
İlyas Tuncer
Milletin Söylemleri
Günler birbiri ardına geçip gidiyor, sohbetler sürekli aynı isimler üzerinden şekilleniyor, sürekli aynı konular benzer iddialar üzerinden yeniden ısıtılıp sohbet masasına konuluyor. İki günü aynı olan ziyandadır uyarısı bizlerin ne zaman hafızasından çıkıp gitti. Bizler ilimle bilimle ilerlememiz gerekirken neden durmadan geçmişte yaşadığımızla “mağdur” edebiyatı yapmaktan vazgeçeceğiz. Ne olacak, geçmişte seni bir konuda “mağdur” ettilerse; sende, onları başka konular üzerinde “mağdur” etmedin mi? Birbirinize sen bunu yaptın ben bunu yaptım diyerek neden bu memleketi olduğu yerde saymasına sebep oluyorsunuz? Olduğu yerde kalan ziyanda değil miydi?
***
Biri çıkıp gezi olaylarında cami imamı tarafından da olmadığı beyan edilmiş olmasına rağmen Camiye hakaret ile bütünleşmiş olayların yapıldığı iddiasında ısrarcı; diğeri ise gezi ruhunun onurlu! olduğunu, o ruha sahip olanların en ahlaklı kişiler olduğunu iddia etmekte ısrarcı. Bu ısrarların getirdiği sahne, benim geçtiğimiz haftalarda ısrarla üzerinde durduğum siyasi üslubun sokak ağzından uzaklaşmasını istediğimiz noktadan daha geriye hatta yere düşürdü. Umarım siyasiler ekranlarda daha erdemli söylemler içerisinde hatta uzlaşmacı çözümleyici dil ile birbirlerine yaklaşırlar, yoksa bu iş kötü noktalara doğru gidiyor.
Başka uyarılarımızda da maalesef ki yine haklı çıktık; Afganların, Suriyelilerin vs. memleketimizde ellerini kollarını sallayarak gezmesi bizler için büyük bir güvenlik tehdidi olduğunu, ahlaksızlıklarla karşı karşıya olduğumuz durumunu izah ettiğimizde bizleri faşistlikle suçlayanlar hakkımızı bizlere teslim ediyorlar.
***
Bizim gayemiz haklı çıkmak ya da faşist olmak değil, cennet yurdumuzda huzur içinde olabilmek için gördüklerimizi çevremize göstermektir. Medeniyetten uzak kalmışların medeniyet yurdu Türkiye’mize gelip direkt olarak medenileşmesini beklemek aymazlıktır. Bize sürekli tarihimizden, geçmiş devletlerimizin politikalarından, ümmetlik bilincinden dem vurarak nasihat verip bizleri ecdadımıza karşı yabancı ilan edenler ecdadımızın politikalarından bihaber olsalar gerek.
***
Bu memleket otel değil, bu memleket Avrupa’nın bakımevi değil, bu memleket kaçkınların ve sapıkların kafalarında tahayyül ettiği bir hane değil. Bu memleket bin sene evvel sığınmacı olarak değil kanlarımızla yurt tuttuğumuz topraklardır. Biz bu yurdun her karış toprağını kanımızla tapuladık, biz bu yurtta kiracı değil ev sahibiyiz. Bırakın da kimlerin bizimle kalacağına biz karar verelim, Avrupa ülkelerinden gelen Euro’lar değil.
Milletin ağzıyla konuşabilmek için onların istediklerine kulak kabartın, onların bayramlık ağızlarından çıkanlara değil…