim olmaya gerek yoktur.

*

Sormak gerekmez mi, zamanında tedbir almak varken, başa bela gelince tepki vermek ile milletin gazını alanlar aslında kime hizmet ediyor?

*

Liyakat isteriz, adalet isteriz demeden şeriat isteriz diyenler bu konuları niçin düşünmüyor? Bu kadar hayati bir konuda da mı kandırılıyor müslümanlar?

*

Liyakat ve adalet yoksa kalkınma ne oluyor? Olmuyor! Niçin anlaşılmıyor? Büyüme ile kalkınma niçin birbirine karıştırılıyor?

*
Akıl almaz şeyler oluyor; Günümüzdeki haçlı orduları komutanıyız diyen ABD’nin gizli servisi CIA mücahit yetiştiriyor, şeriatçıları destekliyor. Oylarının çoğunu şehit ve gazi yakınlarından alan MHP’nin genel başkanı çıkıyor, bebek katili olarak bilinen terörist elebaşının mecliste konuşma yapmasından bahsediyor. Muhalefet partisi CHP ise terösist başının hapisteki sağ kolunu ziyarete giyor. Bi dakka arkadaş, sahi neler oluyor?

*

Ortadoğudaki ateşe mesfa koymak isteyen, komşu olmak istemeyen AB, Türkiye’nin bölünmesini istemekte hatta bölücü faaliyetlere destek olmakta, çünkü bölünmüş Türkiye’nin batısında AB ortalaması üzerinde bir gelişmişlik olduğunu görüyor ve bunun da AB için bir yük olmayacağını tam tersine iyi bir pazar olacağını hesaplıyor. Bölünmüş Türkiye’nin doğu ve güneyini de Ortadoğudaki ateş ile arasında tampon olacak uydu devlet için kullanmayı planlamak işlerine gelir.

*

Bu tampon devlet İsrail için de İran’a karşı önemli bir güvence olacaktır. ABD’nin İsrail’den ayrı değerlendirilemeyecek olan Ortadoğu politikası gereği Rusya’ya ve İran’a karşı yeni üsler kurabileceği bir tampon devlet zaten aradığı bir fırsattır. Tabi unutmayın, kuzey doğumuzda birilerinin Ermenistan hayali de var. Biz unuttukça ve uyudukça onların hayalleri güçleniyor, cesaretleri artıyor.

*

Dikkatinizi çekmek isterim, bu yazıyı yazdığım dönemde Saddam Hüseyin yönetimindeki Irak’ın Kürdistan’ı Bağdat’ta bağlı idi… Suriye Kürdistan’ı ise gündemde yoktu bile, projenin köşe taşları yerlerince oturunca gündeme gelecekti… Geldi de… Peki, sonraki adım ne olacak sizce?

*

Ateist hatta İslam düşmanı bir terör örgütünün ve onun siyasal uzantısının Müslüman Kürt vatandaşları temsil ettiğini kim kabul ediyor, kim aldanıyor? Bunlar Kürt halkın haklarını, kan emici ortaçağ kalıntısı ağalara karşı korumazken, Kürtler kan emici ağalara gıkını çıkaramazken nasıl oluyor da askerimize polisimize silah çekecek cesareti buluyor?

*

Terörsüz Türkiye hayalimiz ve arzumuz elbette ancak yeterince açık görünmüyor mu ABD, AB ve İsrail üç ülke ama dört koldan planlar yapıyor üzerimizde!? Bunlara karşı tedbir almak varken, yarın iş işten geçince tepki vermek kime yarayacak? Uyan Türkiye! Yeter artık kanma… İşin aslını ara! Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi