Bir “kedicik” gördüm sanki…

Bu hafta gücünü Edirne’den öteye taşıyamayan o meşhur “aslanla” karşılaştık.
Sezon başında 150 milyon Euro harcayıp transfer şovları yapan, ama hâlâ Konyaspor karşısına çıkınca diken üstünde duran Galatasaray’la…

Konyaspor’u yenmek için Osimhen’i, Singo’yu, Uğurcan’ı alan o koca “devle” sahaya çıktık.
Yıldız oyuncularının herhangi birinin yıllık maaşıyla Konyaspor’un tüm borcunu kapatabilecek o süper kahramanlarla(!) karşılaştık.

Avrupa’da kedi, Türkiye’de aslan kesilen o tanıdık yüzle karşılaştık bu hafta.
Almanya’nın Konyaspor’una pati atan, Türkiye’nin Konyaspor’una pençe göstermeye çalışan o koca kediyle…
Evet, eğer bunun adı büyüklükse, karşımızdaki takım gerçekten çok ama çok “büyük”(!).

Avrupa’da kaybolunca hakemi suçlayan, ama Türkiye’de her hakem atamasında ortalığı bulandırmayı görev edinmiş o “büyük” rakip vardı bu hafta karşımızda.

Listeyi uzatmak mümkün ama…
Merak etmeyin, kimse üzerine alınmaz(!).

Maç özelinde ilk yarı, özellikle Galatasaraylı oyuncuların Uğurcan’ın üzerine oynamasıyla geçti. Bütün çıkışları hatalıydı.
Sene olmuş 2025… Stoperlerimiz hâlâ defansif ortasahadan bozma Bozuer ve Uğurcan…
Forvette ise alternatifi olmayan Umut.

Hayatın her alanında geçerli bir gerçek var: Alternatifiniz yoksa gayretiniz de olmaz, çabanız da.
Bugün sahada gördüğüm Umut Nayir tam da buydu.
Özet olarak Konyaspor,
fizik olarak bitik, rakibini ısırması gerekirken ısırılan, ikili mücadelelerde özgüvensiz bir takım…

Recep Hoca ile maalesef tavan bu kadar. Gerçeği görmek lazım: özellikle büyük maçlarda hocanın takıma etkisi sıfır. Dengimiz takımlara da artık bu etkisizliği görüyoruz.
Durum böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz oluyor.

Herkese iyi haftalar

Önceki ve Sonraki Yazılar
Efe Şar Arşivi

L1DER

18 Ağustos 2025 Pazartesi 00:03