Sarı Yakup Kimdir?

Konya geçmişten günümüze şüphesiz velilerin, âlimlerin ve ilime ışık tutmuş pek çok şahsiyetin yurdu olmuştur. Bulunduğumuz ilçe ya da semt fark etmeksizin bir evliyaya ya da ecdadın miras bıraktığı bir esere rastlamamız mümkündür.

Bu şehirde yaşıyor olmanın talihi şudur ki; o kandiller hâlâ aynı ışıkla yanmakta, kendilerini unutmayalara ve bulmak için uğraşanlara yol açmaktadır. O nedenle adımladığımız her yerdeki büyükleri idrak etmek, araştırmak ve yanan kandilinden bir parça dahi olsa faydalanabilmek için hayat düsturlarını öğrenmek durumundayız.

Bu hafta sizlere şehrimiz için önemli bir alim olan Sarı Yakup’tan bahsetmek istiyorum. Konya’da doğan ve ilk tahsiline yine Konya’da başlayan alim, İran ve Arap ülkelerindeki büyük alimlerden aldığı tahsille yeniden yurduna dönmüştür. Osmanlı Devleti’nin ilk Şeyhülislamlarından olan Molla Fenarî’den arkadaşı Kara Yakup ile birlikte ders almıştır. Molla Fenari yetiştirdiği her iki talebesinden daima iftiharla bahsetmiştir.

Fıkıh, kelâm ve hadis ilminde kendini yetiştirmiş devrinin büyük alimlerinden biri olan Sarı Yakup, uzun süre çeşitli medreselerde müderrislik yaparak talebe yetiştirmiştir. İlmini yazdığı “Risale-i Menasıkü’l Hac” isimli eseriyle ortaya koymuştur.

Kendisinden Şakaiku’n Numaniyye’de muhakkik, müdakkik ve kerimül ahlâk bir alim olarak bahsedilmektedir. ( Şakaiku'n-Numaniyye eseri: Arapça bir eser olup Taşköprülüzade Ebu’l-hayr İsamü’d-din Ahmed (öl. 1561) tarafından yazılmıştır. Taşköprülüzade’nin gözleri görmediği için başkasına yazdırdığı bu eser Osman Gazi’den başlayarak Kanuni Sultan Süleyman (ms. 1558) döneminin sonlarına doğru yetişen bilginler ve şeyhlerin biyografilerinden oluşur. Eser padişahların sayısına göre on tabakaya ayrılmış ve her tabakada o padişah zamanında yetişenlere yer verilmiştir. Eserde yüz elli şeyh üç yüz yetmiş bir bilgin olmak üzere beş yüz yirmi bir kişinin biyografisi yer almaktadır. )

Kendisine herhangi bir mesele için danışıldığında, o konuya ait en ince detayları anlattığı ve şüpheye sevk edecek herhangi bir boşluğa fırsat vermediği bilinmektedir. Bursalı Molla Yegan’ında sohbetlerinde bulunan alim, Molla tarafından izaz ve ikramlara malik olmuştur.

Rüyasında Hazreti Peygamberi gördüğünü ve ona’ “ Alimlerin etleri zehirlidir. Kim haklarda hasta olur. Kim yerse ölür.” hadisini sorduğunu ve cevabını aldığını kendisi bizzat ifade etmiştir.

1429 yılında vefat eden alimin kabri, Karatay ilçesi Eski Garaj yakınındaki Sarı Yakup Mezarlığı’nda bulunup ziyaret edilebilmektedir.

Kıymetlerini bilip himmetlerine layık olabilmek duasıyla…

Sevgi ve saygı ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ayşe Özel Arşivi