مشيناها خطى كتبت علينا
ومن كتبت عليه خطى مشاها
ومن كتبت منيته فى أرض
فلا يموت فى أرض سواها
Meşeynêhê hutan kütibet aleynê,ve men kütibet aleyhi hutan meşêhe.
Ve men kütibet meniyyetuhu fî ardin,fe lê yemûtü fi ardin sivêhe.
(Bizim için ezelde takdir edilen ve) lehimize veya aleyhimize yazılmış olan adımlar (mesafeyi) mutlaka yürürüz,( Yüce Allah bir
kul filan yerden falan yere şu zamanda gidecek ve bunun için)şu kadar adım atacak diye o kuluna yazdıysa, kul’un o yere gitmek üzere yürüyeceği mesafe ne kadar ise onun için kaderinde yazılmış
olan adımları mutlaka yürür (kat’eder).
(Ayrıca şu da bir gerçektir ki),bir insanın ölümü filan yerde olacaktır diye yazıldıysa başka bir yerde ölmesi mümkün değildir.
O’na salât ve selâm olsun Rasulullah efendimiz’in babası Abdullah, babası Abdulmuttalib’in yaptığı bir nezir(adak) neticesinde Mekke-i Mukerremede belki dokuz on defa kesilmekle karşı karşıya kaldı,ama kesilmedi,bir defasında Medine-i Münevvereye ticaret için gitti, beraberindekiler döndü ama o Mekke-i Mukerremeye dönemeden yolda vefat etti.
Dokuz on kez Mekke’de kesilmesi planlanan Abdullah, başka yere, öleceği yere kaderinde yazılı olan adımları yürüdü ve gitmiş olduğu yerde vefat etti.
“Hiç kimse nerede öleceğini bilemez” Lokman Suresi:
34.Ayet.
yüce Allah herşeyi bildiğ gibi,kimin nerede ne zaman öleceğini de elbette bilir.
Bizlere nerede ve ne zaman bir ölüm takdir ettiğini biz bilmiyoruz ama O bilir.
Yüce Allah bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize ölüm
anımızda bizlere kâmil bir iman, kelime-i şehadeti, kelime-i tevhidi telaffuz
ederek O bizden razı,biz O’ndan razı olarak çene kapamayı nasîb ve müyesser kılsın.Âmîn.