Yeni Yönetim, Yeni Sezon, Yeni Umutlar
Konyaspor geçtiğimiz sezonun sonu itibari ile ligde kalarak Haziran ayı içerisinde genel kurula gitti ve yeni başkanı göreve başladı. Seçildi demek istemedim çünkü seçim en az iki adayın olması halinde yapılan demokratik bir süreçtir. Ancak yıllardır kulübümüzde seçim yapılmıyor görev devri oluyor. Bu da ister istemez bir sürü sorunu beraberinde getiriyor. Seçim olsa adayların vizyonlarını, hedeflerini ve kulübe ne gibi kazanımlar sağlayacağını dinleriz. Ancak bizde sadece olmamış ve olmayacak alt yapı hedeflerini dinliyoruz.
Neyse, çok irdelemeyelim genel kurulu….
Ömer Atiker ve yönetimi, bir önceki başkan ve yönetiminin hem yüksek miktardaki borç hem de yığılmış oyuncu grubu en kazı ile görevi devraldı. Ben geçen sezonun son iki ayında özellikle köşe yazısı yazmadım. Bunun tek sebebi vardı, o da başarısız yönetim ve oluşan borç yüküydü. Yönetim değişikliğini ön gördüğümden yazdıklarımın bir faydası olmayacağını düşünüyordum. Oluşan borç yükünü Ömer Atiker ve yönetimi bir nebze olsun rahatlattı. Kimse şunu unutmasın borç hala aynı borç. Kimse babasının hayrına kulübe para hibe etmez, bu yönetim de hibe etmeyecektir. Ben etmelerini da açıkçası doğru bulmuyorum. Kimsenin çocuğunun rızkını bir şehrin sivil toplum kuruluşuna vermesi de çok doğru değil. Sonuç itibari ile yönetim ilk pansumanı yaparak borç ve oyuncu alacaklarını ödedi ve takımı rahatlattı.
Bir önceki yönetimin en büyük en kazı akla ziyan oyuncu sayısı fazlalığıydı. Yeni yönetim bu konuda da yeni adımlar attı ve atmaya da devam ediyor. Oyuncu gönder gönder bitmiyor. Özellikle genç oyuncu fazlalığı net bir şekilde göze çarpıyor. O kadar oyuncuyu oynatmadan göndermek bu kulübe verilen en büyük zararlardan biri. İnsan sormadan edemiyor. Oynatmayacağınız oyuncuyu neden alıyorsunuz?!
Yeni yönetim oyuncu gönderirken yeni kanat ve orta saha oyuncularını da takıma bu arada kazandırdı. Gelen oyuncular ile ilgili yorum yapabilecek bir durumda değiliz. Ne gelmeden önceki ne de geldikten sonra hazırlık maçlarındaki durumlarını net bir şekilde izlemedik. Lig başlayınca hepimiz görebileceğiz. Ancak burada benim en büyük eleştirim, yeni yönetimin eski yönetim döneminde transfer komitesinde ve futbol şubesinde görev alan kişi ya da kişileri tekrar yönetimlerine alarak transfer ve futbol şubede görevlendirmeleri oldu. Bir önceki yönetim zamanında yapılan transferler ortadayken tekrar bu insanlara transferi bırakmak ne kadar doğru, tartışma konusu.
Bizim ülkemizde şirketini iyi yöneten insanların kulüpleri de iyi yöneteceği algısı var. Lakin uygulamada bunun böyle olmadığı aşikâr. Koskoca holdingleri yöneten insanların çok daha basit görünen küçük diyebileceğimiz kulüpleri yönetemediğini tecrübe etmiş bulunmaktayız. Şirketlerde ya bir ürün üretirsiniz ya da bir ürünü alır güzel bir şekilde pazarlarsınız. Kulüp yönetmede ne bir ürün üretiyor ne de pazarlıyorsunuz. Sadece almak var. Satmak yok. Siz insan yönetmek için göreve talip oluyorsunuz. İnsan çalıştırmak için değil. Çalıştırdığınız sadece kulüp personeli. Oyuncuları çalıştırmıyor yönetiyorsunuz. Ancak bunu çoğu insan idrak edemiyor. O nedenle kulüp yöneticiliği ile şirket yöneticilikleri çok başka şeyler.
Göreve başlayan yönetimimiz Recep hoca ile devam kararı aldı. Benim Recep Hocayla ilgili düşüncelerim belli. Ben bizim hocamız olduğunu düşünmüyorum. Ancak ben yönetici olsam aynı kararı alır mıydım? Evet alırdım. Çünkü bir önceki sezon bir şekilde ligin ortasında sayılabilecek bir yerde takımı limana ulaştırmış, kulübü ve oyuncu grubunu bilen bir hoca olduğu için şansı ben de verirdim. Biz ne kadar eleştirsek de hocamızın başarılı olmasını ve bizi mahcup etmesini canı gönülden diliyor ve istiyoruz.
Yeni yönetimin ilk icraatlarından biri de kombineler ile ilgili aldığı karar ve aksiyonlar oldu. Maalesef süreç nasıl yönetildi çok anlayamadık. Çünkü hem fiyat hem de tribün düzenlemeleri çok tartışıldı ve hala da tartışılıyor. Ben daha iki gün önce aldım kombinemi. Çünkü karar vermekte zorlandım ve açılacak tribünleri beklemek zorunda kaldım.
Hafta sonu itibari ile yeni sezon başlıyor. Hem heyecanlı hem de takımımızı görmenin mutluluğu içinde olacağız. Takımımıza 2025-2026 sezonunda sonsuz başarılar diliyorum. Umarım tarihimizde görmediğimiz başarıları ve mutlulukları yaşarız. Bu vesile ile Ömer Atiker ve yönetimine, Recep uçar hocamıza ve yardımcılarına, oyuncularımıza sonsuz başarılar diliyorum.
Selam ve sayılarımla….
